İbnüs Semani Kimdir? Eserleri ve Hayatı

İbnüs Semani, Merv kentinde doğmuş ve Horasan bölgesinde yetişmiş bir alimdir. Tefsir, fıkıh ve hadis alanlarında ilim öğrenmiştir. Asıl adı, Mensur bin Muhammed bin Abd-ül-Cebbar el-Mervezi es-Semani et-Temimi şeklindedir. Künye adı ise, Ebül Muzaffer’dir, soyu ise Temimoğullarından olan Seman kabilesine kadar dayanır. Bu nedenle, Temimi ve Semani lakapları ile bilinir. Semani, zühd ve vera ayrıca takva alanında ilerlemiştir. Haramdan ve şüphelilerden sakınır, ayrıca dünyaya değer vermeyen biri olduğu ifade edilir. Döneminde yer alan alimler arasında da, önemli ve kıymetli bir alim olduğu söylenir. Bu sebeple ünü her bölgeye yayılmıştır. Herkesin sevdiği ve saydığı alim olmayı başaran Semani, 1035 yılında dünyaya gelmiştir. 1096 yılında ise, aynı yerde hayata veda etmiştir.

İbnüs Semani, ilim öğrenmek için Horasan’ı karış karış gezmiştir. Ardından ise; Hicaz, Kufe ve Bağdat gibi farklı bölgelere de seyahatler düzenlemiştir. Her gittiği bölgedeki alimler ile görüşmüş ve onlar ile sohbetler etmiştir. Babasından ve Ebu Ganim el-Kürrai, Ebu Cafer bin el-Müslim gibi birden fazla alimden ilim öğrenmiştir. Kendisi ise, çocukları başta olmak üzere, dönemin önemli isimleri de ondan ilim öğrenmişlerdir. Hafızası kuvvetli olan Semani’nin, ezberlediği hiçbir şeyi unutmadığını dile getirmiştir. Bir gün hacca gitmek üzere yola çıkmıştır, fakat istilalar nedeniyle sürekli gidilen yol kapalı olduğu için arkadaşı ile başka bir yoldan gitmişlerdir. Bir süre sonra ise yolları kesilir ve burada esir alınmışlardır.

İbnüs Semani esir alındıktan sonra ona develeri otlatmak görevi verilir ve develeri otlatmak için meraya giderlermiş.  Ebül-Muzaffer onlara, okur-yazar olduğunu ve ilim sahibi olduğunu söylememiştir. Sabretmeyi ve Allah’ın onları selamete erdirmesini beklemiştir. Bir gün esir sahiplerinden birinin düğünü olur ve nikah kıymak için, civardan birini aramaya başlar. Fakat esirler arasından bulunan arkadaşı, Muzafferi gösterir ve onun alim olduğunu söyler.  Bunun üzerine, onu alırlar ve sorular sorarlar. Bunun üzerine nikahı kıyar ve onları emniyet içinde Mekke’ye götürürler. Haremi şerifte bir süre kaldıktan sonra, Nişabur’a gitmiş ve insanlara va’z etmiştir. Çevresindekiler ise onun güzel sözlerini keyifle dinlerlermiş. Sonra yeniden Merv’e dönerek orada ilim öğretmeye devam etmiştir.

İBN-Üs-Sem’ani

İbnüs Semani, ilim öğrenmek adına birçok yeri gezmiş ve görmüştür. Ayrıca eserleri ve düşünceleri, günümüzdeki bazı çalışmalara da konu olmuştur.

  • Şefik Muhammed Zey‘ur; Abdülkerim b. Muḥammed es-Semani fi kitabinı, “Edebi’l-imla ve’l-istimla” adlı eserinde incelemiş.
  • Abdülemir Şemseddin, el-Fikrüt-terbev’inde ise;
  • Abdilkerim b. Muḥammed es-Semani fi kitabını; “Edebi’l-imlâʾ ve’l-istimlâʾ” isimli doktora tezinde, Semani’n görüşlerini eğitim felsefesi açısından incelemiştir.
  • Münire Naci Salim; “el-Beytü’s-Sem’ani minel-büyütati’l-Arabiyye bi-Ḫorasan” eserinde inceleme yapmıştır.
  • Muhammed b. Süleyman b. Salih er-Racihi; “Cühudü’s-Semʿaniyyin fi meyadini’l-ḥayati’l-ʿilmiyye fil-meşriḳıl-İslami’’ isimli makalelerinde, Sem‘aniler’in yetiştirdiği alimleri ve yaptıkları hizmetleriyle bıraktıkları eserleri konu almıştır. Casim Yasin ed-Derviş ve İbrahim Cedu‘ el-Busüveylim “Ebu Saʿd es-Semʿani coġrafiyyen” adında da bir makale yazmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir