Kâdı Ebü’l-Feth(Abdülvehhâb Bin Ahmed), Hanbelî mezhebine mensup bir alim olarak dikkat çekiyor. Fıkıh ve hadis konularıyla ilgilenmiştir. Gerçek ismi, Abdülvehhâb bin Ahmed bin Abdülvehhâb bin Celebe el-Bağdâdî el-Harrânî el-Cezzâr olarak biliniyor. Künyesi olarak da büyük İslam alimi, Ebü’l-Feth’i kullanmıştır.
El-Bağdâdî ve El-Harrânî olarak hitap edilen İslam düşünürünün, doğum tarihiyle alakalı olarak kaynaklarda kesin bilgilere ulaşmak mümkün değildir… 476’da da Harran bölgesinde, şehit edilmiştir. Kabri alimin, orada bulunuyor ve insanlar ziyaretlerini orada gerçekleştirebiliyorlar.
İlim Hayatı
İlim hayatı, çeşitli seyahatlerle geçmiştir. Özellikle Bağdat ve Harran başta olmak üzere çok fazla bölgeye seyahatler yaparak, oldukça değerli eserlerin tasniflerini yapmıştır.
Bağdat’ta ikamet eden, Kâdı Ebü’l-Feth’in ve Ebû Ya’lâ’nın yanlarına giderek uzun bir müddet Hanbelî fıkhını öğrenip sonrasında da çok fazla konuyla alakalı hususlarda bilgi sahibi olmuştur. Bir çok alimden de, hadisler dinlemiştir. Özellikle Ebû Ali bin Şihâb-ül-Akberî , Ebû Tâlib el-İşârî, Ebû Ali bin Şâzân ve Berkânî alimlerin dinlemiştir.
Ebü’l-Feth sonra ki dönemlerde de, Harran bölgesine gidip yerleşmiştir böylelikle Ebü’l-Kâsım ez-Zeydî’nin sohbetlerine de katılma imkanı bulmuştur. Bu sohbetlere katılarak, kendisi ilmini daha da artırmıştır. Ayrıca Hibetullah bin Abdülvâris eş-Şîrâzî başta olmak üzere, birçok alimlerden de hadis rivayetlerinde bulunmuştur.
İslam’a Hizmetleri
Kâdı Ebü’l-Feth(Abdülvehhâb Bin Ahmed)’in İslam’a hizmetleri, çok fazladır. Bunların en başında da, Eshâb-ı Kirâm’a düşmanlık yapan bozuk ziynetli kişilerle mücadele etmesi geliyor. Daima Kâdı Ebü’l-Feth, Hz. Muhammed(SAV)’in sünnetlerine itaat ederek, ehl-i sünnet yolunda da çok fazla hizmetler yürütmüştür. Önceleri Müslim bin Kureyş ve Harran’ın emrinde olup, Eshâb-ı Kirâm’a da düşmanlık besliyordu.
Sonra ki zamanlarda da Ebü’l-Harran’ın Eshâb-ı Kirâm tarafınca sevilen ve Ehl-i sünnetli kişiye yani yeni Tükmen emiri olan Çubuk’a teslim edilmesine karar verilmiştir. Ancak Kureyş, ondan daha hızlı davranarak Kâdı Ebü’l-Feth’in olduğu Harran kalesini de kuşatmıştır. Kalenin surlarını mancınık adı verilen atışlarla yıkarak öyle almıştır. Maalesef Kâdı Ebü’l-Feth’in arkadaşlarını ve ailesini de şehit etti.
İbn-i Ömer’e göre Kâdı Ebü’l-Feth, fıkıh ilminde oldukça derin çalışmalar yapmıştır. Sürekli Kur’an-ı Kerim’in mahluk olmadığını aksine Allah’ın bir kelamı olduğuna dair ispatlar yapmıştır.