İslam âlimlerinden biri olarak karşımıza çıkan Kerabisi, hadis ve kelam ilmi âliminin olmasının yanı sıra Şafii fakihi olarak da bilinmektedir. Şafii fakihi olmasının sebebi ise İmam Şafii den kaynaklı olmuştur. Onun Bağdata gelmesi ile birlikte Kerabisi de onun mezhebine katılım sağlamıştır. İsmini de kalın pamuklu kumaş ticareti ile ilgilendiği için almıştır. Hanefi fıkhı üzerine eğitim görmüştür. İmam Şafii onun ilmini fazlasıyla övmüş ve onun mezhebini öğretenlere Kerabisi ye itimat etmelerini rivayet etmiştir. Kerabisi aynı zamanda o dönemin birçok önemli âlimlerinden de rivayette bulunmuştur. Bu isimler arasında Ahmed bin Hanbel başta olmak üzere İshak bin Yusuf El Erzak gibi önemli isimlerde yer almıştır.
Kerabisi ve Hayatı
Yukarıdaki yazımızın içeriğinde de belirttiğimiz gibi kendisi Şafii mezhebine mensup olmuş ve ilim konusunda son derece güvenilir bir âlim olmuştur. Kerabisi’nin hayatı konusuna baktığımızda ise kaynaklara göre yeteri kadar bir bilgi elde edilmemiştir. Kaynaklara ve bir rivayete göre İbni Hiddanın yazmış olduğu bir eserinde onun iyi bir muhaddisken daha sonrasında gözden düştüğü yazılmaktadır. Özellikle devlet başkanları konusunda Müslümanların en yücesi dururken başkalarına itimat etmenin yanlış olduğunu savunmuştur. Dediğimiz gibi kendisi ile ilgili çok detaylı bilgi olmamakla birlikte doğum tarihi ve yeri ile ilgili de herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Yani nerede doğduğu veya memleketi ile ilgili, ailesi ile ilgili herhangi bir kaynağa rastlanmamıştır.
Kerabisi ve Eserleri
Kaynaklara göre kendisinin kaleme almış olduğu eserleri günümüze kadar ulaşmamıştır. Fakat bazı eserlerinin isimleri kaynaklarda yazılı olarak vardır. Kerabisi’nin eserleri arasında ilk sırada Edebül Kada adlı eseri karşımıza çıkmaktadır. Bu eserinde hadis ilmi gibi önemli ilimler hakkında birtakım konulara değinilmiştir. Daha sonrasında ise hariciler hakkında detaylı ve önemli bilgiler verdiği Kitab bil makalat adlı bir eseri yer almaktadır. Yine kaynaklara göre ölüm tarihi 248 – 862 olarak geçmekte fakat nasıl veya neden öldüğü konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Gerçek ismi ise Huseyn bin Ali olarak kaynaklarda geçmektedir.