Macid el-Kurdi adıyla bilinse de gerçek ismi Ebu Muhammed’dir. Irak’ın bilinen en önemli İslam alimleri arasında yer almaktadır. Dönemin evliyaların yardım istemek veya eğitim almak için geldiği bir alimdir.
Macid el-Kurdi’nin Hayatı
Macid el-Kurdi hayatı hakkında bilgilerimiz maalesef ki kısıtlıdır. Doğduğu tarih hakkında bir bilgi bulunmamakla beraber doğum yerinin şu anki Irak sınırları ya da Güneydoğu Anadolu Bölgemizde bulunduğu düşünülmektedir. Doğum yeri tam bilinmiyor ama manevi vatanının Irak Cebel Hamsin olduğu bilinmektedir. 1166 yılındaki (hicri takvime göre 561) vefatına kadar da orada yaşamıştır. Cebel Hamsin’e defnedilmiştir ve kabri ziyarete açıktır. Macid el-Kurdi’nin ölüm sebebi hakkında bir bilgi bulunmamaktadır.
Seyyid Abdülkadiri Geylanî’nin kendisini övdüğü ve ondan eğitim aldığı söylenmektedir. Macid el-Kurdi’nin oğlu da babasının ne kadar önemli ve mübarek bir insan olduğunu anlatmıştır. İsmindeki el-kurdi bölümü Irak’ın Kürt kökenli halkından olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca kendisi en önemli Kürt İslam alimleri arasında yer almaktadır.
Macid el-Kurdi’nin Eserleri
Macid el-Kurdi eserleri hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Kendisi hakkında yakınlarının ya da sevenlerinin yazdığı bazı bilgiler bulunmaktadır. Kendisine göre dünyanın kazançları:
- Din kardeşleri ile sohbet ve Allah’ın sevdiği kişilerler tanışmak
- Geceleri teheccüd namazı kılınması ve kutsal kitap okunması
- Allah’ı her zaman anmak ve onu hiç unutmamak
“Allah’a aşık olanların kalpleri, aziz ve celil olan Allah’ın nuru ile nurlanmış, aydınlanmıştır. O kalpte arzu hali hareket edince, Allah’a aşık olanın nuru yer ve gök arasını aydınlanmasını sağlar. Allah, meleklere onları över ve; “Şahit olunuz ki, ben onlara daha istekliyim.”
“Allah aşkı kalpte yanan bir yangındır. O yangını ancak, Allah’a kavuşmak ve Allah’ın cemaline bakmak sakinleştirir.”
“Allah korkusu bir ilimdir. Kişiye, cehalet olarak da kendini ve nefsini beğenmesi, kibir sahibi olması yeterlidir. Kibir artınca, ahmaklık halini alır ve bu durum da kişinin kendi ayıplarını görmesine engel olur.”
“Allah’ın muhabbeti ile kalbi dolup taşan bir kimseyi, Allah çok yükselir. Öyle yükselir ki, Allah’a yakın olur ve bu yakınlıkla gözü aydın olur.”