Mahmud Hüdayi olarak bilinen Aziz Mahmud Hüdayi Osmanlı İmparatorluğu’nun en ünlü mutasavvıfları arasındadır. Şair, besteci, yazar, devlet adamı ve İslam alimiydi. Bu ünlü İslam alimi Celvetiyye tarikatının da kurucusudur.
Mahmud Hüdayi’nin Hayatı
Mahmud Hüdayi hayatı 1541 yılında Şereflikoçhisar’da doğmuştur. İlk eğitimini Sivrihisar ilçesinde, din eğitimini İstanbul’da Küçük Ayasofya Medresesi’nde tamamladı. Medresede eğitim alırken hocası Nazirzade Ramazan Efendi’nin dikkatini çekerek onu asistan olarak atadı. Medresedeki eğitiminin yanı sıra tasavvuf lideri Şeyh Nureddinzade Muslihuddin Efendi’nin sohbetleri de devam etti. Ünlü Sultanahmet Camii’ni yaptıran Sultan I. Ahmed’in Şeyhi’dir ve ve Sultan III.Murad’ın da saygısını kazanmıştır. Bu caminin açılışında ilk Cuma namazını okudu. Bağdatlı Cüneyd’in soyundan gelip Hüseyin bin Ali’nin soyundan olan seyyiddir. Bu nedenle Haşimi soyundan geldiği söylenmektedir. Edirne, Mısır, Şam (Suriye) ve Bursa’da kadı olarak görev yaptı. Üftade Hazretlerinin müridi ve halifesiydi. Mustafa Gaibi, Mahmud Hüdayi’den ders almıştır.
Bursa’dayken tasavvuf sohbetlerine katılır, Bursa’da kütüb olan M. Muhyiddin Uftade’nin sohbetlerine katıldı. Mahmud Hudayi, Şeyh Uftade’den müridi olmasını istemiş ancak, Şeyh Uftade üç şey talep etmiştir: Elindeki her şeyi fakirlere dağıtmasını, medrese ve yargı görevlerinden ayrılmasını ve nefsiyle mücadele etmesi. Hudayi bu talepleri kabul etmiş ve manevi eğitimini 3 yıldan kısa bir sürede tamamlamış. Önemli İslam alimleri eğitim almak için ona geliyordu. Sivrihisar’da vaizlik yapması istendi. Vaizlikten sonra Balkanlar ve Rumeli’ye gönderildi. Daha sonra bilgeliğin ve ilmin başkenti olarak bilinen İstanbul’a geri döndü. Bir süre gençlik günlerini geçirdiği Küçük Ayasofya’da yaşadı.
İstanbul’daki insanları yönlendirmek ve aydınlatmakla meşgulken Üsküdar ilçesine taşınmaya karar verdi; bu nedenle tekke ve cami yapmak için bir arsa satın aldı. Çamlıca – Bulgurlu’da kimi zaman insanlardan koptuğu ve kendini ibadete kaptırdığı bir tasavvuf zaviyesi vardı. Mahmud Hüdayi 2 Ekim 1682 tarihinde (hicri takvime göre 3 Safer 1038) vefat etmiştir. Üsküdar’da yaptırmış olduğu külliye içine defnedilmiştir.
Mahmud Hüdayi’nin Eserleri
Mahmud Hüdayi eserleri arasında şunlar bulunmaktadır:
- Nefaisül Mecalis: Tasavvuf yönünde yazılmış bir tefsirdir.
- Dîvanı İlahiyat
- Habbetül Muhabbe: Allah ve peygamber sevgisinin anlatıldığı eseridir.
- Tecatül Garik
- Ahvalün Nebiyyil Muhtar Aleyhi Salevatullahil Meliki Cebbar
- Camiul Fadail: İlmi ve ahlaki faziletleri anlatan bir eserdir.
- Kamiur Rezail
- Fethul Bab
- Reful Hicab
- El-Fethül İlahi
- Hasiyetül Kühistani fi Serhil Fıkhı Keydani
- Hayatül Ervah
- Necatül Eşbah
- Şerhun alel Kasidetil Vitriyye fi Medhi Hayril Beriyye
Mahmud Hüdayi duası olarak bilinen ve söylenen dua:
“Hayatta olduğumuzda bizi ziyaret edenler, vefatımızdan sonra mezarımızı ziyaret edenler ve türbemizin önünden geçerken Fatiha okuyanlar bizimdir. Bizi sevenler denizde boğulmasın, yoksulluğa uğramasınlar. yaşlılıkları, inançlarını kurtarmadan ölmesinler ”
Eserler Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Selim Ağa Kütüphanesi, Murad Molla Kütüphanesi ve Köprülü Kütüphanesi gibi kütüphanelerde yer almaktadır.