Ahmed bin Ebu’l Hasan el-İcli hakkında ayrıntılı bilgiler bulunmamaktadır. Bunun sebebinin ise yaşadığı dönemden kaynaklı olarak fazla biyografik eser oluşturulmaması mı yoksa el-İcli’nin fazla eser bırakmaması mı olduğu bilinmez.
Ahmed bin Ebu’l Hasan el-İcli Hayatı
El İcli hayatı hakkında bilgiler oldukça sınırlıdır. Yalnızca belirli olan birkaç önemli nokta hakkında kesin bilgiler bulunur. Örneğin 798 senesinde Kufe’de doğduğu bilinmektedir. 812 senesinde, henüz gençliğinin başındayken İslami ilimler hakkında eğitim almaya başlamıştır. Eğitiminin ana temeli ise hadis üzerinedir. Eğitimlerini Bağdat’ın önemli alimlerinden alan İcli, hayatını genelde Kufe ve Basra’da geçirmiştir.
İcli, ilim öğrenmek amacıyla Bağdat, Şam, Mısır, Yemen, Mekke ve Medine’yi geçmiştir. Buralarda hem babasından hem de o dönemin ünlü alimlerinden pek çok hadis ve diğer İslami ilimler dersleri almıştır. Aldığı dersler neticesinde kendisini o kadar çok geliştirdi ki hadisçilik konusunda pek çok alim tarafından Buhari ile karşılaştırılır hale geldi. Onu kıyaslayan alimler ise İcli’nin oldukça güvenilir bir alim ve hadisçi olduğunu belirtir.
Ahmed bin Hanbel’in de hocalığını yapan İcli, oğullarının hem en büyük destekçisi hem de en kuralcı hocası olmuştur.
İcli, Mihne Olayı ardınsan 833 senesinde Trablusgarp’a yerleşti. Buraya yerleşmesinin sebebinin hem inzivaya çekilmek hem de ibadet etmek olduğu bilinir. Yıllarca burada yaşadıktan sonra ise İcli, 875 senesinde Trablusgarp’taki evinde vefat etmiştir.
Ebu’l Hasan el-İcli Eserleri
Ebu’l Hasan el-İcli eserleri hakkında araştırma yapıldığında karşımıza yalnızca tek bir eseri çıkar. Bu eserin ismi ise Tarihu’s Sikat’tır. Kitap, hadis ilmi konusunda günümüze ulaşan en kapsamlı ilk kitabıdır. Bu eserde sahih hadislerin yanı sıra İcli’ye sorulan dini sorular ve cevapları da yer alır. Aynı zamanda yine kitap içerisinde zamanın ünlü alimlerinin kitap hakkındaki görüşleri de bulunur. Bu görüşler, alfabetik sırayla yazılmıştır.
Dönemin pek çok ünlü alimi, bu kitap hakkında yorumlarda bulunmuşlar; İcli’nin alimliği hakkında değerlendirmeler yapmışlardır. Kimileri İcli’yi gerçek bir alim olarak kabul ederken kimileri de söylediklerinin tutarlı olmadığını, bu sebeple de gerçek bir alim olamayacağını belirtmiştir.