Kadılar kadısı olarak ün kazanmış olan Maverdi, 364 (m.974 ) yılında doğmuştur. Tefsir ve şafiî mezhebine mensup olan âlimin soyu Ebul Hasen ‘e dayanmaktadır. Çocukluğu gençliği ve ilmi vasfı Basra ‘da geçen âlim, Bağdat’ta çeşitli ilim ve kültürel haznesi gelişmiş bilimlerle ilgilenmiştir. Kültür merkezi bakımından döneme damgasını vurmuş olan Bağdat’ ta zamanının büyük bir bölümünü geçiren âlim eğitim hayatının yanı sıra çocukluk ve gençlik yıllarını da burada geçirmiştir. Siyasî bunalımların kıskacından kurtulma, devlet erkânına yol gösterme ve toplumda İslami bir tefsir niteliği kazandırma âlimin en büyük meziyetlerinden olarak gösterilmektedir.
Haklı ve hâkiminin yanında yer alan tavrı, adalet anlayışı, güzel ahlak bilinci ve her türlü İslami değer motif ve modeli âlimin en büyük kazançlarındandır. Tevazu olmanın en büyük timsali olan âlim, nefsin ve bencilliğin hüküm sürdüğü her türlü iş ve eylemden de uzak kalmayı başarmıştır. Ağırbaşlı olması, yardımsever ve gariplerin yanında olan tavrı ile âlim, cahillerle de kurulan münasebetlerin dengeli olmasına dikkat çekmiş, her fırsatta onlarla kurduğu münasebetler de aşırıya kaçılmaması gerektiğini önemle vurgulamıştır.
Maverdi İslami Bakışı ve Savunduğu İslami Fıkıh İlimleri
Âlim olarak hakkı savunan İslami tefsir yeteneğinin yanı sıra fıkıh bilgisi derin bilgi birikimi ve toplumsal rolü ile Maverdi hem çağdaşları tarafından hem de kendinden sonra gelen İslami düşünürler tarafından merak ve ilgiyle takip edilmektedir. Keskin zekâsı ve engin tecrübeleri ile Maverdi, insanların pek çok özelliğini tefsir etmekle mahirdi. Bu özelliği bir süre sonra onunla görüşmek isteyen alim ve devlet adamları ile dolup taştı. İstikrarlı bir kişilik özelliği gösteren Maverdi ciddiyet ve vakarın da ete kemiğe bürünmüş haliydi. Malik-ül- mülk lakabı ile ün kazanan âlim, devrin önde gelen isimlerinden olarak adeta üstün ahlak sahib-i bir bilgin olarak gösterilmektedir.
Basra ve Bağdat’ta çok uzun yıllar kalan Maverdi, hadis, fıkıh tefsir, ahlâk, siyaset ve dil gibi alanlarda muazzam bir islami bilgin hizmeti vermeye devam etti.Debrinde başarılı olduğu kadar dini ilimler vakfeden alim, Hasan bin Ali Bin Muhamned el Cebeli Muhamned bin Mu’alla el -Ezdi, Muhamned bin Adiyy el Minkari ve Ca’fer bin el -Fadl el -Bagdadi ‘den hadis ilmini büyük bir duyarlilikla öğrenmiş hadis-i şerif rivayet ederek İslami bakış açısına oldukça başarılı ve vizyoner bir şekilde özellik kazandırmıştır. Maverdi; Fıkıh ilmini ise Ebü’l kasım Abdulvahid bin Hüseyn es -Saymeri gibi şafii mezhebi fıkıh âlimlerinden öğrenmiş bu ün kazanan veli ve zatlardan İslami tefsir ve fıkıh ilimlerini büyük bir özveri ile hayatına uygulamaktadır.