Ahmed Bin Mansur Er Ramadi, din âleminde büyük hadis âlimlerinden biridir. Gerçek ismine baktığımızda ise kaynaklarda; Ahmed bin Mansur bin Seyyar bin el Muarik el Bağdadi Er Ramadi yazılı olduğunu görmekteyiz. Künyesinde yer alan ismiyse, Ebü Bekir şeklindedir. 798 yılında dünyaya gözlerini açmış Er Ramadi, 878 yılında da hayata veda etmiştir. Yaşadığı dönemin önemli din âlimlerinden ilim ve hadis öğrenmiştir. Küçük yaşlardan itibaren öğrendiği her şeyi bir sonraki nesillere yani talebelerine de öğretmiştir. Hocalarından bazıları ise; Ebin Nasr Haşim bin el-Kasım, Ebu Davud Tayalisi gibi dönemin önde gelen önemli âlimleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
- Er Ramadi ise; Başta dönemin âlimleri arasında yer alan İbni Mace İbni Şüreyk el Fakih gibi İbni Ebi Hatim, Ebu Avane ile el Melamili gibi son derece bilgin olan isimleri eğitip yetiştirmiştir.
Hadis ilminde, hafız sayılan Ahmed Bin Mansur Er Ramadi; Hadisi şerifi ve ravilerini ezbere bilmektedir. Kuvvetli hafızasıyla da dikkat çeken bir marifet sahibi olduğu ifade edilir. Dönemin Hadis âlimleri, onun büyük Hadis imam dereceleri arasında olduğunu belirtmişlerdir. Onun söylediği hadislere, çevrelerine de güvenle bakmalarını ifade etmişlerdir. İbni Hibban Sikat’da Er Rahmi’yi kitabında uzun bir şekilde anlatmış ve onun Hadis ilmine karşı övgüler ithaf etmiştir.
Ahmed Bin Mansur Er Ramadi Rivayetleri
Ahmed Bin Mansur Er Ramadi, hadis ilminde büyük sayılır ve onun ifade ettiğini dönemin büyükleri dahi kabul edermiş. Er Ramadi ile bazı önemli din âlimlerinin rivayet ettiği bazı hadisler ise şöyle;
- Dönemin önde gelen büyük âlimleri birçok rivayette bulunmuş olmakla birlikte kaynaklara baktığımızda birçok hadisi şerifinde yazılı olduğunu görmekteyiz.
- Bir diğer hadis ise Resulullaha-Aleyhisselam; ganimet malları geldiği vakit, bekârlara birer pay çocuğu olanlara ise ikişer pay olarak verdiği rivayet edilmiştir.
Dönemin önemli Hadis hafızlarından sayılan Er Ramadi’nin ifade ettiği, hadisler özellikle önemli büyük âlimler tarafından kabul gördüğü için; ne söylenirse gönülden inanılırdı. Bu sebeple de yaşadığı dönemin, önemli sözü geçen ve dinlenen büyük din âlimlerinden biri olarak görülmüştür.