Hadis alimi olarak bilinen Muhammed Cezuli, künyesi Ebu Abdullah olarak belirtilir. Asıl adı, Muhammed bin Süleymân bin Ebî Bekr el-Cezûlî’dir. 1465 yılında Fas’ın Sus kentinde dünyaya gelmiştir. Ölümü ise trajik bir olay ile gerçekleşmiştir. Zehirlenerek şehid edildiği belirtilen kaynaklar arasında yer alır. Cezanesi ise doğduğu yer olan Fas’ın Fugal beldesinde kendi yaptırmış olduğu camii de defnedilmiştir. İleriki yıllarda ise kendisine yaptırılan türbeye cenazesi taşındı. Günümüzde türbesi halen ziyaretçilere açık bir şekilde meraklılarını ve duacılarını beklemektedir. Peki, Muhammed Cezuli hakkında neler biliyorsunuz? Bu yazımızda sizlere döneminin önemli alimlerinden olan Cezuli’nin yaşantısı ve dini hayatı konusunda bilgilendirme yapacağız.
Muhammed Cezuli Hayatı
Muhammed Cezuli hayatı konusuna değinecek olursak, memleketinde kendini ilim ve din alanında geliştirmiştir. Daha sonraki yıllarda ise Fas şehrine gitmiş ve burada yer alan Saffarın Medresesi’nde eğitim sürecine devam etmiştir. Eğitimini tamamladıktan sonra tekrar memleketine geri dönen Cezuli, yaşadığı bir olay sonrasında memleketinden bir nevi sürüldü diyebiliriz. O dönemde bulunan iki kabile arasında bir tartışma ve kavga söz konusuydu. Kavga esnasında bir çocuk öldürüldü ancak kimse ölen çocuğun mesuliyetini üstüne almadı. Durum böyle olunca da Muhammed Cezuli bu mesuliyeti kendi üstlenerek, kavganın bitmesini istediği için çocuğu kendi öldürdüğünü öne sürdü. Ancak bulunduğu kabilede birini öldürmek kabileden atılmasına neden olduğu için memleketinden ayrılmak durumunda kaldı. Memleketinden ayrılıp Arabistan yarımadasında bir süre yaşadı. Bu esnada Mekke, Kudüs ve Medine’yi ziyaret etmeyi unutmadı. Bu bölgeleri dolaşırken de çeşitli alimler ile birlikte muhabbetler etti.
Aradan geçen süre sonunda memleketine geri dönen Cezuli, burada Şazili tarikatına katılım gösterdi. Yaklaşık 14 yıl boyunca yalnızlığa çekilerek kendini geliştirmeye ve kafasını dinlemeye başladı. İnzvası bittikten sonra da talebe yetiştirmeye ve onlara ilim öğretmeye başladı. Belirtilen kaynaklara göre yetiştirdiği öğrenci sayısı on bini aştığı söylenir.
Muhammed Cezuli’nin Kabri
Muhammed Cezuli’nin kabri ve kabrinin taşınması esnasında gerçekleşen bazı olaylar günümüze kadar gelmiştir. Cezuli’nin ilk defnedildiği yerde unutulacağını düşünen bir öğrencisi kendisi için bir türbe yaptırır ve bu türbeye taşınması için hocasının kabrinden çıkartılması gerekir. Aradan geçen 70 yıla rağmen kabri açılan Muhammed Cezuli’nin bedeni adeta canlı bir insanın bedeninden farksızdır. Onu sevenlerden biri Cezuli’nin anlına bastırır ve anlındaki kan etrafa yayılır. Ancak parmağını kaldırdığında kan tekrardan oraya toplanır. İlk defnedildiği zamanla aradan geçen yıllara rağmen açılan kabri, tıpkı ilk zamanla aynıdır. Bu durum pek çok kişiyi şaşkına uğratırken, sevenlerini de mutlu etmiştir. Zehirlenerek öldürülmüş olmasına rağmen bedeninin yıllarca aynı şekilde kalması ve sanki taşınmayı beklemesi Allah’ı Teala’nın bir kudreti olarak da belirtilir. Muhammed Cezuli, her ne kadar zamanında insanlar tarafından yanlış tanınmış biri olmuş olsa da kendini ve alimliğini yaşamı boyunca çevresindeki herkese kanıtlamayı başarmış biridir.