Muhammed Ezheri, asıl adı Muhammed Bin Abdürrahman Ezheri olarak bilinir. Kendisi Evliyanın büyük isimlerinden olarak tanınır. Cezayir’in İsmailoğulları kabilesinin yer aldığı beldede dünyaya gelen Muhammed Ezheri, 1753 yılında yine memleketi olan Ceyazir’de hayata veda etti. Küçük yaşta alim olmak için alması gereken eğitimlere başlayan din adamı, Kahire’ye giderek dönemin önemli alimlerinden tasavvuf ve ilim hakkında dersler aldı. Bir süre burada yaşayan Ezheri, abisinin ziyaretinin ardından daha fazla duramadan memleketine geri döndü ve ilim anlatmaya kaldığı yerden devam etti. Muhammed Ezheri, bulunduğu dönemin saygı görülen önemli din adamlarından biri olarak bilinir. Peki, kendisi hakkında neler biliyorsunuz? Yazımızın devamında Ezheri’nin yaşamı konusunda sizlere bazı bilgilendirmeler yaptık.
Muhammed Ezheri Hayatı
Muhammed Ezheri hayatı boyunca kendini ilime ve öğrenmeye adamış önemli bir isimdir. Memleketinden uzakta kaldığı süreçte öğrendiği her şeyi memleketine döndüğünde oradaki insanlara anlatmayı ihmal etmedi. Bu sayede çevresindeki insanlarında dine olan umutlarını yeşertmiş oldu. Kötü yola giren ve doğru yolu şaşırmış olan pek çok kimseyi doğru yola sokan Ezheri, etrafındakilerin iyi bir insan olması için elinden gelen her şeyi yaptı. Üstelik namını duyan pek çok kişi de uzak diyarlardan kendisini ziyaret etmeye geldiği söylenir. İnsanları bu kadar etkilemesinin en büyük nedenlerinden biri ise akıcı ve anlaşılır konuşması olmuştur. Hatta namı o kadar çok yayılmıştır ki, bir gün birkaç kişi kendisini imtihan etmek için yanına gelirler. Hazırladıkları soruları Muhammed Ezheri’ye soracak ve bilip bilemeyeceğini öğreneceklerdi. Ancak konuşmaya cesaret edemedikleri için Ezheri, konuya kendisi girer ve gelen kimselere öğütler verir, ilim hakkında bilgi verir. Söylediği her şey aslında kendisine yöneltilecek olan soruların cevapları olmuştur. Durum böyle olunca da Ezheri’nin yanında bulunanlar kendisinin ne denli büyük ve derin bir alim olduğunu net bir şekilde anladılar.
Muhammed Ezheri’nin Dini Gücü
Muhammed Ezheri’nin dini gücü ne denli derin ve içten olduğunu yakından tanıyanlar her zaman belirtirlerdi. Buna hitaben bir örnek olay da yaşanmıştır. Bir gün kendisi ile hoş sohbet etmek isteyen dönemin valilerinden biri Muhammed Ezheri’yi ziyarete gider. Kendisi ile uzunca muhabbet ettikten sonra ve ilim hakkında çeşitli bilgiler edindikten sonra Ezheri’ye bir miktar altın uzatır. Ancak kendisi bunu kabul etmez. Vali üsteleyince Muhammed Ezheri’de bir söz söyler ve evin tavanından birkaç altın dökülür. Bunu gören vali kendisinden özür dileyerek vedalaşır ve gider. Alimin bu dünyada paraya ihtiyacı olmadığını ve kendini tamamen öteki dünyaya hazırladığını da bu olaydan çok daha iyi anlayabilirsiniz.
Muhammed Ezheri Eserleri
Muhammez Ezheri eserleri konusuna değinecek olursak bilindiği üzere pek çok risalesi bulunur. Ancak bu eserleri her ne kadar düzenlemiş olsa da basılmamıştır. Eserlerinden en bilindiği ise; Şerh-ur-risâlet-il-muhtasarati alâ kavâidi ilm-is-sûfiyye olarak bilinir.