Münâvî (Yahyâ Bin Muhammed), 798 yılının Zikhicce ayı içerisinde Kahire üzerinde dünyaya gelmiştir. Büyük dedesi olan Cemâleddîn Muhammed ise Tunus’a bağlı Haddâde köyünden göç etmiştir ve Orta Mısır üzerinde Nil nehrinin batı tarafındaki Münyetü Benî Husayb üzerine gelmiştir. Daha sonrasında ise babası oradan ayrılmış ve Kahire üzerine yerleşmiştir. Dolayısıyla Münâvî de ilk tahsil yıllarına Kahire üzerinde başlamıştır.
Münâvî’nin İlk Tahsili
MünâvÎ’nin ilk tahsili Kahire üzerinde başlamıştır. Henüz 10 yaşlarındayken hafız olmuştur. Ayrıca hadîs, fıkıh, nahiv ve fıkıh usulü gibi konular üzerine bazı temel metin ve bilgileri ezberlemiştir. Sonrasında şu önemli isimlerden ferâiz, hesap, fıkıh, Arap edebiyatı, musiki, felsefe, mantık, astronomi gibi alanları okumuştur: Muhammed bin Abdüddâim el-Birmâvî, Mecdüddin el-Birmâvî, İmâdüddin İbn Şeref el-Makdisî, İbnü’l-Hümâm, Şemseddin el-Garrâkî, Şemseddin eş-Şattanûfî, Nâsırüddin Muhammed bin Abdülvehhâb el-Bârinbârî…
Münâvî’nin ilk tahsili sonrasında en çok yararlandığı hocası ise bir yandan da eniştesi olan Veliyyüddin İbnül Irâkî isimli zâttır. Kendisinden fıkıh, usul dersleri ve Arapça dersleri görmüştür; beraberinde onun meclislerinde onunla beraber bulunmuş ve hadisler almıştır. Daha sonra Münâvî 815 ile 822 senelerinde hacca gitmiştir. Buradayken şu âlim zâtlardan hadisler dinlemiş ve pek çoğundan da icâzet (diploma) almıştır: Nûreddîn İbn Selâme, Şerefeddîn İbnü’l-Küveyk, Şemseddîn İbnü’l-Cezerî, Zeynüddîn İbnü’l-Nakkâş…
Münâvî’nin Tasavvufa Yönelmesi ve Dersler Vermesi
Münâvî’nin tasavvufa yönelmesi ve dersler vermesi, birbirini takip eden süreçlerdir. Tasavvuf alanına yönelen Münâvî, bu alanda şu iki isme intisap etmiş ve tasavvuf terbiyesi almıştır: İbrâhim bin Ahmed et-Tabâtabaî, İbrâhim el-Edkâvî. Daha sonra Zenüddîn el-Hâfi’nin verdiği sohbetlerde bulunmuştur. Bu sırada ilmî anlamda faaliyetlerini de devam ettirmiştir. Ezher Camii bünyesinde hocalık yapmıştır. Hocalığı sırasında başta fıkıh ilmi ve sonrasında Arap dili, usûl, hadîs, tefsir, tasavvuf alanında dersler vermiştir.
Münâvî’nin derslerine katılmış talebelerinden bazıları ise şu şekilde sıralanabilir: es-Sehâvî, Semhûdî, Süyûtî, Bedreddîn Muhammed el-Buhûtî, Şehâbeddîn Ahmed el-Şa’râvî, Burhâneddîn İbn Zâhîre… Münâvî vasıtasıyla tarikata katıldığını söyleyen Sehâvî, hadîs ilminde fıkıh alanındaki gibi çok derin bir bilgisi olmayan bu hocasının kendisinden şu eseri dinlemiş olduğunu da belirtmiştir: el-Kavlü’l-bedî’.
Münâvî’nin Eserleri
Münâvî’nin eserleri, kendisi çok çeşitli ilmî alanlarda bilgi sahibi olduğu için farklı konular ve bilgiler içeren eserlerdir. Dolayısıyla pek çok kitap kaleme almış ve değerli eserler bırakmıştır. Bunlar içerisinde kaynaklarda en çok rastlanan eserleri, şu şekilde sıralanabilir:
- Hâşiye alâ Şerhi’l-Behce: Bir haşiye olarak kaleme alınmıştır. İbnü’l Verdî isimli zât tarafından el-Behcetü’l-verdiyye isminde nazma çekilmiş biçimine, hocası olan İbnü’l Irâkî’nin yazmış olduğu şerhin haşiyesi şeklindedir.
- Şerhu Muhtasari’l-Müzenî: Bu eserle ilgili Sehâvî, tam olarak “Sıfatü’s-salât”a kadar yapılmış olan şerhin 6 ayrı ciltten meydana geldiğini söylemiştir.
- Telhîsu Bezli’l-mâ’ûn: Bu eser, İbn Hacer el-Askalânî’nin hadisleri bir araya getirdiği “Bezlü’l-mâ’ûn fî fazli’t-tâ’ûn” isimli eserinin bir özeti olarak yazılmıştır. Bir nüshası ise Berlin’de bulunmaktadır.
- Hâşiye ‘ale’r-Ravzi’l-ünüf: Bu eser, Abdurrahman bin Abdullah es-Süheyli’nin bir siyer kitabı açısından yazdığı haşiyedir.
- El-Fetâvâ: Bu eser, müellifin bir torunu olan Zeynelâbidîn el-Münâvî’nin derlemiş olduğu fetvaları içermektedir. Ayrıca Şemseddîn es-Sehâvî, kendi hocasının rivayette bulunduğu kırk kadar hadisi tahriç etmiştir. Bu eserin bir nüshası ise yine Berlin’de bulunur.