Naşiri yani tam adı Ali bin Ebi Bekr bin Ali bin Muhammed bin Ebi Bekr bin Abdullah bin Ömer bin Abdurrahman bin Abdullah el-Yemani miladi 1353 yılında doğmuştur. Doğduğu yer olarak Zebid rivayet edilmiştir. Zebid Yemen dolaylarında yer alan şehirlerden birisidir. İslam’ın 4 büyük mezhebinden biri olan Şafi mezhebinin önemli din âlimlerinden birisidir. Fıkıh ve tarih alanında eğitim alarak bu alanda uzmanlaşmıştır. Çevresindekiler lakap olarak Muvaffakuddin ismini kullanmışlardır. Küçük yaşta kabiliyetli ve zeki olduğu anlaşılmasından sonra eğitim almaya başlamıştır. Zekâsı nedeni ile kısa sürede ilerlemiş ve genç yaşta önemli âlimlerden olmuştur. Naşiri Yemen bölgesinin önemli âlimlerinden aldığı eğitimler neticesinde Şafi mezhebinin ileri gelen âlimlerinden birisi olmuştur.
Ali bin Ebi Bekr Eğitimi
Naşirinin eğitimi ilk olarak babasının verdiği eğitim ile başlamıştır. Daha sonra amcasından eğitim almıştır. Babasından aldığı eğitim sonrasında Havi kitabını ezberleyen bu büyük âlim amcası Kadı Ahmed ve devrin büyük âlimlerinden fıkıh âlimi olan Ebu’l Meali bin Muhammed Ebi’l Meali’den eğitim almıştır. Ayrıca bulunduğu bölgenin önemli âlimlerinden birisi olan Cemaleddin Reymi’den ilim almıştır. Zebid bölgesinin ileri gelen âlimlerinden olan Ebnasi, Meragi, Nesimüddin Kazruni, Cemalüddin Emyuti gibi âlimlerden ilim görmüştür. Ayrıca ilerleyen dönemlerde Yemen’e gelmiş olan Mecdüddin Şirazi’den ilim almıştır. İzzeddin bin Cem’a’dan aldığı eğitim sonucunda oldukça ileri bir seviyeye gelmiştir. Farklı âlimlerden aldığı dersler neticesinde hızlı bir şekilde ilerleme kaydeden Naşiri miladi 1389 senesinde Hays kadısı olmuştur. Sonraki yıllarda ise doğduğu şehir olan Zebid kadılığına getirilmiştir. Naşirinin eğitimi sonrasında Zebid ’de kadılık yaptığı esnada Eşrefiyye Medresesinde dersler vermeye başlamış ve pek çok talebe yetiştirmiştir. Hayatı boyunca çok kez hacca gitmiş olan Naşiri kutsal toprakların feyz ve bereketinden istifade etmiştir. Medine’de Peygamber efendimizin huzurunda uzun süre kalarak feyzinden yararlanmıştır. Devrinde devlet büyükleri tarafından saygı duyulan bir şahıs olan Naşiri Yemen bölgesinde verdiği kararlar ile sevilen bir kadı olmuştur. Yemen bölgesinin hükümdarına Naşirinin başkadı olması için talepler gitse de hükümdar onun Zebid’e bağışlandığını ve o şehirde oldukça faydalı olduğunu işaret etmiştir.
Naşirinin Eserleri
Naşiri yazdığı eserlerle faydalı olduğu kadar güzel ahlakı ile de faydalı olmuştur. Çevresindekiler tarafından güzel ahlakı sayesinde sevilen ve saygı gören bir âlim olan Naşiri verdiği hükümler ile de oldukça adaletli idi. Yumuşak huylu ve hilm sahibi idi. Genel olarak çevresindekilere güler yüz gösterir ve anlayışlı davranırdı. İlminin yüksek olmasının yanı sıra oldukça mütevazı idi. Naşirinin eserleri oldukça fazla olmasına rağmen önemlileri şunlardır; Divan’ı, Tuhfet-ün Nafi isimli eseri, El Fevaid-üz Zevaid adlı eseri ve Cevahir ’ül Müsemminat isimli eseridir. Ayrıca Ravdat-ün Nazır fi Ahbari Devlet-i Melik Zahir adlı eseri de önemlidir. Naşiri miladi 1440 senesinde Taiz şehrinde vefat etmiştir.