Rûşenî mahlasını daha çok şiirlerinde kullanan Ömer Rûşenî asıl isminin Ömer olmasının yanında lakabı Dede, künyesi Ali İbnü Binti Umur Bey’dir. Babası ile ilgili tarih kaynaklarında bilgi bulunmasa da anne tarafından bahsedilen Umur Bey’in hangisi olduğu da tartışmalı bir husustur. Hayatı ile ilgili geniş bilgiye yer verilen ve günümüze kadar ulaşmış eser Tuhfetül mücahidin’dir. Bu esere göre Umur Bey ismi ile anılan şahıs Yıldırım Bayezid’in himayesinde bulunan Kara Timurtaş’ın evladı Gazi Umur Bey’dir. Lemazat isimli eserde ise Umur Bey’in Aydın oğlu Umur Bey olduğu yazılmaktadır. Tarih kaynaklarında genel bir inceleme ve değerlendirme yapıldığında kendisinin Aydınoğlu ailesinden geldiğini söyleyebiliriz.
Ömer Rûşenî’nin İlmi
Bazı kaynaklarda kendisinin soyunun Hz. Ebu Bekir’e dayandığı yönünde bilgiler mevcut olsa da bunun doğruluğu yönünde kuvvetli kaynak yoktur. Ömer Rûşenî’nin ilmi ve tasavvuf yönü ailesinden gelmektedir. Kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla kendisi medrese tahsilini Bursa’da almıştır. Bazı kaynaklarda kendisinin İstanbul’da eğitim aldığı yönünde de çeşitli bilgiler vardır. Sehi Bey Ömer Rûşenî’den bahsederken kendisini Fatih devrinin meşhur şairlerinden olarak zikretmesi, bir dönem İstanbul’da bulunduğuna yönelik kuvvetli bilgi vermektedir. Ömer Rûşenî ile ilgili netlik kazanmayan ifadelerden birisi de Bursa’da eğitim aldığı dönemde Çadarlı İbrahim Paşa’ya muid olduğu yönündeki teyit edilmeye muhtaç bilgidir. Bazı kaynaklarda ise Ruşeni’nin Bursa’da bulunan bir medreseye müderris olarak atandığı yönündeki bilgidir.
Ömer Rûşenî Edebiyat İlişkisi
Dini ilimlerde olduğu kadar Ömer Rûşenî edebiyat ilişkisi de kayda değer öneme sahip niteliktedir. Kendisi din ilimlerinin yanında edebiyat alanında da kendisini son derece iyi yetiştirmiş mübarek bir zattır. Bu alanda yazdığı şiirler yaşadığı dönemde halkın ve devlet görevlilerinin büyük beğenisini kazanmıştır. Kendisi İstanbul ve Bursa dolaylarında çeşitli eğitim faaliyetlerine katılıp bu kapsamda dersler de verdikten sonra tebliğ vazifesi kapsamında Anadolu’nun yollarını tutmuştur. Anadolu’da Sünniliğin yayılmasına yönelik çeşitli hizmetlerde bulunmuştur. Şeyhi vefat ettikten sonra onun yerine geçmiş ve Anadolu’da Dede Ömer olarak tanınmıştır. Akkoyunlu devletinin hükümdarı kendisini Tebriz’e davet etmiştir. Bunun üzerine Tebriz’e yol alan Ömer Rûşenî burada sultanın kendisi için yaptırdığı dergâhta dersler vermeye başlamıştır.
Ömer Rûşenî’nin Tebriz Hayatı
Ömer Rûşenî’nin Tebriz hayatı bu dergâhta yürütülen dini sohbetler ile devam etmiştir. Kendisi Uzun Hasan’ın sarayında her Cuma günü yapılan toplantılara iştirak eder ve en büyük saygıyı gören büyük şahsiyet olarak tanınırdı. Ömer Rûşenî 1478 senesinde Uzun Hasan’ın vefat etmesi üzerine yerine geçen Uzun Hasan’ın oğlu tarafından da aynı saygı ve hürmeti görmüştür. Hayatını ilim yoluna vakfeden Ömer Rûşenî 1487 senesinde ikamet ettiği Tebriz’de Hakk’a yürümüştür. İslam dinine önemli hizmetleri olmuş şahsın kabri Tebriz’dedir. Yetiştirdiği talebeleri de kendilerini İslam dinine yönelik tebliğ görevi ile nurlandırmışlardır.