- yüzyılda doğmuş, Türkistanlı İslam alimidir. İsminde yer alan Kaşgari nisbetinden yola çıkarak kendisinin Kaşgar’da doğduğu anlaşılabilir.
Sadüddîn-i Kaşgari Çocukluğu ve Eğitimi
Sadüddin-i Kaşgari’nin babası tüccar iken, memleketinden uzaklara giderken yanında oğlu Sa’düddîn’i götürmüş ve küçük yaşlarda gittiği yerlerin büyük alimlerinden ders alabilme şansı olmuştur. Sa’düddîn’in babası oğlunun eğitimine önem vermiş, din terbiyesi ile yetişmesini ve etrafındakilere ışık tutmasını istemiştir. Rivayet edilene göre Sa’düddîn, bir gün babası ile çıktığı yolculukta dinlendikleri sırada iki tüccarın birbirlerine bağırdığına şahit olmuş ve daha sonra ağlamaya başlaması üzerine bu iki adam şaşırarak kendisine neden ağladığını sormuş, kendisi de dünyevi mallara kendini kaptırmış, Allah’ın adını zikretmeyen ve hayatın gerçeklerinden uzaklaşmış iki adamın cehenneme gitme ihtimali karşısında üzülerek ağladığını belirtmiştir. Bugün bu iki tüccar bu olaydan çok etkilenmiş ve helalleşerek ticaretlerini güzellikle sonlandırmışlardır. Daha sonra babası da bu hadiseden haberdar olmuş ve oğlunun bir alim olabilmesi için kendini adamıştır.
Sadüddîn-i Kaşgari, üstün zekâsı sayesinde İslam ilimlerini ve fen bilgileri konusunda hızlı bir ilerlemeye kaydetti. Tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerinde üst makamlara erdi ve eserler yazdı. Aynı zamanda kendisine bir hoca arayışındayken Nizâm-ı Hâmûs ile karşılaşmış ve kendisinin hizmetine girebilmek için yalvarmıştır. Bu isteğinin kabul görmesinden sonra hocasının hizmetinden hiç çıkmadı ve en sevdiği öğrencileri arasında yer aldı. Hocasının sohbetlerinden faydalanmış ve feyzlenmiş, kendisinin halifelerinden birisi olarak şereflendirilmiştir.
Hac vazifesini gerçekleştirmek için yanıp tutuşan Kaşgari’ye hocası, Herat’a gitmesine ve Zeynüddin eş-Hâfî’den akıl olmasını istemesi üzerine oraya gitti. Zeyniyye tarikatı şeyhi olan Hafî, kendisine burada kalmasını istemişse de kendisini bir hocası olduğunu söyleyerek bunu kabul etmemiştir. Ancak Hafî ısrar etmiş ve istihareye yatmasını istemiş, o da bunun üzerine o gece orada yatmış ve daha sonra kalmamaya karar vermiştir. Burada hocasının halifesi olarak Nakşıbendi tarikatına bağlı olarak irşad etmiştir.
Yetiştirdiği Alimler
İyi bir kalbi ve güler yüzlü olarak Sadüddin-i Kaşgari, hayatı boyunca dönemin değerli alimleri arasında yer alacak pek çok öğrenci yetiştirmiş ve kendisinden istifade etmelerini sağlamıştır. Bu yetiştirdiği alimler arasında Alâeddin Âbîzi, Abdülazîz Câmî ve Mîr Kelân Hakkarûnî gibi isimler, Nakşiyebendiyye tarikatının yol göstericileri arasında önemli bir tutmaktadır.