Zerruk 1442 yılında, Fas’ta dünyaya gelmiştir. Dönemin önemli alimleri arasında yer alan BUrsin Dedesinin gözleri mavi olduğu için, anlamı mavi gözlü olan ‘Zerruk’ ismi verilmiştir. Beranis kabilesine mensup olduğu içinde kendisine, Bursuni lakabı da takılmış ve bu adla ile de anılmaktadır. Belirtilene göre, Bursuni daha bir haftalık bebekken, annesini ve babasını vebadan kaybetmiştir. Bu yüzden, anneannesi tarafından yetiştirilmiştir. Anneannesi dindar biri olduğu içinde, bu durum Zerruk’un karakterini etkilemiştir. Henüz on yaşına geldiğinde, Bursuni hıfzını tamamlamıştır. Fakat bu yaşlarda da anneannesini kaybeden Bursuni, geçimini sağlamak için bir kunduracının yanında çalışmaya başlamıştır. İlerleyen dönemlerde ise okumaya meyil ettiği ifade edilir.
Zerruk, eğitim hayatına; Ali es-Sitti ile Abdullah el-Fahhar’dan bazı risaleler okuyarak başlamıştır. Karaviyyin Camii ve İnaniyye Medresesi’ndeki derslere katıldığı zamanlarda ise özellikle, hadis ve fıkıh ilmine ilgi duyduğu kaynaklarda yer alır. Karaviyyin medresesinin önemli hocalarından biri olan Kavri ile de yakın ilişkiler kurmuştur. Aldığı hadis ve fıkıh ilimlerinden sonra, tasavvuf inancına yönelmiş ve bu alanda ilim öğrenmeye niyetlenmiştir. İbn Ataullah el-İskenderi ile Şazeli meşayihine ilgi duyduğu belirtilir, 1466 yılında Fas’ta Şazeli Zaviyesi’nde yer alan; şeyh Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah Ez-Zeytuni’nin hizmetine girmiştir. Fakat sert bir karaktere sahip Zeytuni ile, Zerruk’un arasının ilerleyen dönemlerde arası açılmıştır. Bu nedenle de Fas bölgesinden ayrılarak, Tilimsan’a geçtiği belirtilir. Orada da Ebu Medyen el-Mağribi’nin kabrini ziyaret etmiştir.
Zerruk, Tilimsan’da yaklaşık bir buçuk ay kadar kaldıktan sonra; Fas’a dönmüş ve burada ders vermeye başlamıştır. Ders vermesinin yanı sıra, kitap yazmakla da meşgul olduğu ifade edilir. Tilimsan bölgesinde kaldığı sürede, Ebu Zeyd Es-Sealibi ve Muhammed b. Yusuf es-Senusi ile İbn Zekri et Tilimsani gibi önemli alimlerden dersler almıştır. 1468 yılında ise Hac ziyareti yapmak üzere yeniden Fas’tan ayrılmış ve bir yıl boyunca Kahire’de yaşamıştır. 1472 yılında ise hac dönüşünde yeniden Kahire ziyareti yaptığı belirtilir. Seyahatleri esnasında ise, birden farklı tarikatlara katılmış ve onların görüşlerini öğrenmiştir. Sufi şeyhleri ile görüştüğü gibi, Ezher bölgesinde de derslere katılmıştır. Eḍ-Ḍavül-lami müellifi Sehavi aliminden ise, hadis usulü ile fıkıh okumuş ve derslerine katılmıştır. İkinci şeyhi olan Ahmed b. Ukbe el-Hadrami ile de bu dönemde tanıştığı ifade edilir. Tanıştıktan sonra da, Hadrami’nin tesiri altında kalmıştır. Birden fazla bölgeyi ziyaret ederek kendini ilim alanında yetiştirmeye çalışmıştır. Gezileri esnasında da farklı alimler ile görüşmüş ve sohbetlerinde yer almıştır. Tilimsan, Kahire, Trablusgarp, Fas ve Tunus gibi geziler yaptığı bölgelerde; fıkıh, tefsir, hadis gibi derslerine de devam etmiştir. Daha sonra ise dersler vermeye başlamış ve irşad faaliyetinde de bulunmuştur. 1481 yılında Trablusgarp’a giden Zerruk, hayatının son dört yılında da Allah’ın kendisi adına seçmiş olduğunu ifade ettiği; günümüzdeki Libya kentlerinden biri olan Mısrate’de irşad hareketleri ve ilim öğrenerek yaşamını burada geçirmiş, hayatını da burada kaybetmiştir.
Zerruk Eserleri
Zerruk eserleri listesinden bazıları şöyledir:
- Ḳavaidü’t Tasavvuf
- Şerḥu Ḥikemi İbn Aṭaillah İskender
- En-Naṣiḥatül-Kafiye li-Men Haṣṣahüllahü Bil-Afiye
- Uddetül- Müridiṣ Sadıḳ
- El-Vaẓifetüz Zerruḳıyye/ El-Fariza, Sefinetün-Neca li-Men İlallahi İlteca
- Şerḥu Ṣaḥiḥil Buḫari
- Şerḥu Aḳidetil İmam El-Gazzali
- Şerḥala Metnir-Risale libn Ebi Zeyd El-Ḳayrevani
- İanetül-Müteveccihil Miskin ila Tariḳil-Fetḥ vet Temkin
- Mefatihul-ʿiz ven-naṣr ala ma yetaallaḳu bi-Ḥizbil-Baḥr
- Şerḥul Ḳurṭubiyye
- Şerḥu esmaillahil Hüsna
- Şerḥur-Risale
- Uṣulüṭ Tariḳa
- El-Camili- Cümelin Minel Fevaid vel Menafi
- Menaḳıbül-Ḫaḍrami