Zeynüddîn Irâkî, fıkıh ile hadis bilgini olan bir zâttı. Kaynaklarda geçen bilgiye göre onun tam adı ise şu şekildedir: Abdürrahîm b. Hüseyn b. Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. İbrâhim el-Kürdî. Onun bilinen künyesi ise şu şekilde geçer: Ebü’l-Fadl. Ama ona şu lakap verilmiş ve daha çok böyle tanınmış-anılmıştır: Zeynüddîn Irâkî. Dolayısıyla hakkında da genelde Irakî diye bahsedilir.
Ayrıca onunla ilgili bir başka bilgi gösteriyor ki: Irâkî, 725 yılı itibariyle dünyaya gelmiş ve 806 yılı itibariyle de de vefat etmiş bir zâttır. Bu tarihler ise sırasıyla 1325 ile 1404 yıllarına tekabül eder, diyebiliriz. Ayrıca Zeynüddîn Irâkî, çok küçük yaşlarda ilim öğrenimine başlamıştır. Onun hafızası ile ilgili söylenen ise çok kuvvetli olduğu şeklindedir.
Irâkî’nin İlim Tahsili
Irâkî’nin ilim tahsili, çok küçük yaşlarda başlamıştır. Hafızası çok güçlü olduğundan dolayı henüz sekiz yaşında olduğu zaman Kur’ân’ı da ezberlemiştir. Sonrasında ise “Tenbîh” isimli kitabı, “İlmâm” isimli eseri ve “El-Hâvî” kitabını ezberlemiştir. Üstelik günde tam dört yüz satır ezberleyerek yapmıştır. İlk öğrenmiş olduğu ilim dalı ise kırâat ilmidir. Kırâat ilmini öğrendiği isim ise şudur: Nâsırüddîn Muhammed b. Ebi’l Hasen b. Abdülmelik. Bu nedenle Takıyüddîn Sübkî, Irâkî’nin rivayetini, bir delil şeklinde almıştır. Ayrıca yine kırâat alanında dersler aldığı isimler arasında şu zâtlar da yer alır: er-Reşidî, Şihâbüddîn Semin, Sirâcüddîn ed-Demenhûrî.
Irâkî’nin ilim tahsili içerisinde “kırâat-i seb’a”yı ise farklı bir isimden, Mekke üzerinde mücavir şeklinde kalmakta olan Takıyüddîn Vâsıtî’nin kendisinden öğrendiğini söyleyebiliriz. Ayrıca hem fıkıh hem de usûl-i fıkıh ilmini ise şu isimlerden tahsil etmiştir: İbn-i Adlân Muhammed b. İshak el-Belbisî, Şemseddîn b. El-Lebân, Cemâleddîn Esnevî. Bu hocalarından olan Esnevî, Irâkî’nin hem anlayışını hem de zekasını övmüştür. Onun için zihninin çok kuvvetli olduğunu söylemiştir.
Irâkî’nin İlmî Çalışmaları
Irâkî’nin ilmî çalışmaları içerisinde müderrislik görevinden bahsetmek gerekiyor. Kâmiliyye Medresesi içerisinde Dâr-ül-hadîs bölümünde, ayrıca İbn-i Tûlûn Câmii ve Zâhiriyye Medresesi içinde hadis ilmi dersleri vermiş, müderrislik yapmıştır. Ayrıca defalarca kez hacca gitmiştir. Mekke üzerinde ise bir mücavir olarak kalmıştır. Buradayken de eserler kaleme alma şansı bulmuştur. Bir süre Medîne şehrinde kadılık, imamlık ve hatîblik gibi görevlerde bulunmuştur. Hicrî olarak 788 yılında başlamış olduğu bu görevine, tam üç yıl beş ay kadar devam etmiştir. Daha sonrasında ise Kâhire üzerine dönmüştür. Burada ise ders meclisi kurmuş ve talebelerine hadisler yazdırmıştır.
Irâkî’nin Kişiliği
Irâkî’nin kişiliği ile ilgili olarak öncelikle çok güler yüzlü ve nur yüzlü bir kimse olarak tanındığını söyleyebiliriz. Ayrıca çok güzel simâsı ve az konuşup yapmacık tavırlardan da uzak olan bir kimse olarak bilinirdi. Oldukça müttekî, fazlasıyla takvâ ehli olan Irâkî, ihtiyaçları için çok az miktarda olanla yetinmeyi bilirdi. Özellikle de temizlik konusuna çok dikkat ederdi. Bu konuda çok titiz şekilde davranırdı. Ayrıca çok hoşsohbet kişiliği ve haya sahibi tavrı ile bilinen bir âlim zâttı.
Irâkî’den İlim Öğrenen İsimler
Irâkî’den ilim öğrenen isimler, oldukça fazla sayıdadır, denilebilir. Dolayısıyla pek çok kişi, ondan ilmî anlamda faydalanmış ve ilim tahsil etmiştir. Ayrıca ondan dirayet ve rivayet yolu üzerinden ilim almış olan bazı zâtlar vardır. Bu yollarla ondan ilim tahsil etmiş âlimler arasında şunları sayabiliriz: İbn-i Hacer Askalânî, İzzüddîn b. Fırat, Alâüddîn Kalkaşendî, Şerâfüddîn el-Merâgî, Şihâbüddîn el-Hanâvî… Ayrıca onun oğlu olan Allâme Veliyyüddîn Ebû Zür’a Ahmed de hem faziletli bir kimseydi hem de bir âlimdi. Dolayısıyla babasının ardından onun yerine de oğlu geçmiş oldu. Oğlu da Mısır üzerinde benzeri nadir bulunacak mertebede bir âlimdi.
Zeynüddîn Irâkî’nin Eserleri
Zeynüddîn Irâkî’nin eserleri, kıymetli bilgiler içeren önemli dini kaynaklardır. Bu eserleri içerisinde rivayette bulunduğu hadisler sık sık yer almaktadır. Ayrıca bir eseri içerisinde rivayette bulunduğu hadisleri, kaynakları ile birlikte vermiştir. Onun farklı konularda kaleme aldığı eserlerinden bilinenleri şu şekilde sıralanabilir:
- Nazm-üd-dürer-is-seniyye fî sîret-iz-zekiyye
- Manzûmetü tefsir-i garîb-il-Kur’ân
- Tahrîcü ehâdîs-ül-ihyâ: Bu eser, meşhur İslâm âlimlerinden olan İmâm-ı Gazâlî’nin “İhyâ-i ulûmiddîn” isimli eserinde yazdığı hadislerin tahricidir ve kaynaklarının tespiti şeklindedir. Bu eser tam olarak beş ayrı ciltten meydana gelir. Dolayısıyla Irâkî’nin bu eseri tamamlaması da kırk yıldan uzun bir zamanı almıştır.
- El-Bâis alel-halâs min havadis-il-kısâs
- Elfiye: Bu eser, hadîs ilmine dayalı olan bir eser olarak kaleme alınmıştır.