Mescid-i Aksa, tarihten bugüne İslam ülkeleri ve toplumu için büyük bir değere sahiptir; Tarihi ve manevi değeri yüksek bir şehir olan Mescid-i Aksa ve ayrıca Kuran’ın söylediklerine parlaklık katan kendisi ve hatta çevresi hakkında; son peygamberi Muhammed (as) ‘ın zamanından bu yana hiçbir zaman değerli bir şey kaybetmemiştir. Bu dönemde camiler arasındaki en uzak mesafede yer almaktadır. Bu nedenle tarihi malzemeler ona en uzak yer anlamına gelen Mescid-i Aksa adını verir.
Mescid-i Aksa Hz. Muhammed döneminde Müslümanlara önemli şeyler getirdi. Çünkü göçün ilk yılında (MS 622) Medine’deki Müslümanlar yaklaşık 16 ay boyunca namaz kılarlar, Mescid-i Aksa’ya dönerek hac olarak kabul ederler.
Mescid-i Aksa Hz. Muhammed’in İsrail ve Miraç olayları sırasındaki yolculuğu, İsrail’in “Yeryüzünde Gece Yolculuğu” adlı kısmına doğru ilerliyor. Bu yolculuk, Hz. Peygamber olarak gönderildiğinin üçüncü yılı olan Recep’in ayının 27’si akşamı gerçekleşti.
Müslümanlar, Hz. Muhammed’in melek Cebrail ile Burak’ı Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya sürerek Burak’ı Burak surlarına bağlayarak, tüm gelmiş geçmiş peygamberlere imamlık ederek onlara namaz kıldırdı. Yusuf, İdris, Harun, Musa ve İbrahim Peygamberimizle buluşmak için gökyüzünü geçerek miraca çıkmasını Müslümanlar kabul ederler.
Mescid-i Aksa Nerededir
Müslümanlar tarafından kutsal sayılan yerlerden biridir ve Müslümanlar için ilk ibadet yeri olarak kabul edilir. Kudüs‘ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde, duvarın güneydoğu köşesindeki en uzak noktaya kadar uzanan cami duvarının tamamı Mescid-i Aksa’nın adını almıştır.
Alan, Kaya Kubbesi, Kıble Mescidi ve 200 parçaya kadar birçok sanat eseri ile yaklaşık 144 dönümdür. “Morya Tepesi” adı verilen bir tepenin üzerine inşa edilmiştir ve Kubbet-üs Sahra kayası, dağın en yüksek noktası olarak kabul edilir
Mescidi Aksanın Adı Nereden Geliyor
Mescid-i Aksa Camii İslam’daki Camilerin önceliğidir ve Müslümanların ilk ibadet noktasıdır ve tarihte defalarca saldırıya uğramıştır. Kutsal kitabımız Kuran da bizzat bahsedilir ve övülür. Peygamber Davud’un ölümünden sonra şahsen kurulmuş ve Peygamber Davut tarafından desteklenmiştir. Öncü Süleyman, (Davut) O’nun oğluydu. Oğlu Hz. Süleyman binayı inşa etmeye devam etti. Proje toplam 7 yıl sürdü ve altın, gümüş, mücevher ve değerli mücevherler kullanılarak tamamlandı ve bugüne kadar ulaştırıldı. Sadece Beyt-ül Makdis olarak bilinen Mescid-i Aksa, Kuran’daki Mescid-i Aksa ibadet yerlerinin en kutsal mekanıdır; Hz. Süleyman peygamberden Musa’ya; daha sonra da içinde tevrat kitabının da bulunduğu Ahid sandığı Mescidi Aksaya yerleştirilmiştir.
Mescidi Aksa Camii’nin İslam’daki önemini yansıtmak için dönemin en güçlü ülkelerinden biri olan Asur Devleti, Kudüs şehrini işgal edilerek Mescidi-Aksa Camii’ne girilerek buradan altın, gümüş ve diğer değerli süslemeler alınarak kendi ülkelerine götürüldü. Bu saldırıdan sonra cami onarılmış, MS 70 yılında Romalılar tarafından tekrar saldırıya uğramış, daha sonra Yahudilerin Kudüs şehrine olan sadakati sona ermiştir.
Mescid-i Aksa Birçok Defa Saldırıya Maruz Kaldı
Mescid-i Aksa’da İslam’ın Önemi 1980 ve 1982 yıllarında Mescidi Aksa Camii, 1980 ve 1982 yıllarında iki kez ağır patlayıcılarla yıkılmaya çalışıldı, büyük çaplı saldırılara maruz kaldı. 30 Müslüman öldürüldü, 800 kişi ağır yaralandı.
Mescid-i Aksa bugün hala saldırıya uğrayabilir; Kudüs’te bulunduğu için özellikle zaman zaman İsrail saldırısına uğrayabilir. Mescid-i Aksa Müslümanlar için tartışılmaz bir değere sahiptir, ancak yine de birçok Müslüman için burayı korumak zordur. Müslümanların imtihan gününden önce canlarını koruyabilecekleri, gerekirse kurban edebileceği kutsal yerlerden biridir. Biz Müslümanların üzerine vazife olarak ibadetler dışında da, peygamberlerden bize miras kalan böyle mübarek yerleri korumamız da düşer.