İslam’ın görsel sanatlara bakışı özellikle sanatla yakından ilgilenen bireyler başta olmak üzere pek çok birey tarafından merak edilen bir konu olma özelliği taşımaktadır. Bu konu ile ilgili üniversiteler başta olmak üzere, geçmişten günümüze pek çok insan çalışmalar yürütmüş, makaleler yazmıştır. Bireyleri güzele, güzelliğe davet eden İslam, sanat ve sanat eserlerine de duyarsız kalmamıştır. En ilkel dönemlerden, en gelişmiş dönemlere dek bütün insan topluluklarının sanat ile yakından ilgili olduğu bilinen gerçekler arasındadır. Evrensel bir din olarak karşımıza çıkan İslam, sanatı göz ardı etmemiştir. Var olan dinlerin, tarih öncesi dönemlerden bu yana sanatın biçim ve niteliğine olan etkisi göz ardı edilemez bir gerçektir. Dilerseniz İslam’ın sanat ile ilgilisini daha yakından inceleyerek bu konuya daha da açıklık getirelim, yazımızı okumaya devam ediniz!
Sanat Nedir? İslam’ın Sanata Bakış Açısı
İslam’ın sanata bakış açısı ile beraber, sanat nedir sorusuna da bir açıklık getirmek gerekir. Sanat, düşünce ile bilgiyi bir araya getirerek faydasız ya da nötr bir şeyleri yararlı hale getirme faaliyeti olarak karşımıza çıkar. Maddi gereksinimlere karşılık olan sanatlar (zenaat) ve manevi gereksinimlere karşılık olan sanatlar (estetik) olarak da iki şekilde karşımıza çıkabilir. Maddi gereksinimlere karşılık olan sanatlar insan vücudunun rahatlığa ulaşmasını sağlarken, manevi gereksinimlere karşılık olan sanatlar insan ruhuna iyi gelen şeyler topluluğudur. Bireyde estetik bir heyecan uyandıran manevi sanat anlayışı, mimarlık, resim, dans, şiir, heykeltıraşlık ile örneklendirilebilir. Geçmişten günümüze din bilginlerinin ve filozoflarının sanata bakış açısı oldukça büyük farklılıklar göstermiştir. Sanat konusunu değerlendiren bu kişiler, lehte ve aleyhte görüşler ileri sürmüştür. Sanatı ahlaksızlık ile eşitleyen birçok din bilgininin yanı sıra, sanatı her şeyden üstün tutan pek çok bilginin varlığı da söz konusudur.
Dinde Sanatın Yeri Nedir?
Dini anlama ve dini anlatma konusunda sembollerin oldukça önemli bir yere sahip olduğu bilinen gerçekler arasındadır. Sanatın bu amaca hizmet ettiği pek çok din bilgini tarafından kabul edilse de, bir kısmı tarafından da reddedilmiştir. Dinde sanatın yeri nedir sorusuna tam anlamda bir açıklık getirmek zor. Sanat çoğu zaman bazı noktalarda belirli bölümlemeye maruz kalmıştır. Sınıflama ve bölümlemeler nasıl olursa olsun, İslam dininin sanata bakış açısı, her zaman bununla inanç ve ahlak prensipleri arasındaki uyum ya da uyumsuzluğa karşılık tespit edilebilir. Bununla beraber sanatın dini bakımsan hükmü, kullanım gayesine, tarzına, dinin ilke ve hükümlerine karşı olup olmamasına göre de farklılık sunabilecektir. Cinsellik ile tahrike neden olan, bireylerin cinsellik duygularını, erkek ve kadının cinsellik cazibesini sömürücü aracı olarak kullanan, bireyi kötü ve yanlış olana, çirkin olana yönlendiren, Tanrının birliğine aykırı davranışların sana ismi altında ortaya koyulması dine ters bir gerçekliktir.
Dinin Sanat Üzerindeki Etkisi
Hoşluk, iyilik, güzellik gibi birey için “olumlu” anlamlar taşıyan bu kavramların, sanat konusu olmasının altında bu kavramların dinen olumlanıyor olmasından geçer. Sanatın din ile şekillendiği, gelişimine de yine dinin katkısının olduğu göz ardı edilemez bir geçektir. Yazımızın tamamından da anlaşılacağı üzere, sanat ile dinin kesin bir ilişkisi olduğunu söyleyebilmek mümkündür. dinin sanat üzerindeki etkisi oldukça büyüktür ve camiler, medreseler, kiliseler, anıt mezarları, türbeler vs. mimarilerinin bu kadar özenli olmasının sebebi de yine estetik kaygının önemli olmasından geçmektedir. Mükemmellik, kusursuzluk ve sonsuzluğun dinde yeri büyüktür ve ne vardık ki sanatta bu kavramlara büyük önem verir.