İslam, Mekke’de doğan ve Medine’de millet olan son mükemmel dindir. Peygamberimizin ölümünden sonra İslam ordusu Bizans ve İran ile savaştı. Ancak, ashabın durumu, tutumu, yaşam tarzı, refah seviyesi ve barınma hendesesi değişmedi. Rıza halinde yaşamaya devam ediyorlar. Aşırı tüketim, oburluk, lüks ve gösteriş, sahabe toplumunun bilmediği yaşam biçimleridir. Hep; “Yarın bu ruhlar evi mezar olacak” anlayışındadır. Bu nedenle, dünyanın armağanlarını ruhlarına tahsis etmekten ve onları aşırı kullanmaktan her zaman kaçınırlar. İmanın tadı ve heyecanı ile bu nimetleri insanlığa yol gösterme ve mutluluk vesilesi olarak kullanırlar. Allah’ın rızasını alma yönünde hayatlarını değiştirdiler. İslamiyet Nasıl Yayıldı;
İslam Dini Her Şeyi Kolaylaştıran Bir Dindir
İslam, Yüce Allah’ın insanlığa verdiği dindir ve onun rahmeti ve şefkati sonsuzdur. İnsanları mutlu eden bu dinde, insanların yapamayacağı hiçbir zorluk, yargılama veya görev yoktur. Yapamayacağı hiçbir şeyden sorumlu tutulamaz. İslam’da dayanamayacağı bir yük yoktur. Dolayısıyla dinimizin ilkelerini ve kullanmamız gereken davranışları anlamak ve uygulamak kolaydır.
Dua, oruç, hac, ilahi kılık, faiz ve zina gibi yasaklar, adalet, ceza, miras gibi insani ilkeler gibi dinimizin gerektirdiği ibadetleri insanlar kolaylıkla anlayabilir ve kullanabilir.
Aslında İslam dini yücelten bir inançtır, İslam yukarıda sıralanan bu ve benzeri konularda bile uygulamanın kolay olduğunu belirtmiştir. Gerekirse, durum ortaya çıkıncaya kadar kısıtlamalar, hatta tam tersi konulabilir.
Domuz eti tüketimi kesinlikle yasak olsa da açlıktan ölme riski varsa bu et tüketilebilir. Susama tehlikesiyle karşı karşıyaysanız alkollü içecek içebileceğinizi söyledi. Bu gerçekleştiğinde mülkiyet bağışıklığı gibi tehlikeli unsurlar yasaklanmakta ve insanları canlı kılan kısma yasallık getirilmektedir.
Su yokluğunda Teyemmüm ile temizlenmesi kolaydır. Bütün bunlardan anlaşılmaktadır ki, bu tür tesisler insanların fiziksel ve zihinsel olarak başını belaya sokmamak ve ruhun tehdit edilmesine engel olmak için getirilmiştir.
İslamiyet Nasıl Yayıldı
İslam, Tanrı’nın insanları mutluluk içinde yaşamaya gönderdiği bir dindir. İslam barış dinidir. Din, insanlar arasındaki ilişkiyi düzenlemeyi ve dengelemeyi amaçlar ve en önemli özelliği evrensel anlamda barışı gerektirmesidir.
Cenab-ı Hak, bütün halkı barışa çağırmak için barışın tesisi ile ilgili pek çok ayet kullanır ve “Birbirinizin hak ve özgürlüklerine saygı gösterin, barışa ters giden yola girmeyin” dedi. Ancak İslam’ın tüm insanlara barış demesi üzücü. Diğer dinler ve inanç sistemleri de barış çağrısında bulunurken, insanlığın doğuşundan bu yana insanlar savaştan vazgeçmemiş ve birbirlerini hep öldürmüşlerdir.
Hesaplamalara göre, insanlar barış içinde birlikte yaşadıkları tüm anlar için bir araya geldiklerinde, insanlar 250 yıldır barış içinde yaşadıklarını anlıyorlar. İnsanlığın yazılı tarihinin 7 milyon yıllık olduğu düşünüldüğünde, insanların savaşa ne kadar hevesli olduğu görülüyor.
İslam’a Neden Muhtacız?
Yüce Allah Hz. Adem’den son peygamber Hz. Muhammed’e dek insanlığa hizmet ettiği ve onu insan düzeni olarak ilan ettiği sistem budur. İnsanların İslam’da yaşaması gerekir ve yaratıcı, kendi mutluluğu için kendi mutluluğunu sunmuştur.
İslam dışındaki dinler, sistemler ve felsefi yöntemler insanları, dünyayı ve evreni anlamak ve tanıtmak için yeterli değildir. İnsan ve yaşamla ilgili soruları tatmin edici bir şekilde cevaplayamazlar ve insan mutluluğuna cevap talep edemezler.
İnsanların İslam’ı yaşaması gerekiyor çünkü İslam bu sorulara tatmin edici bir şekilde cevap verebilir ve hayatı yaşanmaya değer kılabilir. İslam, yaşam ve ölüm, kimim, nereden geldiğim, nereye gittiğim gibi soruları akıl ve mantığa göre cevaplayarak her geçen gün daha çok insanı kendine bağlıyor. Uzun yıllardır terör, dini doğrultusunda oynanan oyunlar ve tezgahlar hiçbir zaman etkili olmayacak ve doğal olarak İslam’ı kullanan insanlar İslam’ı seçeceklerdir.