İslam dininde, özellikle İslam dininde hakların kullanımına ilişkin birçok ifade vardır. Kuran’da açıkça belirtilen kul hakları Allah için çok önemlidir. Haran ile tamamen örtüşen hizmetçi haklarının bedeli çok ağır ve acı vericiydi. Kuran’daki ayet ve hadisler, bir kişinin kuluna bir kuruş harcasa bile hak ettiği paranın bu dünyada ve gelecekte işkence göreceğini söyler. Hepimizin bildiği gibi, hizmetkarın hakkı her durumda günahtır, bu Haran’a eşdeğerdir. Müslümanların yediği kulluk hakları er ya da geç Allah Tara tarafından cezalandırılacak ve bedelini ödemek zorunda kalacak. Müslümanlıkta Kul Hakkı Nedir?
Kalbi kırık, hizmetçilerin haklarını daha da günahkâr hale getiriyor. Özellikle Müslümanlar ve Allah’tan korkan bir kişi üzülmemeye, tartışmamaya, tartışma yaratmamaya dikkat etmelidir. İslam dininde kulluk hakları en büyük günahlardan biri olarak kabul edilir. Üzgün olan ve kulluk hakkına giren Müslümanlar, sonradan üzgün olanların helalliğini kabul etmelidir.
Müslüman Ne Yapmalı?
Kullara hem maddi hem de manevi olarak girme hakkı, bu kişiyi vicdanını sorgulanabilir hale getirecektir. Gönül rahatlığı için insanlar kul hakkına girmemeye özellikle dikkat etmelidir. Kul hakkı her bakımdan günah sayıldığı için her Müslüman kim olursa olsun hassasiyet göstermelidir, kul hakkına giremez.
Esasında, bir kula girme hakkı, kişiye ait olmayan hakların haksız kazançlar yoluyla tüketilmesini ifade eder. Bir kulun zihinsel olarak incinmesi ve masum olma hakkına sahip olmaması, helal işkence görmeden gönül yaran kişiye kul haklarına zarar verecektir. Müslümanlar haklarına karşı çok dikkatli ve duyarlı olmalıdır. Köleleştirme hakkının bedeli Allah teâlâ tarafından ciddi bir suç olarak görülmekte ve Müslümanlar kesinlikle uyarılmaktadır.
Peygamberimizin Uyarısı
İnsanların özlük haklarına saldırmak, haklarını küçümsemek, verilen sözlere ve arkadaşlıklara uymamak, dikkatsizce ölçmek ve davranmak, haksız davranmak, yalan söylemek, rahatsız edici şekillerde yüksek sesle konuşmak, çevreyi pislemek, trafik kurallarına uymamak, komşulara yemek kokusunu göndermek ve diğer birçok sorun kulluk haklarına tabidir. Kuran’ın pek çok ayetinde adalet hakkı kavramı ve bu hakların gerçekleştirilmesi için alınan tedbirlere değinilmektedir. Unutulmamalıdır ki, uygunsuz alınan bir kuruşu iade etmek, yüzlerce liradan kat kat daha mükafattır. Peygamberin kulların haklarıyla ilgili şu uyarı çok önemlidir: Helal yollar ile kul hakkına dikkat edin. Aksi takdirde, iyiliklerinden uzaklaştırılır ve adaletli bir şekilde haklı insanlara verilir.
Ahirette Kul Hakkı
Allah’ın ve bizimle yaşayan insanların üzerimizde hakları vardır. Allah’a karşı haklarımız, onu tanıma, emirlerine itaat etme, ibadet ve itaat etme hakkımızdır. Bu haklarla ilgili sorunlarımız olursa pişman oluruz. Allah bağışlayandır. Ancak kul haklarına gelince, bu konudaki mesele haksız mal sahibi ile yasal mal sahibi arasındadır. Yalan söylemek, iftira atmak, arkadan konuşmak, hakaret etmek, marjinalleştirmek, çevreyi kirletmek, haksız kazançlar sağlamak, başkalarını belaya sokmak, sosyal kurallara uymamak, başkalarına zorbalık etmek vb. sayamayacağımız insan hakları ihlalleri var. İnsanları dünya çapında helal hale getirmek imkansızsa, bu haklar ahirette karşımıza çıkacaktır.
Dünyadaki kulların uzun süren tasfiyede helal olma haklarını göz önünde bulundurmak, keder, işkence ve ter yerine tövbe etmek; eğer alacaklıysak sabır, bağışlama ve Allah’ın dönüşünü beklemek doğru olanıdır. Ancak karşı taraf İslam’a ciddi zararlar vermiş bir zalim ise bu hakka izin verilmez. Verdiği zarar halkı da kapsadığı için adaletin sağlanması haksızlık olur. Onları Allah’a havale etmek gerekir. İnsanlar, bu dünyada birbirlerine karşı haksızlık ettikleri, kul hakkına girdikleri zaman ölmeden önce mutlaka helallik almalıdırlar. Aksi halde kul hakkı ile vefat edip ahirete göç ettiği zaman Allah katında cezası daha büyük olacaktır.