İslam âlimlerinden biri olarak karşımıza çıkan Bikai İbrahim bin Ömer, Şafii fıkıh ve tefsir âlimlerinden biri olarak bilinmektedir. Künyesine baktığımızda ise kaynaklara göre Ebül’l Hasen olduğunu görmekteyiz. Bir başka önemli bilgi ise Burhaneddin ismi ile de biliniyor olmasıdır. Gerçek adına baktığımızda ise elde ettiğimiz bilgilere dayanarak adının İbrahim bin Ömer bin Hasen-in-Rübat bin Ali bin Ebi Bekr el-Bikai olduğunu görüyoruz. Gerçek ismi ve lakabının dışında ise İbn-i Uveycan diye de ilinmekte ve anılmaktadır. M.1406 (809) senesinde Suriye’de dünyaya gözlerini açmıştır. Harberuh köyünde dolan Bikai, orada yetişip büyümüştür. Daha sonrasında Kahire ve Kudüs’e de gitmiştir.
Bikai İbrahim Bin Ömer ve Hayatı
Fıkıh ilmine çocukluğundan beri yoğun bir merakı olan Bikai İbrahim bin Ömer’in hayatı ise yine ilim üzerine geçmiştir. Kudüs’e ve Kahire’ye gittiği dönemlerde ise orada bulunan Taceddin bin Bahadır’a gitmiş ve ondan nahiv ilmi ile fıkıh ilimlerini öğrenmek istemiştir. Bununla birlikte daha birçok bilgin ve âlimlerden de ilim öğrendiği kaynaklarda yazmaktadır. Çok âlimden ilim öğrendiği için ve kendini yetiştirdiği için o dönemlerdeki yaşıtlarından çok daha fazla üstün hale gelmiştir. Çok âlimden çeşitli ilimler öğrendiği için İzzeddin bin Furat’ın yanında Hadis-i İbn-i Mes’udun ikinci cildini de okumuştur. Ardından birçok memlekete gitmiş ve oralarda da bir süre kalmış ardında da hacca gitmiştir. Zahir Çakmak’ın bulunduğu kaleye deniz yolu ile gitmiş ve orada hadis ilmini öğrenmek istemiştir. Fakat bazı sebeplerden dolayı ki bu sebepler bilinmiyor, kendisi kaleye alınmamıştır.
Bikai İbrahim Bin Ömer ve Eserleri
Bikai, kendi dönemi ve asrı içinde en bilgili âlim olarak bilinmekte ve anılmaktadır. Allaha olan inancını ve dualarını bir salise bile bırakmamış ve devamlı olarak amellerini yapmıştır. Bikai İbrahim bin Ömer’in eserleri de fazlasıyla vardır. Kaynaklarda yer alan bazı eserleri sizlere aktaracağız.
- İlk eser olarak karşımıza Münasebat-i Bikai ve Tefsir-ül- Bikai adlı eseri çıkmaktadır. Bu eserini M.1480 (885) senesinde tamamlamıştır.
- Bir diğer eseri ise Unvan-ül Unvan olmakla birlikte ardından
- El-Feth-ül-Kudsi fi ayet-il-Kürsi eseri gelmiştir. Bu eserini de M.1474 (879) senesinde tamamlamıştır.
- Müsa’ıd-ün-nazar lil-eşrafi ala makasıd-is-süver eserinin ardından Ahbar-ül-cihad fi feth-ıl-bilad eseri gelmiştir. Kaynaklara baktığımızda ise yaklaşık olarak çok daha fazla sayıda eserinin olduğunu görmekteyiz.
- Bu eserlerinin yanında daha birçok risaleleri de yer almaktadır.