Bişr-i Hafi, 150 ya da 152 senesinde Merv’de doğmuştur. Merv şehrinin en iyi ailelerinden birine mensup olarak dünyaya gelmiştir.
Bişr-i Hafi’nin İlim Hayatı
Bişr-i Hafi’nin ilim hayatı, dini bilgisini almasına bağlı olarak gelişmiştir. Döneminde hadis ilminin önde gelen muhaddisleri içinde yer aldı.
Şerîk bin Abdullah, Mâlik b. Enes, Abdullah b. Mübârek, Hammâd b. Zeyd, İbrâhim bin Sad ve Fudayl b. İyâz gibi bazı önemli muhaddis zâtlardan hadisler öğrenmiştir. Ahmed b. Hanbel, Ahmed ed-Devrakī, İbrâhim el-Harbî, Ebû Hayseme Züheyr b. Harb gibi İslam düşünürleri de kendisinden hadisler rivayet ettiler.
Kaynaklarda yer alan bilgilere göre Bişr-i Hafi, tüm kitaplarını tasavvufa yönelmek adına toprağa gömmüştür. Özellikle dayısının yani Ali b. Harşem sohbetlerine çok fazla katılmıştır. Öte yandan o dönemde yaşayan bazı sufi isimler arasında yer alan; Serî es-Sakatî, Ebû Saîd el-Harrâz, Ebû Ali el-Cûzcânî, Fudayl b. İyâz, Ahmed b. Âsım el-Antâkî gibi zâtlarla da sürekli olarak görüşmeler yapmıştır.
Tasavvufî kitaplarda şöyle bir konu geçiyor: Yolda Bişr-î Hafi “besmele” olan kağıt bulacak. Ve bu kağıdı ünlü İslam düşünürü, muhafaz edecek. Muhafaza ederken de rüyasında da ilahi bir ses duyuyor. Bişr-i Hafi, Allah’ın adına saygı gösterdiği için ahirette ve dünyada kesinlikle saygıyla karşılanacak. İşte bu nedenden dolayı, kendisine tasavvuf ve zühd gibi hususlarda da Bir-i Hafi’ye kolaylık sağlanmıştır. Eğer dikkatli incelenirse, gerçekten kaynaklarda, Bişr-i Hafi ile ilgili Peygamberlere yapılan hürmetler sunulmuştur. Hatta ahiret hayatındaki konumu itibariyle İmam Ahmed b. Hanbel ile İmam Şâfiî isimlerinden bile daha üstün olduğuna inanıldığından dolayı çok önemli değerde menkıbelerde nakledilmiştir. ,
Bişr-İ ayrıca hadis ilminden vazgeçip, tamamen tasavvufa yönelmiştir. O zaman ki çalışmalar baz alındığında; kin, şöhret, kin, gurur vb. arzuların hissedilerek kurtulma düşüncesi de ön plana çıkmıştır.
Bişr-i Hafi’nin Tasavvufi Hayatı
Bişr-i Hafi’nin tasavvufi hayatı ele alındığında özellikle; riya yapmaktan çekinme, iyiliklerin gizlenmesi ve şöhretten kaçma gibi pek çok konuda önem teşkil ediyor. Bişr-i Hafi, yaşadığı dönemde Süfyân es-Sevrî mezhebi içerisinde yer aldığından dolayı o devirdeki bazı sufileri de tenkit etmiş ve dini konulara dikkat edilmesini ve takvaya da kesinlikle önem verilmesini çok istemiştir.