Döneminin önemli evliyalarına hocalık yapmış olan Ebnasi (İbrahim bin Musa), 1325 yılında Mısır’da bir sahil şeridinde bulunan Ebnas şehrinde doğmuştur. Mısır’da yetişen önemli Şafi mezhebi fıkıh alimleri arasında yer alır. Asıl ismi İbrâhim bin Mûsâ bin Eyyûb el-Ebnâsî, el-Maksî el-Kâhirî olarak bilinir. Künyesi ise Ebû İshâk ve Ebû Muhammed olmakla beraber lakabı Burhâneddîn’dir. Hem kendi döneminde hem de günümüzde daha çok Ebnasi olarak tanınır. İbn-i Hacer-i Askalani’nin ilim öğrendiği değerli hocalarından bir tanesidir. 1400 yılında Hac vazifesini yerine getirmesinin ardından Muharrem ayında, dönüş yolunda vefat etmiştir. Alimlerin her daim iyi huylu ve güzel ahlak sahibi olduğu bilinir. Din ile daima iç içe olan bu kişiler her zaman insanlara karşı iyi davranmıştır. Döneminin önemli alimlerinden biri olan Ebnasi (İbrahim bin Musa) güzel ahlaklı olması ile de dikkatleri çekmiştir. Giyim kuşama önem vermeyen, dünya malında gözü olmayan Ebnasi, oldukça sade bir hayat yaşamıştır. Günün çoğunu ibadet etmekle geçirmiş olup rahat ve huzur içinde yaşamıştır. Fakirleri hor görmekten ziyade onları severek onlarla yan yana bulunmaktan çekinmezdi. Ebnasi, 1400 yılının Muharrem ayında Kefafe adı verilen konaklama bölgesinde vefat etmiştir.
Ebnasi (İbrahim bin Musa) Kimlerden İlim Öğrendi?
Ebnasi olarak bilinen İbrahim bin Musa, ilim öğrendiği süre boyunca farklı hocalardan fıkıh öğrenmiştir. Genç yaşlarında doğduğu topraklardan Kahire’ye gelmeye başlaması ile ilim öğrenmeye başlamış olup ilk önce Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiştir. Bunun yanı sıra önemli eserleri de ezberlemiş olduğunu gören hocaları Ebnasi’nin ilim öğrenmeye çok hevesli olduğunu ve yetenekli olduğunu keşfetmiştir. İlim öğrenme anlamında gayretli olduğu görülen Ebnasi, Mısır’da bulunan Şafii mezhebinin önemli ve ileri gelen fıkıh alimlerinden Veliyyüddîn el-Menfelûtî ve Esnevî’den fıkıh dersleri almıştır. Ebnasi’nin hocaları bunların yanı sıra Meydumi, Ahmed bin Kasım Harran, Vadiyaşi, Muhammed bin İsmail Eyyubi ve Ebû Nu’aym Si’ridî başta olmak üzere pek çok alim olarak bilinir. İlim öğrendiği bu hocaların çoğundan yalnızca bilgi almakla kalmayıp aynı zamanda icazet de almıştır. Başta fıkıh ve tefsir olmak üzere hadis ve Arabi ilimlerde de derin bilgi sahibi olup alim olma mertebesine yükselmiştir.
Ebnasi (İbrahim bin Musa) Hangi Medreselerde Ders Verdi?
Tefsir, fıkıh, Arabi ve hadis alanlarında ilmini tamamlamasının ardından alim olan Ebnasi, pek çok medresede ders vermiştir. Ebnasi’nin ders verdiği medreseler başta Âsâr-in-Nebeviyye Medresesi ve Sultan Hasen Medresesi başta olmak üzere bir hayli fazladır. Burada onlarca öğrencinin yetişmesinde ve ilim öğrenmesinde etkili bir rol oynamıştır. Sadece medreselerde ders vermekle kalmamış aynı zamanda hatiplik de yamıştır. Ebnasi’nin hatiplik yaptığı en bilinen yer ise Cami-ül Maksi olarak bilinir. Burada hatiplik yapmanın dışında yine öğrencilerine ders vermeye devam etmiştir. Ebnasi’nin alimlik hayatı boyunca yaptığı bir diğer görev ise Sa’îd-üs-Sü’adâ Medresesi’nde görev almasıdır. Bu medresenin idareciliğini üstlenmiştir. Bu medreseden ayrıldıktan sonra Kahire dışına yerleşerek burada öğrencilerine ilim öğretmeye devam etmiştir. Ebnasi hayatı boyunca pek çok kez Hac vazifesini gerçekleştirmek üzere Mekke’ye gitmiştir. Bir defasında uzun süre dönmeyerek mücavir olmuş, kıraat ve hadi-i şerif başta olmak üzere pek çok ilim öğretmiştir.
Ebnasi’nin Öğrencileri ile İlişkileri
Ebnasi, alim olarak öğrencilerine ders vermeye başladığı zamandan bu yana her zaman sevilen, yumuşak başlı ve iyi huylu bir hoca olarak görev almıştır. Öğrencilerine iyilik ile yaklaşmaktan ve onlara ikramda bulunmaktan hiç geri durmamıştır. Bunların yanı sıra bir araya toplayarak öğrencilerine fıkıh okutur, yemek saatlerinde de onlarla birlikte olurdu. Ebnasi’nin öğrencileri, çok iyi ilimler öğrenerek meşhur alimler arasında isimlerini yazdırmıştır. Başta İbn-i Hacer-i Askalânî olmak üzere tanınmış diğer alimler İbn-ül-Cezerî, Veliyyüddîn Irakî ve Cemâleddîn bin Zahîre Ebnasi’den ilim öğrenmiş alimlerden bazılarıdır. Ebnasi, bilindik alimler yetiştirmenin yanı sıra çok önemli isimlere de ilim öğretmiştir. Burhâneddîn el-Kelimşâvî, Zeynüddîn eş-Şenvâni ve Şemsüddîn el-Beşbisî, Ebnasi’nin en son ilim öğrettiği önemli isimler arasında yer almaktadır.
Ebnasi Fetvaları
Ebnasi verdiği fetvalar konusunda daima çok titiz olmuş ve yanlış bilginin yayılmasını her daim önlemeye çalışmıştır. Ebnasi fetvaları yanlış olduğunu düşündüğü zaman bunu düzeltmek için elinden geleni yapmıştır. Öyle ki bir gün bir kişi, içinde bulunduğu durum hakkında Ebnasi’den fetva istemiştir. Ebnasi’de mesele ile ilgili olarak cevabını yanında bulunan kişiye yazdırarak sorunun sahibine iletilmesini istemiştir. Fakat soruyu götürmesi gereken kişi yanından ayrıldığı zaman verdiği fetvanın bir bölümünün yanlış anlaşılabileceğini düşünerek fetvasını değiştirmek istemiştir. Bu nedenle soruyu götüren kişinin arkasından hemen bir başkasını göndermiş fakat ulaşamamıştır. Günlerce bu durumun üzüntüsünü yaşayan Ebnasi, bir gün soruyu götüren kişiyi karşısında görmüş ve bu durum karşısında çok sevinmiştir. Soruyu taşıyan kişi Ebnasi’nin fetvasını denize düşürdüğünü söylemiş ve bu durum Ebnasi’yi çok mutlu etmiştir. Bu durum karşısında Allah’a hamd ederek şükürlerini iletmiştir. Ardından vereceği fetvayı kendi kaleme alarak yeniden göndermiştir. Buradan da anlaşılacağı gibi Ebnasi’ye göre doğru bilgi vermek ve insanlara doğru fetvalar ile ışık olmak her zaman çok önemli olmuştur. Bu olayın yaşandığını gören kimseler Ebnasi’nin bir kerameti olduğunu anlamıştır.