Ebü’l Hüseyin-i Nûrî Kimdir? Eserleri ve Hayatı

Ebü’l Hüseyin-i Nûrî Hazretleri Bağdat’ta doğmuştur. Mübarek zatın babası Horasan’ın Bağ ya da Bağşur şehrinden olduğu için kendisine İbn Bagavî ismi de verilmiştir. Bazı kaynaklarda Ebü’l Hüseyin-i Nûrî’nin ismi Ebü’l-Hasan olarak da geçer. İsminin sonunda yer alan Nûrî isminin Nûr köyünden olmasına bağlayanlar olduğu gibi veli bir zat olmasına da bağlayanlar vardır. Söz konusu şahsın yazdığı Meşrebü’l Ervah isimli eserde “ben nuru yakaladığım zaman sürekli o nura bakarım ve belli bir zaman sonra nur kendim olurum” sözü yer alır. Bu maksatla ismin sonundaki Nûrî ismi şahsın kendi yüzündeki nurdan kaynaklı olduğu düşüncesi daha da ağırlıklıdır.

Medrese Eğitimini Nasıl Almıştır?

Ebü’l Hüseyin-i Nûrî Hazretleri medrese eğitimini tamamlamayı müteakip tasavvuf ilmi ile ilgilenmeye başlamıştır. Söz konusu şahıs tasavvuf derslerini Cüneyd-i Bağdâdî Hazretlerinden almıştır. İslam dünyasında birçok mutasavvıfın yetişmesine katkı sağlayan Ebü’l Hüseyin-i Nûrî Hazretleri Mısır’ın ünlü İslam âlimlerinden Zünnûn el-Mısrî ile de biraraya gelmiştir. Rivayete göre Ebü’l Hüseyin-i Nûrî, sabahları çarşıdan aldığı ekmeği evine gelirken yolda gördüğü ilk fakire verirdi. Bu rutin faaliyeti her gün aksatmadan uygulayan şahıs camiye gidip birkaç saat ibadet ettikten sonra öğleye doğru dükkânını açar ve ticarete başlardır. Sürekli bu halde yaşayan şahıs gün boyu da oruçlu olurdu. Ailesi tarafından çarşı esnafı ile yemek yediği zannedilen şahıs bu takva altındaki hayatını uzun yıllar sürdürmüştür.

Ebü’l Hüseyin-i Nûrî’nin İslami Eserleri

Ebü’l Hüseyin-i Nûrî’nin çok sayıda İslami eserleri vardır. Eserlerinde tasavvuf ve Allah’a yakınlaşma konularına ağırlık veren söz konusu şahıs Allah’a tam anlamıyla ibadet edip ona yaklaşabilmenin yolunun ancak tasavvuf ilmi ile mümkün olduğuna inanmıştır. Ebü’l Hüseyin-i Nûrî Hazretlerinin vefatı da çok ilginç bir şekilde cereyan etmiştir. Bahçede kamışların yeni kesilmiş olmasına rağmen Allah’ı anarak dönen mübarek zatın bu esnada ayaklarının altı yarılır. Bu sebepten dolayı bir müddet sonra vefat eder. Son nefesinde yanında bulunan dostlarına Allah’ı anın diye tavsiyede bulunmuştur. Kendisinin vefatından sonra talebeleri bu durumdan bahsederken “O öldükten sonra sıdktan bahseden kalmadı, O sıdkın en önemli temsilcisi idi” şeklinde tanımlama yapmışlardır.

Hayat Felsefesi

Ebü’l Hüseyin-i Nûrî Hazretlerinin hayat felsefesi nefsin arzularına karşı mücadele etme esaslarına dayanır. Dine hizmet etmenin en güzel yolunun tebliğ vazifesi olduğunu savunan mübarek zat, İslam dünyasının meşhur velileri arasındadır. Hayat felsefesi kendisinden sonra gelen Mevlana Celaleddin Rumi Hazretlerinin felsefesine benzeyen söz konusu şahıs hayatını İslam dünyasına hizmet etmeye adamıştır. Allah’ı yaklaşmanın en kolay yolunun O’nu düşünmek ve O’nun emirlerine itaat etmek olduğunu savunan Ebü’l Hüseyin-i Nûrî ders verdiği talebelerin İslam dünyasına katkıları ile de adından uzun yıllar söz ettirmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir