1639 yılında Erzurum’da dünyaya gelen Feyzullah Efendi, Dönemin Erzurum Müftüsü olan Seyyid Mehmed Efendi’nin oğludur. Eğitim hayatında babasının katkısı büyüktür. İlk eğitim yıllarında Seyyid Abdülmümin’den fıkıh, farsça ve fıkıh usulü dersleri almıştır. Bu esnada Erzurum yöresinin tanınmış âlimlerinden birisi olan Şeyh Mehmed Vânî Efendi’den çeşitli dersler almıştır. İstanbul’da padişah hocalığı görevinde bulunan Mehmed Vânî Efendi’nin tavsiye etmesi üzerine 1664 senesinde İstanbul’a müteakiben de Edirne’ye gitmiştir. Edirne’de Vânî Efendi’den ders almış belli bir zaman sonra da kızı ile evlenerek söz konusu zat kayınperi olmuştur. Şeyhülislâmı Minkārîzâde Yahyâ Efendi’nin teklifi ile 40 akçe medreseleri olarak bilinen medreselerden birisine müderris olarak tayin olmak istedi ise de kayınpederi bu durumu olumlu karşılamamıştır.
Feyzullah Efendi’nin Devlet Görevi
Yukarıda belirtilen göreve atanmasına karşı çıkılması ile mübarek zat hac vazifesi için Mekke’ye gitmiştir. Hacdan dönmeyi müteakip 1669 senesinde Vânî Efendi’nin girişimi ile Şehzade 2. Mustafa’nın hocalığına atanmıştır. Sahn-ı Semân, Haydarpaşa, Ayasofya, Üsküdar Mihrimah Sultan medreselerinde müderrislik yapmıştır. Feyzullah Efendi’nin devlet görevi her geçen zaman biraz daha önem kazanmıştır. 1674 yılında Sultan Ahmed Medresesi’ne hoca olarak atanmış, sonrasında 3. Ahmed’in şehzade hocalığı görevine getirilmiştir. 1686 tarihinde padişaha ait has bahçede at bulundurmak suçundan görevden alınmış olsa da kısa süre sonra suçsuzluğu anlaşılarak göreve iade edilmiştir. 2. Süleyman tahta çıktıktan sonra 1688 senesinde şeyhülislam olmuştur.
Feyzullah Efendi’nin Şeyhülislamlık Görevi
Feyzullah Efendi’nin şeyhülislamlık görevi ilk etapta sadece 2 hafta gibi kısa bir zaman sürmüştür. 17 gün sonra bu görevden azledilmesi askeri bir karışıklıktan ibarettir. Dönemin sadrazamı Siyavuş Paşa aleyhine ayaklanan yeniçeriler sadrazamı katletmiş sonrasında ise Feyzullah Efendi’yi şeyhülislamlık makamından indirmiştir. Bu olaydan yeniçeriler kendisini memleketi Erzurum’a göndermişlerdir. Yaklaşık 7 yıl gibi bir süre burada yaşayan mübarek zat zamanında hocalığını yaptığı Şehzade Mustafa’nın 1695 yılında tekrar tahta çıkması üzerine tekrar Osmanlı Devleti’nin şeyhülislamlık makamına atanmıştır. Bu tarihten sonra yaklaşık 8 yıl bu görevi aralıksız sürdürmüştür. Feyzullah Efendi’in padişah üzerinde ciddi bir nüfuzu vardı. Bu durumdan istifade ederek oğullarını ve akrabalarını devletin çeşitli kademelerinde yüksek mevkilere tayin ettirmiştir.
Feyzullah Efendi’nin Kişilik Özellikleri
Feyzullah Efendi’nin kişilik özellikleri örnek nitelikte olmasına rağmen yukarıda anlatılan torpil hadisesini onaylamak vicdan ile bağdaşmaz. Bu durum o kadar ileri seviyeye gitmiştir ki Feyzullah Efendi kendisinden sonra oğlunun şeyhülislamlık görevine atanması için padişahtan ferman dahi almıştır. Bu haksız atamalar ve devlet iadesine zamanlı zamansız müdahalesi devlet kademesinde çeşitli rahatsızlıklara yol açtı. Devlet düzeninin bozulduğu, Edirne’nin tekrar payitaht yapılacağı yönündeki söylentiler üzerine İstanbul halkı ayaklanmıştır. Tarih kaynaklarında bu ayaklanma, Edirne Vak‘ası ya da Feyzullah Efendi Vak‘ası ismi ile anılmaktadır. Bu durum üzerine Feyzullah Efendi ve şeyhülislam adayı olan oğlu Nakîbüleşraf Fethullah görevlerinden azledilmişlerdir.