Hicri üçüncü (m. 9.) yüzyılda doğduğu tahmin ediliyor. Büdüvvü şeʾn isimli kitabında hayatındaki önemli olayları yazmıştır. Alim bir kimse tarafından doğru yola teşvik edildiğinden bahsetmiştir. Bu kişi babası olabilir. Tirmizi şehrinde doğdu. Arkadaşları ilim öğrenmek için başka şehre gittiğinde o gidemezmiş. Annesi dışında kimsesi olmadığı için annesini yalnız bırakamazmış. Bu nedenle Hz. Hızır’dan eğitim aldığı söylenmektedir. Hakîm et-Tirmizî; Tirmizi ve Belh şehirlerinde eğitim görmüştür. Buralarda birçok alim kişi ile tanışmış ve ilim öğrenmiştir. Hanefi fıkhı konusunda kendini geliştirdi. 27 yaşında hacca gitti. Uzun süre ilim yolunda kendine bir yol gösterici aramıştır. Bu amaçla yolculuk yapmış ve ilmi bulacağı yeri aramıştır.
Hakîm et-Tirmizî Hazretleri
Ahmed b. Hadraveyh, Yahya b. Muaz er-Razi ve Ebu Türab en-Nahşebi gibi ilim adamları ile tanıştı. Bu kişilerden ilim ve irfan aldı. Tasavvuf alanında ı. Ayrıca ahlak, kelam ve hadis konusunda da eserleri vardır. Tefsir, mezhep tarihi ve dil gibi alanlarla da ilgilenmiştir. Birçok eser yazması bazı kişilerin kıskanmasına ve iftira atmasına yol açtı. Bu durum nedeni ile sevmeyenleri oldu. Hayatının sonları hakkında eserinde yeterli bilgi yoktur. Hakîm et-Tirmizî hazretleri birçok öğrenci yetiştirdi ve alimlerden ilim almaya devam etti. Tirmizi halkı tarafından çok sevilirdi. Tirmizi de vefat etti. Fen ve din ilimlerini birbirini doğrular şekilde açıklamıştır. Bu anlayışı bazı kişiler tarafından reddedilse de bu alanda birçok eser vermiştir. Bu anlayışı ile “Hakim” lakabını almıştır.
Alim Hakîm et-Tirmizî
Tasavvuf konusunu hikmet olarak kabul etmektedir. Bilgiyi 3’e ayırır. Daha çok son ikisi üzerinde durur. Tasavvufun sadece manevi değil objektif olduğunu da savunmuştur. Bu objektif hikmetlerin alim kişilere Allah’dan geldiğini savunur. Organlar için hak terimi üzerinde durmuştur. Alim Hakîm et-Tirmizî kalp için adl ve akıl için de sıdk terimlerini eserlerinde açıklar. Ruhi ilerlemelerin insanın çabası ya da inayet sonucu olabileceğini söyler. Çaba yolu ile alınan ilerlemenin genel olduğunu belirtir. İnayet durumunun ise özel olduğunu söyler. Fikirleri ile birçok alimi etkilemiştir. Veliliği açıklayan eserlerinde son peygamber olduğu gibi son veli olduğunu da söyler.
Hakîm et-Tirmizî Eserleri
Görüşleri veliliği nebilikten üstün görme olarak anlaşılmış olsa bile kendisi bu şekilde bir fikri olmadığını söyler. Fikirlerinden ilham alan ve savunan gruba “Hakimiyye” adı verilir. Hakîm et-Tirmizî eserleri ile birçok ilim adamı kendisine hayran omuştur. Gazzali ve İbn Ataullah el-İskenderi’yi etkiledi. Bahaeddin Nakşibend, Hücviri ve İbnü’l-Arabi gibi zatlar da bu alimden etkilenmiştir. “Ḫatmü’l-evliya”da peygamberlik ve veli konusunu işlemiştir. Bu eserde derin sorular sorduğu ve cevapsız bıraktığı bir kısım da vardır. Daha sonra İbnü’l-Arabi bu soruları cevaplayan bir kitap kaleme almıştır. Bu eserinde veliliği üstün gördüğü düşünülmüştür.