Hasen bin Ahmed yaşadığı dönemin ve toprakların bilinen en meşhur Hanbelî âlimlerinden biridir. Fıkıh, hadis, kıraat ve tasavvuf gibi alanlarda rivayetler geliştirmiş ve bu ilimler üzerine çalışmıştır. Bilinen tam ismi Hasen bin Ahmed bin Abdullah bin el-Bennâ olmakla beraber künyesi ise Ebû Ali’dir. 396 (m. 1007) yılında Bağdat’ta doğduğu bilinmektedir. Başlıca otorite sayıldığı ilim alanları; fıkıh, kırâat ve hadis olarak bilinmektedir. Devamlı ve düzenli olarak vaazlar veren, ilim ile ilgilenen kişilere öğütler aktaran ve ilim sahibi olduğu konularda fetvâlar vermektedir. Hayatı boyunca İslam ilmiyle ilgili birçok eser yazdığı bilinmektedir. Vefat ettiği tarih ise 471 (m. 1079) olarak bilinmektedir yılında Receb ayının beşinci gününde bir cumartesi gecesi olarak bilinmektedir. Vefat ettiği yer ise Bağdat’tır. Ölümünün ardından ise naaşı Bağdad’da bulunan Bâb-ı harb adlı kabristanlığa defnedilmiştir. Hasen bin Ahmed bilinen diğer adıyla İbnü’l Bennâ; ilim öğrenmek, Kuran öğrenmek ve hafızlık yapmak isteyen birçok kişinin çaldığı ilk kapı olmuş ve ilmi bilgisi ile insanların sevgisini, hürmetini kazanmıştır.
Hasen Bin Ahmed’in Hocaları
İslam alimlerinin neredeyse tamamı başka alimler tarafından yetiştirilmiştir. Her alim kendisinden sonraki nesillere İslam ilmini ulaştırmak için talebelerine bildiklerini öğretir, onların büyük birer evliya olması için uğraşmaktadır. Hasen Bin Ahmed’in hocaları da onun büyük bir alim olmasında ve tarihte iz bırakan isimlerden biri olmasında büyük rol oynamışlardır. Kuran-ı Kerim’in okunuşunun pek çok ilim adamından öğrendi. Yedi farklı şekilde okuyabildiği bilinmektedir. Kuran-ı Kerim’in kırâat-ı Seb’asını Ebü’l-Hasen el-Hammâmî’den aldığı ilimler ve dersle ile öğrenmiştir. Diğer kırâat ilimlerini de birçok farklı alimden öğrenerek kendisine çeşitlilik kazandırmıştır. Hadis ilimlerini de farklı hocalardan öğrendi. Ebü’l-Kâsım el-Gavrî ona eğitim verdi. Eğitimlerinde istekliydi. Hilâl-i Haffâr’dan ders gördü. Ebü’l-Hüseyn bin Bişrân kendisine ders verdi. Hocaları ile arası iyiydi. Ebû Muhammed es-Sükri kendisini eğitti. Kuvvetli bir ezbere sahipti. Ebü’l-Kâsım bin Bişrân’dan ders gördü. Ebü’l-Hasen el-Hammâmî ve Ebü’l-Feth bin Ebi’l-Fevâris gibi isimlerden ders gördü. Hasen Bin Ahmed bu alimlerden binlerce kez hadis-i şerifler dinlemiş ve bunları rivayet etmiştir. Hasen Bin Ahmed fıkıh ilmini ilk olarak babasından, sonrasında Kâdı Ebû Ya’lâ el-Ferrâ, Ebü’l-Ferec ve biraderi Ebü’l-Fadl et-Temîmî’den öğrenmiştir.
Hasen Bin Ahmed’in Talebeleri Kimlerdir? Kimlere İlim Öğretmiştir?
Hasen Bin Ahmed de var olan ve kendisini de yetiştiren tüm İslam alimleri gibi birçok talebenin yetiştirilmesine ve insanlığa hizmet etmesine vesile olmuştur. Hem eğitimler vererek hem de kitaplar yazarak İslam dünyasına birçok kalıcı yapıt bırakmıştır. Verdiği her ilimde güvenilir, sağlam ve bilge olduğu söylenmekte bu nedenle dersleri ve sohbetleri dolup taşmaktadır. Henüz babası dahi hayatta iken hocalık yapmaya başladı. Dâr-ül-hılâfe’de İslam ilmi dersleri vermeye başlamıştır. Babası vefat ettikten sonra da bu derslere devam etmiştir. Kendisinden ders alanlar içerisinde günümüzde hala adını sıklıkla duyduğumuz ve İslam alemi için büyük çalışmalar yapan isimler bulunmaktadır. Bu isimlerden ilki öz oğlu olan Ebû Gâlib Ahmed’dir. Oğlunun yanı sıra Ebü’l-İzz bin Kâdiş’da ve daha birçok alim Hasen Bin Ahmed’in talebeleri arasında yer almakta kendisinden dersler alarak büyük ilim sahibi alimler olarak tarihte yer almaktadır. Hasen Bin Ahmed’ talebe yetiştirmenin yanında camilerde de vaaz vermekte ve tüm insanlığa faydalı olmayı hedeflemektedir. Günde iki kere farklı camilerde dersler vermekte ve bu camilerin; Câmi-i Kasr, Câmi-i Mensûr olduğu bilinmektedir. Vaazlarının yanı sıra hadis dersleri de verdiği görülmüştür.