Mukattam ve Fustat dağı arasında olan Sahrâ’da 735 Yılının Receb ayında hayata gözlerini açtı. Heysemî ismi o’nun Ebü’l-Heysem köyüne olan yakınlığı yüzünden verilmiştir. Bazı kişiler Heysemî’yi hemşerisi Ahmed b. Hacer el-Heytemî’yle isimlerinin benzerliğinden dolayı karıştırmıştır ve bazı kaynaklarda bu yüzden isimler karıştırılarak yanlış isim yazılmıştır. Bu yanlışı Kettânî doğrusuyla düzeltmiştir. Babası Fustat Sahrâsı’nda ticaret ile uğraşmıştır.
Heysemi ilköğrenim sonrası Kahir’ye tahsil etmek için gitmiştir. Bazı hocalardan eğitim aldığı sıralarda Zeynüddin el-Irâki ile Kahire, Kudüs, Dımaşk, Halep, Humus, Trablus gibi merkezlere seyahat yaptılar ve beraber hacı ziyaret ettiler ve aynı eserleri okudular. İbn Abdülhâdî Muhammed b. Abdullah b. Muhammed, Ömer el-Meydûmî, Muhammed b. İsmâil b. Ömer el-Hamevî ve İbn Kayyim ez-Ziyâiyye, Heysemî’nin eğitim aldığı öne çıkan hocalarıdır. Heysemî’nin en çok eğitim aldığı hoası Zeynüddin el-Irâki’nin kitaplarını ve derslerini onun ağzından bir kez daha dinlemiş, bütün eserlerini istinsah etmiştir. Irâki hayattayken Heysemî ona olan saygısından ve onun işine rakip olmamak için hadis rivayeti işine girmekten kaçınmıştır. Heysemî, Irâki tarafından Irâki’nin kızı Hatice ile evlendirilmiştir ve bu çiftin birden fazla çocukları olmuştur. Alim Heysemî, Kutubis Sitte isimli ünlü kitapta eksik olan hadislerin derlenmesi için Iraki’ye yardım etmiştir. Hadisler toplandıktan sonra da başka alimlerin ya da kitaplardaki eksik hadislerin toplanmasına yardım etmiştir.
Ünlü alim Irâki’den hadis dersleri almak ve ondan hadis okumak için bu şehre gelenler karşılarında Heysemi’yi bulmuşlar ve hem Iraki’den hem de Heysemi’den hadis dersleri alma ve hadis dinleme imkanı bulmuşlardır. Irâki’nin oğlu başta olmak üzere, İbn Hacer el-Askalânî, Bedreddin el-Aynî, İbn Merzûk gibi isimler ondan ders almıştır ama İbn Hacer el-Askalânî’nin yeri, Heysemî’ye öğrenmek istediği her ilimde danıştığı için daha farklıdır. Heysemî 56 yıl gibi bir süreyle Irâki ve onun ailesine hizmette bulunmuştur.
Heysemi’nin Vefatı
Heysemi’nin vefatı 807 yılının 29 Ramazan’ında Kahire’de gerçekleşmiştir. Naaşı Bâbülberkukıyye’nin dışına defnedilmiştir. Bazı kaynaklar Heysemî’nin 19 Ramazan 807’de öldüğünü iddia etsede bunun tamamen bir okuma hatası olduğu ve Heysemî’nin 29 Ramazan 807 de hayatını kaybettiği anlaşılmıştır.
Heysemi birçok kişiden etkilenmiştir ve birçok kişiden ilim öğrenip yakın arkadaşı ve ilim öğrendiği kişi Irâki ölünce ilim öğretmeye başlamıştır.