Abdülbaki Gölpınarlı Osmanlı Devletinin son döneminde doğmuş ve Cumhuriyetin ilk yıllarında hayatını sürdürmüş olan önemli ilim adamları arasındadır. Özellikle tasavvuf ve tarikatler üzerine araştırmalar yapan Gölpınarlı Mevlana, Yunus Emre gibi tasavvuf büyüklerini araştırmıştır. Asıl adı Mustafa İzzet Bakidir. Ailesi Azerbaycan taraflarına dayanır. Buradan ailesi Bursa’ya göç etmiştir. Soyadını kendisi seçmiştir. Atalarının Azerbaycan’ın Gence vilayetinin Gölpınar köyünden olması nedeni ile bu soyadı almıştır. Babası çeşitli devlet görevlerinde bulunmuştur. Köklü bir aileye mensuptur. Babası Agâh Efendi Türk-Rus Savaşı döneminde (93 Harbi) İstanbul’a gelmiştir. İstanbul’da Dağıstanlı olan Aliye Şöhret Hanım ile evlenmiştir. Daha sona Evkaf Nezaretinde görev verilmiştir.
Abdülbaki Gölpınarlı’nın Hayatı
Abdülbaki Gölpınarlı’nın hayatı miladi 12 Ocak 1900 yılında İstanbul’da başlamıştır. Kadırga semtinde dünyaya gelen Gölpınarlı; ilk olarak Mustafa İzzet ismini alsa da daha önceki dönemde doğan kardeşlerinin çok yaşamaması nedeni ile Abdülbaki ismini almıştır. Abdülbaki ismini alma sebebi uzun ömürlü olmasının istenmesidir. İlk olarak babası Agâh Efendi’den eğitim alan Gölpınarlı, kendi gayreti ve babasının desteği ile Çağatayca ile Farsçayı öğrenmiştir. Küçük yaştan itibaren tasavvuf kültürü ile yetişmeye başlamış ve Nakşibendilik tarikatine girmiştir. Dedesinin şair olması ve babasına da bu yeteneğin intisap etmesi nedeniyle ilmi anlamda oldukça yüksek olan bir çevrede yetişmiştir. 8 yaşına geldiğinde Bahariye Mevlevihanesine başlayıp burada tasavvuf ve tarikat konusunda eğitim almıştır.Abdülbaki Gölpınarlı’nın hayatı daha sonra sırası ile Hoca Tahsin Medresesi, Menbaülirfan İdadisi ve Gelenbedevi İdadisinde aldığı eğitim ile devam etmiştir. Gelenbedevi İdadisinde eğitimine devam ettiği esnada babası vefat eden Abdülbaki Gölpınarlı eğitim hayatını yarıda bırakarak çalışmaya başlamıştır. Hocalık, kâğıtçılık gibi çeşitli meslekleri yaptı. Bir dostunun daveti üzerine Çorum’un Alaca ilçesinde Kenzülirfan Mektebinde müdür olarak görev yaptı. Daha sonra İstanbul’a geldi ve eksik kalmış olan eğitimini tamamladı. 1926 yılında İstanbul Lisesinden mezun olduktan sonra hocalık yapmaya başladı. Hocalık yaptığı esnada eğitim hayatına devam ederek Edebiyat Fakültesinde eğitimini tamamladı. Anadolu’nun çeşitli illerinde öğretmenlik yaptı. Daha sonra İstanbul’a geri dönerek burada Vefa Lisesinde görev aldı. Haydarpaşa Lisesinde ’de görev yaptığına dair rivayetler vardır. Abdülbaki Gölpınarlı’nın hayatı bir müddet Ankara’da devam etti. Burada Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde okutman olarak göreve başlamış ve akademik çalışmalarda bulunmuştur. Doktora tezini Yunus Emre üzerine yapmıştır. İstanbul Üniversitesinde İslam ve Türk Tasavvufu konularında dersler verdiği esnada Marksist faaliyetlerde bulunduğu gerekçesi ile tutuklandı. Ancak bu suçlamalardan beraat ederek görevine geri döndüyse de kısa süre sonra emekliye ayrıldı. Emeklilik döneminde de araştırmalarına devam eden Abdülbaki Gölpınarlı 1982 yılında İstanbul’da vefat etti. Mizaç olarak yumuşak bir mizaca sahip olduğu kaynaklarda yer alır. Hassas mizacı nedeni ile pek çok tarikate girmiş olan Gölpınarlı bu an Gölpınarlı tarikatlerde çok fazla kalmamıştır. Hayatını tasavvufa adayarak Mevlevilik ve Şiilik mezhebine bağlı kalmıştır. Mevlana’ya büyük bağlılığı olan Gölpınarlı namazlarını da Şii usullere göre kılardı.
Abdülbaki Gölpınarlı’nın Eserleri
Abdülbaki Gölpınarlı eserleri dönemin ünlü yayın organlarında yazmıştır. Eserlerini yazdığı yayınlar Atsız Mecmua, Azerbaycan Yurt Bilgisi, Orhun, Türkiyat Mecmuası, Şarkiyat Mecmuası, Türk Dili Dergisi ve İktisat Fakültesi Mecmuasıdır. Ayrıca önemli ansiklopedilerden olan İslam Ansiklopedisi, Aylık Ansiklopedi ve Türk Ansiklopedi ’sinde belirli maddeleri yazmıştır. Yunus Emre’nin eserlerini ilk kez derleyen Abdülbaki Gölpınarlı’dır. 100’ü aşkın kitabı olan Gölpınarlı’nın pek çok dergide yayınlanmış olan makaleleri vardır. Ayrıca kitapları günümüzde dahi edebiyat fakültelerinde ders olarak okutulmaktadır.