Ahmed Bin Harb, evliya olarak anında ün kazanmış büyük İslam alimlerindedir. Künye ismiyse, Ebu Abdullah şeklindedir. Nişabur’da dünyaya gelmiştir fakat doğum tarihi net bir şekilde kayıtlarda yer almıyor. Ünü ise Horasan piri unvanıyla yayılmıştır. Fazilet, ilim irfan öğrenme konusunda, özel eğitimler almış ve üstün derecelere yükselmeyi başarmıştır. 848 yılında hayata veda ettiği bilinir. Din aleminde ismi önemli evliyalar arasında sayılır ve döneminde de herkes tarafından bilinmekteydi. Bin Harb; Süfyan Bin Uyeyne ve Yahya bin Muaz gibi önemli irfan sahiplerinin sohbetlerine katılmış ve onlardan ilim öğrenmiştir. Haram vb. kötülüklerden uzak kalmayı bilen ve çevresine bunu öğreten bir evliya olduğu ifade edilir. Bin Harb adına, çeşitli kaynaklarda hikayeler ve rivayetler yer alır. Genel olarak hayatının büyük bölümünü Allahü Teala’ya ibadet ederek geçiren Ahmed Bin Harb başka şeylere zaman dahi ayırmadığı ifade edilir. Hikayelerinde ise haram lokmaya özellikle dikkat ettiğini, başkalarına da bu yönde öğütler verdiği izah edilir.
Ahmed Bin Harb Hikâyeleri
Ahmed Bin Harb, din âlimleri arasında önemli bir evliya olarak kayıtlarda yer alır. Günümüze kadar da adına onun adına çeşitli hikayeler taşınmıştır. Hikâyeleri ve etkili sözleri genellikle, Allahü Teala’nın emir ve yasakladığı şeyler üzerinedir. Gecesini gündüzünü ibate ayıran Bin Harb, etrafına da bu ibadet etmeyi ve Allah sevgisini sunmayı amaçlamıştır. Dünya hayatına meyil edenler ile alakalı da birkaç etkili sözleri mevcuttur.
- Ahmed Bin Harb; Yeryüzündeki bütün gafil insanlara çok hayret etmiştir. Alim; ölüm, yatağını ve karyolasını süsleyerek uykuya yatanla eşdeğerdir bakış açısı ile eserlerine yön vermiştir. Bilgin ayrıca bu kişilerin kendine hayrı olmadığı gibi topluma da faydası olmaz ön görüsü ile hareket etmiştir. Bu uğurda İnsan bedenin sürekli olarak hayırlı işlede kullanılması için muhafaza edilmesini tavsiye etmiştir. Dünya hayatına tamah etmeyen âlim, ufak bir arazi parçası yüzünden kardeşi ile hasım olan kimseleri de gafil sınıfından saymıştır. Münakaşasını yaptığınız dünyanın, sizden önceki sahiplerinin de nerede olduklarını söyleyerek insanlığı düşünmeye sevk etmiş; her safhada ahiret hayatının dünya hayatından üstün geldiğine dikkat çekmiştir.
Bin Harb, bu sözleriyle sadece dünyevi hayata önem veren ve fani yaşama bağlanan kimselere, ahireti de yani ölümün sonrasını da düşünmelerin önemini ifade eder.