Ahmed Bin Yahya Salebi, Arap dili alanında döneminin alimlerinden biridir. Künye adı, Ebül Abbas olan alim, Saleb adıyla tanınır. 815 yılında Bağdat’ta dünyaya gelmiş ve 903 yılında yaşadığı topraklarda hayata veda etmiştir. Kendisinin doğum yılıyla alakalı, ‘’ Ben Marufi Kerhi’nin öldüğü yılda doğdum’’ dediği de bilinir. Döneminin, nahiv ve lügat, edebiyat alanlarında en önemli ismi olduğu kayıtlarda yer alır. Aynı zamanda ezber marifetiyle de ün salmıştır. İbrahim bin Münzir Hizami ve Muhammed bin Selam Cumehi ile Ubeydullah bin Ömer el-Kavariri gibi önemli ilim sahiplerinden irfan öğrenmiştir. Öğrendiği ilim ve irfanı ise rivayetler ile başkalarına sunmuştur. Nahiv alanında, öncelikli hocasının İbni Arabi olduğu ifade edilir. En çok itimat ettiği hocasının ise İbni Asım olduğu belirtilir.
Ahmed Bin Yahya Salebi’den; Niftaveyh ve Muhammed b. Abbas el-Yezidi, Ali el-Ahfeş, Ahmed b. Kamil, Ebu Amr ez-Zahid, Ebu Bekir b. Enbari gibi farklı farklı önemli ve tanınmış alim zâtlar, rivayetlerinden faydalanmışlardır. Kendisi bizzat, 831 yılında Arapça ve lügat ilmine başladığını da ifade etmiştir. Henüz on altı yaşındayken de ünlü olan Nahiv Alimi Ferra’nın; Hudud adlı kitabını incelediğini belirtmiştir. Yirmi beş yaşında ise Ferra adlı alimin tüm kitaplarını ezberlediğini bizzat ifade etmiştir. Lügat ile ilgilenen Yahya Salebi; fıkıh ve hadis, tefsir gibi ilimler ile fazla ilgilenmemiştir.
Ahmed Bin Yahya SaLebi
Ahmed Bin Yahya Salebi, yaşadığı dönemin önemli ve bilinen bir Arapça lügat ilim irfan sahibi birisi olmuştur. Ezber kuvveti iyi olan Yahya Salebi önemli araştırmalar yapmış ve bilgisini de çevresiyle paylaşmıştır. Yahya Salebi, Ahmed bin Hanbel’i- Radıyallahü anh, görmeyi de çok istediğini ifade etmiştir. Bunun üzerine onun yanına gitmiş ve huzuruna erdiğini belirtmiştir. Ona ne yaptığını sorduğunu ve o da Nahiv mütalaası ile ilgilendiğini ifade etmiştir. Bunun üzerine ise ona nasihat da bulunduğunu da belirtmiştir.
- Ahmed bin Hanbel’in ona nasihati ise; “Yalnız kaldığın zaman, kendini yalnızım sanma! Beni Rabbim görüyor, diye düşün. Çünkü Allahü Teala, senin her yaptığını görür ve bilmektedir. Gizli olarak yaptıklarından da daima haberdar olur. Günahlarımız çoktur, Allahü tealanın af ve mağfiretine kavuşmak ne büyük saadettir öyle. Keşke Rabbim izin verse de tabutta bile tövbe etme imkanı bulabilsek ve tövbe etsek. Tövbe etmek ne kadar mühim”şeklinde nasihatini ona sunmuştur.
- İnsanları iyi tanıyabilmek için ise; “Bir kimsenin hangi huy ve hangi tabiat üzere olduğu bilinmek istenirse, onun para karşısındaki vaziyetini tecrübe etmek gerekir. Çünkü paraya çok düşkün olanlar para uğruna beğenilmeyecek çok sözler sarf eder. Kendi içlerindekini ortaya dökerler. Bu esnada ise ahlakı yüksek olanları da tanımış olursun.” Demiştir.
Yahya Salebi ise bir yakınına takvayı tavsiye etmiş ve ona; takva elbisesini giy, eğer bu elbiseyi giymemişsen, üzerinde herkesin giydiği elbiseler olsa da hakiki elbiseyi giymiş sayılmazsın, şeklinde tavsiyede bulunmuştur. Böylece Yahya Salebi, din alanında görüşünü de ifade etmiş sayılır ve daima Allaha’ sadık olmayı arzuladığını ve ibadet etmeye meyil ettiğini belirtmiştir.