1740 yılında doğan Şeyhülislama yazarı olarak bilinen Arab –Zade Mehmed Arif Efendi, şeyhülislam Ataulllah, Efendinin oğludur. Kısa zamanda başarı merdivenlerini bir çıkma fırsatı yakalayan alim,1785’te Yenişehr-i Fener,Mekke kadısı ,1789 ‘da İstanbul kadısı ,1795’te Anadolu 1800 de Rumeli Kazaskerliğine tayin edildi ve meslek başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu. IV. Mustafa’nın padişah olmasından sonra şeyhülislamlık görevine devam eden Arif Efendi Allah sevgisi ve Peygamber sünneti ile topluma sürekli olarak yol gösterici tavrı ile dikkat çekmeyi başardı. Alemdar Mustafa Paşa 3. Selimin yeniden tahta geçmesi için Arif efendiyi görevlendirdi ve muhbirlik görevi ile iletişim kaynağı olarak âlime görev tayini hizmeti verdi. Bu teklifi kabul etmekte tereddüt eden Mehmet Arif Efendi, padişahın tepkisine yol açsa da kısa süre sonra iki yüzlükle ve Alemdar taraftarlığı ile suçlandı. Bu duruma daha fazla dayanamayan Prpopagandacılık safhasında olabildiğimce sabırlı olmayı başaran Arif Efendi sonunda kendini topladı ve durumu padişaha izah etmeye karara verdi.
Arapzade Mehmed Arif Efendi Şeyhülüsşamlık Süreci ve Siyasal İşlevi
Şeyhülislamlık sürecinde Arab –Zade Mehmed Arif Efendi padişahın zorba tutumunu Alemdar paşaya bildirerek durumdan Alemdar Paşa baskınları bünyesinde yeni taht değişiklikleri nasibini almıştır. Bu süreçte değişen tahtlar ve baskınlar sonucunda Selim’in katledilmesi sonucunda İslami bilgin ve âlim zat sıfatı ile Mehmet Arif Efendi 15 Ağustos 1808’de azledilmiş, bundan sonraki hayatını talebe yetiştirerek ilim ve irfan yolunda getirmeye gayret etmiştir. Rab-Zade Mehmed Arif Efendi İslami fıkıh bilgisinin yanı sıra din terminolojisi ve insan sevgisi oldukça gelişmiş bir bilgindir. Doğruluk, adalet, cesaret, ahlak bilgisi ve her türlü hümanist bakış açısı ile âlim hem çağdaşlarına hem de kendinden sonra gelen sahabelere ve İslam bilgisi sahibi olan herkese olabildiğince faydalı bir ilim haznesi sunmuştur.
Arif efendi gerek siyasal olarak gerekse şeyhülislamlık makamı olarak akıllarda iz bırakan bir İslami bilgin portresi çizmiştir. Manevi iç huzura dikkat çeken âlim, her adımda dünya hayatının boş ve önemsiz olduğunu ahiretin gerek dünya olduğunu vurgulayarak Arap felsefesini en iyi yaşayan ve uygulayan düşünürlerden olmayı başarmıştır. İslami motiflerin yanı sıra bilimin ilim, fıkıh ve tefsir kelamların ile harmanlayan ulvi nitelikli âlimlerden olarak hafızalarda büyük oranda yer edinmiştir. 14 Mayıs 1826’da hayata gözlerini yuman Arab -Zade Mehmed Arif Efendi İstanbul Çarşıkapı’da bulunan Sinan Paşa Haziresine defnedilmiştir. Âlimin ölümü ayrıca tüm devlet büyükleri, şeyhülislamları, sahabeleri ve toplumun önde gelen bütün Allah dostlarını ve halk tebaasını derinden üzmüştür.