İslam âlimlerinden biri olarak karşımıza çıkan Bedreddin Halife, Fatih Sultan Mehmed döneminde yaşamış âlimlerinden birisi olmaktadır. Kaynaklara baktığımızda hayatı ve vefatı ile ilgili bilgi olmamasıyla beraber tarihleri hakkında da maalesef net bir bilgi bulunmamaktadır. Sadece o dönemin ileri gelen âlimlerinden ve velilerinden olduğunu elde ettiğimiz verilere göre anlayabiliyoruz. Kaynaklarda Cüneydi tarikatına mensup olduğu yazılmış olsa da aslında bu ismin tarikat olmadığı bir meşrep olduğu tahmin edilmektedir. Yani bir davranış biçimi ve huy olduğu belirtilmiştir. Kesinlikle haramdan uzak durmaya çalışmış ve her zaman doğru yoldan şaşmamaya çalışmıştır. Önceleri asker olmasına rağmen sonrasında tarikata girmiştir.
Bedreddin Halife ve Hayatı
Hayatı boyunca tasavvuf yolundan gidenlere doğru yolu göstermiş onların kalbini bütün kötülüklerden temizlemeye çalışmıştır. Bu sebepten dolayı da manevi hallere ve makamlara ulaşmıştır. Bedreddin Halife’nin hayatı konusuna baktığımızda ise dediğimiz gibi çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Her zaman haram olan her şeyden kaçmış ve dünya nimetlerinden de uzak durmuştur. Şeyh Alâeddin’in ölümünden sonra ise Bedreddin Halife, Şeyh Sinan’a bağlanmış yani onun hizmetine girmiş ve tasavvuf yolundaki ilerlemesini tamamlamıştır. Daha sonrasında ise İstanbul’a gelmiştir. Burada zaviye yaptırmış (tekkelere benzer bir yapıdır) ve öğrencilerini burada yetiştirmeye başlamıştır. Onun aracılığı ile de birçok kişi Halveti tarikatına girmiş ve bu yolda ilerlemeye devam etmiştir.
Bedreddin Halife ve Vefatı
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi hakkında detaylı bilgi olmamakla birlikte Bedreddin Halife’nin vefat tarihi hakkında da herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Kaynaklara göz attığımızda ise Bedreddin Halife’nin Fatih Sultan Mehmed Han döneminde vefat ettiğini görüyoruz. Tarihi konusunda hiçbir yerde bir bilgi yoktur. Nerde ve hangi sebepten dolayı vefat ettiği kaç yaşında vefat ettiği bilinmemektedir. Kişiliği için ise temiz kalpli olduğu, Allah yolundan şaşmadığı her zaman doğru yoldan gittiği, harama el uzatmadığı, dünyevi şeylerden uzak durduğu ve bunların hepsini bir davranış biçimi olarak huy edindiği söylenmektedir. Hakkında sadece birtakım hadiseler yer almaktadır. Bir âlim ve veli olmasından dolayı yaşadığı dönemlerde önemli biri olduğunu ve ondan birçok insanın ilim öğrendiğini anlayabiliyoruz.