Ahlaki eğitim, çocuğun doğduğu andan itibaren başlar. Belli bir çağda gözlemlenen din eğitimi. Ahlaki eğitim aslında son zamanlarda popüler olan değer temasıyla aynı seviyededir. Ahlaki eğitim; iyi bir insan olmak, haklara saygı duymak, toplumun değerlerine göre hareket etmek, başkalarına saygı duymak, yalan söylememek gibi sayabileceğimiz birçok değeri içerir. Bu, çocuğun doğduğu andan itibaren ailenin istemeden çocuğa kendi yaşam tarzını verdiği bir eğitim şeklidir.
İnsanların en önemli ihtiyaçlarından biri güvendir. İnsanlar, insan doğasına inanır ve güvenir. Aslında insan bu duyguları kodlayarak doğmuştur. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi din eğitimi, ancak çocuklar belli bir yaşa geldikten sonra anlamlı olan eğitimi ifade etmektedir. Bu eğitim değil, eğitim. 0-6 yaş arası çocukları din eğitimi alacak bilişsel koşullara sahip değildir. Bu, belirli işlemlerin dönemidir. Çocuk görmediği veya dokunmadığı şeylerin varlığını anlayamaz. 7-11 yaş soyut ticaret dönemidir. Soyut kavramları anlamaya başlayın. Din eğitiminde çocukların bilişsel gelişim sürecini göz önünde bulundurmalıyız.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine baktığımızda, en üstteki diğer ihtiyaç “aşk” tır. Hoşlanmadığı hiçbir şeyle bağlantı kurulamaz. Bağlantıyı hissedemez. Önemli olan sevgi ile öğretmek ve onun şu anki hayatına ait olduğunu hissetmektir. Şöyle açabiliriz; eğer çocuk ailede dini ritüel görmezse herhangi bir dini kavrama ait olduğunu hissetmez.
İman Nedir?
Güven kökeninden kaynaklanan inanç sözlükte “güvenli ve korkusuz” anlamına gelen, “güven duygusuyla doğrulayın, inanç” anlamına gelir. İman terimi genellikle “Allah’tan din adına iletilen konularda Peygamberimizi tasdik ve iman etmek” olarak tanımlanır. Bu inanca sahip olanlara mümin, onun iman gereklerine tam olarak uyanlara Müslüman denir. Ayrıca Türkçede Farsça kurallarına göre Müslüman (Müslüman) kelimesinin çoğulu da bu anlamda kullanılmaktadır.
Kuran’da Allah’a, Peygamberine ve sonrasına iman edenler ile salih ameller işleyenler kurtarılacak ve insanlar bu şeylerde hürriyete sahip olacaklardır. Şunu da belirtmek gerekir ki, iman ruha atfedilen bir eylem olsa da iman ve Allah’ın iradesine itaat arasında yakın bir ilişki vardır, çünkü iman ve doğru davranışlar cennetteki insanları oluşturur. Kuran-ı Kerim’de müminlerin Allah’tan başka hiçbir tanrıya ibadet etmemek, onu öldürmekten menetmek, oruç tutmak, dua etmek, iyiliği emretmek, kötü canları ve zinayı önlemek gibi çeşitli yasaklara uydukları bir kez daha belirtilmektedir. Bu nedenle iradeye dayalı inancın Allah’ın rızasına dayanan amellerle yerine getirilmesi gerektiği belirtilmelidir.
İslam Nedir?
Sözlükte: “Kurtuluşa ulaşan, teslim olan” anlamına gelmektedir. İbn Küteybe,” barış yapmak “(selm) kökünden türetilen İslami etimolojiyi öneren ilk âlimlerden biridir. İtaat ve gönüllü itaat yoluyla barışçıl bir ortama girilir”, İbn Manzur ise bunu“itaat ”olarak açıklamıştır. Bu açıklamalar sıklıkla tekrarlanmakta ve “barış ve barış için teslimiyet, itaat ve teslim olmanın anlamı” vurgulanmaktadır. İslami kelime hazinesi anlamında inkâr ve itaat mutlak olsa da gelenekte kelimenin kullanılması sadece “hakikate ve hakikate teslim olma” anlamına gelir. Hataya ve teslim olmaya boyun eğmek için. Teslim olmanın kötü şekli İslam’a muhalefettir ve bir isyan olarak kabul edilir.
Çocuklara Dini Öğretme Yolları Nelerdir?
Dini ilkeler, çocuğun kendisine söylenenleri kavradığı ve düşüncelerini az çok ifade edebildiği yaştan itibaren öğretilebilir. Bu konuda öğretilebilecek ilk şey, tevhittir. Tanrı’ya olan inanç, küçük çocuklara anlayabilecekleri, anlaşılması kolay bir dille anlatılmalı, böylece umut ve bağlılık duyguları güçlendirilmelidir. Ayrıca temyiz çağında Allah korkusunu ve Allah sevgisini uygun bir şekilde aşılamak, vicdanında olağanüstü bir otoritenin varlığını hissedebilmesi için, bu da kendisini iyiliklerinden dolayı mükafatlandıracak niteliktedir.