Dürrizadelerden olan Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi, 1153 yılında Fatih’te bulunan konaklarında ya da Balat bulunan yalılarında dünyaya gelmiştir. Osmanlı şeyhülislamlarından olan Dürri MEhmed Efendi’nin torunu olmasının yanı sıra yine Şeyhülislam olan Dürrizade Mustafa Efendi’nin oğludur. Mehmed Arif Efendi (Mehmed Arif Efendi), Şeyhuslamlarla (fulleyhülislamlar) dolu bir ailede dünyaya geldi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli alimlerinden biridir. Zamanının anıldığı ve değer verdiği bir kişi olmayı başardı ve bugüne kadar yaşadı. Öğrenim eğitimini babasından ve onun yaşındaki kişilerden alan Mehmed Arif Efendi, 1167 yılında müderris olmuştur. Osmanlı ve Selçuklu döneminde müderris, günümüzün profesörlerine tekâmül eden bir kavramdır. Babasının Şeyhülislamlık görevini ikinci kez yerine getirdiği dönemde ilk önce 1180 yılında Yenişehir, sonrasında ise 1187 yılında ise Mekke payesi olmuştur. Mehmed Arif Efendi, 1215 yılında vefat etmiştir. Kabri Edirnekapı Mezarlığı’nda bulunmaktadır. Dürrizadeler sofasında olan lahdinde bir vazo içerisine işlenmiş çiçek kabartmaları ve molla sarığı bulunmaktadır.
Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Osmanlı’da Hangi Görevleri Gerçekleştirdi?
Önemli Osmanlı alimlerinden olan Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi aynı zamanda Osmanlı’da da birbirinden önemli görevlere getirilmiş ve bu görevleri başarı ile tamamlamıştır. İlk olarak Osmanlı’da çok önemli görevleri olan bir kadı olmuştur. 1188 yılında Bursa kadısı olarak görev yapmaya başlamış bundan bir yıl sonra ise Arabzade Ataullah Efendi’nin yerine İstanbul kadısı olarak göreve getirilmiştir. 1196 yılının Şevval ayında yani günümüz takvimi ile 1782 yılının Eylül ayında kardeşi olan Ataullah Efendi’nin şeyhülislamlık yaptığı dönemde dönemin nakibüleşrafı Seyyid İbrahim Efendi, fetva mahkemesine sevk edilmiş ve yerine yeni nakibüleşraf olarak Mehmed Arif Efendi getirilmiştir. 28 Eylül 1783 yılında ise Seyyid Nafi Efendi’nin yürüttüğü Anadolu kazaskerliği ve Rumeli kazaskerliği görevlerine getirilmiştir. Osmanlı’nın en önemli kişilerinden biri olan şeyhülislamlık görevine gelmesi ise 23 Ağustos 1785 tarihinde olmuştur. I. Abdülhamit döneminde Arabzade Ataullah Efendi yerine şeyhülislamlık görevine getirilmiştir. Koca Yusuf Paşa’nın sadrazam olmasına karşı çıkması gerekçesi ile görevinden alınmıştır. 12 Temmuz 1792 yılında ise ikinci kez şeyhülislamlık görevine getirilmiştir.
Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi Şeyhülislam mı?
Osmanlı’da önemli bir mertebe olan şeyhülislamlık hükümette sadrazamdan sonra en kıymetli mertebe idi. Dini işler ile dünyevi işleri de yürüten şeyhülislamlar durumları dini açıdan değerlendirerek hükümete dini anlamda karışan bir üye idi. Şeyhülislamlık nedir sorusuna kısaca dünya işlerini din açısından değerlendiren kişi diyebiliriz. Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi, bir Osmanlı alimi olarak devletin önemli mertebelerinde görev almıştır. Bu görevlerin en başında çok önemli olan şeyhülislamlık görevi de yer almaktadır. Önce I. Abdülhamit döneminde bu görevi icra eden Mehmed Arif Efendi ikinci kez ise III. Selim döneminde bu görevi yerine getirmiştir. İlk olarak 23 Temmuz 1785 yılında I. Abdülhamit döneminde şeyhülislam Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi, yaklaşık altı ay görevini yerine getirdikten sonra görevden azledilmiştir. 12 Temmuz 1792 yılında ise III. Selim’in döneminde ikinci kez şeyhülislam olarak göreve getirilmiştir. III. Selim döneminde şeyhülislam olması dönemin şeyhülislamı Mekki Mehmed Efendi’nin görevinden azledilmesinin ardından gerçekleşmiştir.
Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi Hayatı
Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi, çocukluk döneminden itibaren iyi bir eğitim alarak hem bir alim olmayı başarmış hem de devletin dönemli mertebelerinde görev almayı başarmıştır. İlk olarak kadı olarak başladığı devlet hizmetlerinden şeyhülislamlık mertebesine kadar yükselmeyi başarmıştır. Şeyhülislamların hakim olduğu bir ailede yetişen Mehmed Arif Efendi’nin dedesi Dürri Mehmed Efendi, anne tarafından dedesi Paşmakçızade Abdullah Efendi, babası Dürrizade Mustafa Efendi, kardeşi Dürrizade Mehmed Ataullah Efendi ve oğlu Dürrizade Abdullah Efendi’de şeyhülislam olarak görev yapmıştır. I. Abdülhamit döneminde şeyhülislamlıktan azledilmesinin ardından Kütahya’ya yerleşmiş ve oradan Hac vazifesini yerine getirmek için Mekke’ye gitmiştir. Burada ilim öğrenmek adına da icraatlerde bulunmuştur. Öğrendiği ilimler sayesinde hem din alanında hem de devlet işlerinde önemli mertebelere gelmiştir. Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi hayatı boyunca kadılıktan şeyhülislamlığa kadar önemli devlet işlerinde görev almıştır. Toplamda 7 yıla yakın bir zamanda şeyhülislamlık yapmıştır. III. Selim döneminde duruşu ile kendini padişaha sevdirmeyi başaran Mehmed Arif Efendi, padişah tarafından verilen talimat ile Neticetü’l Fetava kitabını derlemiş ve bastırmıştır.
Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi’nin Neticetü’l Fetava Kitabı
Sade bir Osmanlı Türkçesi kullanılarak kaleme alınan Neticetü’l Fetava kitabı, döneminin en güvenilir kaynaklarından bir tanesidir. Dürrizade Es-Seyyid Mehmed Arif Efendi’nin kendinden önce gelen bazı şeyhülislamların fetvalarını birleştirmesi ve ihtiva etmesi ile bir araya getirilmiştir. Meşihat makamından onay alması nedeniyle oldukça önemli bir eserdir. Onaylı olması eserin değerini artıran en önemli etkenlerin başında gelir. Neticetü’l Fetava kitabı, Mehmed Arif Efendi’nin yaptığı düzenlemelerin ardından Gedizli Mehmet Efendi’nin Arapça nukül ile yayınlanmıştır.
1237 ve 1265 yıllarında İstanbul’da yayınlanan bu kitabın bir diğer özelliği ise matbaanın kurulmasından sonra basılan ilk fıkıh kitabı olma özelliğini taşımasıdır. Bu nedenle bu kitap hem İslam Tarihi hem de Osmanlı tarihi için oldukça değerlidir. Kitap klasik sistematiğe uygun olarak hazırlanmıştır. Kitabü’t Tahare ile başlayıp Kitabü’l Feraiz ile bitiyor. Kitabın düzenlenmesi aşamasında Hanefi mezhebinin önemli kaynaklarından yararlanılmasının yanı sıra tedvin edilen diğer fetva mecmualarından da faydalanmıştır. Kitabın içeriğinde bulunan fetvalara yer verilirken aynı zamanda bu fetvaların kaynakları olan fıkıh kitaplarının Arapça ibarelerine de yer verilmiştir. Bu eserler isimleri ile birlikte kaynakça olarak gösterilmiştir. Mehmed Arif Efendi’nin en önemli eseri olarak bilinen Neticetü’l Fetava kitabı belli bir nizam içinde derlenmiştir.