Ebû Abdullah Nibâcî yaşadığı dönemin büyük evliyalarından biri olarak anılmaktadır. Memleketi Basra yakınlarında bulunan Nibâc kötü olması sebebiyle Nibâcî olarak anılmakta ve tarihte bu adıyla yer almaktadır. Ebû Abdullah Nibâcî hayatı boyunca birçok farklı yere seyahat etmiştir. Bunlardan bazıları; Şam ve Mekke olarak bilinmektedir. Hayatının büyük çoğunluğunu ise memleketi olan Basra’da geçirmiştir. Ebû Abdullah Nibâcî’nin doğum tarihi kaynaklarda net bilinmemekle beraber vefat ettiği tarihin üçüncü asrın birinci yarısı olduğu kaynaklarda yer alan bilgiler arasında bulunmaktadır. Ebû Abdullah Nibâcî’yi yakından tanıyan kişiler onun gündüzleri hep oruç tuttuğunu, geceleri çok az uyuduğunu ve hep ibadet ettiğini söylemektedir. Vaktin kıymetini bildiği ve zamanını israf etmekten büyük korku duyduğu bilinmektedir. Bu nedenle çok az uyuyarak kendisini ibadete ve İslamiyet’e hizmete adamıştır.
Ebû Abdullah Nibâcî’nin Kişiliği
Ebû Abdullah Nibâcî haramdan çok sakınan bir evliya olarak bilinmektedir. Ebû Abdullah Nibâcî’nin kişiliği şüphecidir. İçine kuşku düşüren hiçbir işe rıza vermemesi bunun en büyük göstergesidir. Haram – helal çizgisini kendi hayatına çok nizami bir şekilde entegre etmesi yaşadığı dönemde kendisini seven sevmeyen herkes tarafından büyük saygı ve takdir görmüştür. Tüm hayatını ilim öğrenmeye ve bunu insanlara tebliğ etmeye adayan Ebû Abdullah Nibâcî bulduğu her anı ibadet ederek geçirmektedir. Bu nedenle gündüzleri hep oruç tuttuğu, iftar ve sahurda ise çok az yemek yediği gözlemlenmiştir. Yemek yemeye dahi çok az zaman ayırarak bu vakitleri İslamiyet’e hizmet yolunda birleştirmiştir. Ebû Abdullah Nibâcî cömert ve güzel ahlak sahibi bir evliya olarak bilinmektedir. Kendisini tanıyan ve bu tavırlarına şahitlik eden herkesin ona derin bir saygı ve muhabbet duyduğu bilinmektedir. İnsanlara yalnızca maddi konularda değil manevi ve ilim konularında da oldukça cömert bir isim olarak anılmaktadır. İlim ve bilgi birikimlerini hiç kimseyle paylaşmaktan çekinmeyerek aksine bu durumdan büyük mutluluk duyduğu hakkında bilinen yegâne özelliklerindendir.
Ebû Abdullah Nibâcî’nin Hocaları Kimdir?
İslam ilminde neredeyse her alim kendisinden önce gelen alimler tarafından yetiştirilmiştir. Talebeleri arasında ilim ve öğrenme aşkını gören alimler kendisine uygun bir talebe seçerek onunla bir tahsil yolculuğuna başlamaktadır. Diğer tüm alimler gibi Ebû Abdullah Nibâcî’nin hocaları da bu denli büyük bir evliya olması ve günümüzde hala anılmasında büyük rol oynamışlardır. Ebû Abdullah Nibâcî kendi döneminin en büyük evliya ve alimlerinden biri olan Niyâzî-i Mısrî hazretlerinin talebesi olarak yetişmiştir. Niyâzî-i Mısrî hazretleri hayatında hem ilim hem de ahlak anlamında kendisine birçok katkıda bulunan ve hayatını şekillendiren isim olmuştur. Öyle ki aralarında ki bağ hoca – talebe ilişkisinden çıkarak derin bir sevgi ve muhabbetle taçlanmış ve birbirilerine İslam ilmi konusunda yol yarenliği yapmışlardır. Bazen hoca ve talebe sıfatları yer değiştirerek zamanla ikisi de birbirinden öğrenir hale gelmişlerdir. Niyâzî-i Mısrî hazretleri Ebû Abdullah Nibâcî’nin talebeliğini şu sıfatlarla anlatmaktadır; şefkatli, merhametli, ahlaklı, akıllı ve tevazu sahibi bir alim adayı. Bu sıfatlar zamanında yalnızca Ebû Abdullah Nibâcî’ye hocası tarafından söylenmiş olsa da ilerleyen dönemlerde kendisini tanıyan tanımayan herkesin onu tarif ederken kullandığı ortak cümleler olmuştur.
Ebû Abdullah Nibâcî’nin Öğrencileri Kimlerdir?
Ebû Abdullah Nibâcî çekirdekten alim yetiştirilmiş ve tüm hayatını İslam ilmine, bu ilmi insanlara yaymaya adamıştır. Kendisini yetiştiren hocaları olduğu gibi ilerleyen dönemlerde kendisi de birçok evliya ve alimin yetişmesinde vesile olmuştur. Ebû Abdullah Nibâcî’nin öğrencileri arasında Ahmed bin Ebü’l-Havâri, Amr bin Osman Mekkî, Ebû Sa’îd Harrâz gibi dönemlerinin çok saygı duyulan ve bilinen alimleri de bulunmaktadır. Kendi hocasından aldığı ve üstüne koyarak pekiştirdiği tüm İslami ilimleri, kıssaları o da talebelerine aktarmış ve tarihte iz bırakan alimler yetiştirilmesinde etkin bir rol oynamıştır.