Ebû Dâvud, tam adı ile Ebû Dâvud es-Sicistâni olarak bilinir. 202 senesinde dünyaya geldiği bilinen bu zat, Kütüb-i Sitte’den bir tanesi olan ve aynı zamanda “Süneni Ebû Dâvud” adıyla anılan eserin de müellifidir. Aynı zamanda Ebû Dâvud bir muhaddistir.
Ebû Dâvud, Horasan bölgesinin Sicistan şehrinde dünyaya gelmiştir. Bugün ise bu bölge, Afganistan ile İran arasında kalmış bir şehir olarak anlatılabilir. Tahsil hayatına da bu bölge üzerinde başlamıştır. On sekiz yaşına geldiği zaman ilim öğrenmek amacıyla Bağdat, Mekke, Basra, Kûfe, Belh, Humus, Şam ve daha pek çok şehir içerisinde bulunmuştur. İbn Hacer ise onun 300’e yakın hocadan dersler almış olduğunu nakleder. 889 yılının 21 Şubat günü Basra üzerinde vefat etmiştir.
Ebû Dâvud Hayatı ve Ailesi Hakkında
Ebû Dâvud hayatı ve ailesi hakkında öncelikle Sicistan üzerinde 202 senesinde doğduğunu belirtelim. Ancak onun 203 senesinde doğmuş olduğunu söyleyen kimseler de vardır. Sicistan, bazı kimselerin öne sürmüş olduğu gibi Sicistâne şeklinde de söylenen Basra’ya bağlı bir köy olmayıp, Afganistan ile İran arasında kalan bir sınır bölgesidir.
Ebû Dâvud’un ailesi ise Yemen’e bağlı Ezd isimli kabileden olduğundan dolayı Ezdî ile Sicistanlı manasında “Siczî” nisbeleri kullanılarak da anılmaktadır. Onun dedesinin isminin ise Şeddâd ya da Bişr olduğu söylenir. Aynı şekilde büyük dedesi ile ilgili de söylenenler vardır. Büyük dedesinin İmrân’da Sıffîn üzerinde Hz.Ali’nin yanında olduğu ve bu savaş sırasında vefat ettiği rivayet edilir.
Ebû Dâvud’un Tahsil Hayatı
Ebû Dâvud’un tahsil hayatı, hemen hemen 300 ayrı hocadan almış olduğu dersler ile oldukça sağlam bir yol üzerinden ilerlemiştir. Kurmuş oldukları vakıfların senelerce devam etmesi, zengin bir ailesinin olmasını sağlamıştır. Zengin olan bir aileden gelmiş Ebû Dâvud, tahsil hayatına doğduğu şehir Sicistan’da başlamıştır. Bu noktada hadis bilgi ve birikimini artırmak amacıyla on sekiz yaşına geldiğinde seyahatlere çıkmıştır. Öncelikle Bağdat üzerine, sonra Basra üzerine yol almıştır. Burada da oldukça uzun bir zaman kalmıştır. En fazla yararlandığı hocası olarak söylenen Basralı bir hadis hâfızıdır ve adı Müslim b. İbrâhim el-Ezdî’dir. Onu takiben yararlandığı hocalar arasında Ârim el-Basrî, Tebûzekî, Tayâlisî gibi isimler yer alır. Bu muhaddis isimlerden hadisler okumuştur. Daha sonrasında ise başka önemli olan bazı ilim merkezlerini gezmeye başlamıştır.
Ebû Dâvud’un tahsil hayatı için dolaştığı yerlerde faydalandığı âlimler arasında yer alan isimlerden çoğu da Müslim ile Buhârî’nin de hocasıdır. Ders aldığı hadis hâfızları, muhaddisler ve hocalar arasında şu isimleri de görürüz:
- Ders Aldığı Hadis Hâfızları: 221 senesinde el-Becelî, Yûnus el-Yerbûî, el-Halebî, en-Nüfeylî; 222 senesinde Yezîd, Yezîd b. Abdürrabbih, Hişâm b. Ammâr, Râhûye, Kuteybe b. Saîd, Ahmed b. Sâlih…
- Ders Aldığı Muhaddisler: Medînî, Yahyâ b. Maîn, Saîd b. Mansûr
Bu şekilde tam 300 kadar ayrı hocadan ders aldığı bilgisini, İbn Hacer nakletmiştir. Ebû Dâvud, 230 senesinde dünyaya gelmiş olan İbn Ebû Dâvud ismiyle bilinen hadis hâfızı oğlunu, seyahatlerinin bir bölümünde yanına almıştır. Bu sayede erken yaşlardayken daha oğlunun hadis öğrenebilmesine imkân vermiştir. Muhtelif zamanlar içerisinde gitmiş olduğu Bağdat üzerinde Ahmed bin Hanbel’in kurduğu ilim meclislerinde de uzun bir zaman kalmıştır. Usûl-i fıkıh ve fıkıh üzerine bilgileri de ondan öğrenmiştir. Daha sonraki bir dönemde de ondan öğrendiklerini “Mesâ’ilü’l-İmâm Ahmed Bin Hanbel” ismi altında bir araya toplamıştır.
Ebû Dâvud’un Eserleri
Ebû Dâvud’un eserleri, çok önemli bilgiler içerir. Aşağıda 8 ayrı eserinden bahsediyoruz. Ancak Ebû Dâvud’un bu eserler dışında başka eserleri de olduğu bazı kaynaklar içerisinde zikredilen bir bilgidir. Ebû Dâvud ile ilgili bazı müstakil eserler de yazılmış ve hakkında birtakım ilmî boyutta araştırmalar yapılmıştır. Ebû Dâvud tarafından kaleme alınan eserler için örneklerimiz ise şu şekilde sıralanır:
- Es-Sünen: Bu eser, sahih olanından zayıf olanına varıncaya kadar İslâm üzerine 4800 tane hadis içerir. Bunlar içerisinde ileri seviyede zayıf olan hadisleri ise belirtmeye oldukça özen göstermiştir. Bu eseri, İslâm dünyası içerisinde çok rağbet görmüştür.
- El-Merâsîl: Bu eser, toplam 544 tane Mürsel hadisi içerir. Sahasında hem ilk hem orijinal bir eserdir. Bilinene göre ilk kez bu eseri, Alî es-Sünnî et-Trablusî neşretmiştir.
- Mesâ’ilü’l-İmâm Ahmed b. Hanbel: Bu eser içeriğinde Ahmed b. Hanbel’e sorulmuş olan bazı sorular ve cevapları yer almaktadır.
- Risâle fî vasfi te’lîfihî li-kitâbi’s-Sünen: Bir tane daha ismi vardır ama bu ismiyle de bilinir. Bu risâle, bir tane müellifin kendi yazdığı eserini tanıtması, benzer olanları ile karşılaştırması ve o dönemde pek de âdet edinilmeyen bir usulü göstermesi açısından önemlidir.
- Kitâbü’z-Zühd: Bu eserin mağrib hattı ile kaleme alınmış bir tane nüshası, Fas üzerindeki Karaviyyîn Kütüphanesi içerisindedir.
- Tesmiyetü’l-ihve min ehli’l-emşâr: Bu ismiyle de bilinen bir eserdir, başka bir adı daha vardır. Bu risâle eseri ise Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye içerisindedir.
- Kitabü’l-Ba’ş ve’n-nüşûr: Bu eserin Dımaşk üzerinde olduğunu Brockelmann nakleder.
- Kitâbü’l-Kader: Bu eser, günümüze kadar gelip gelmediği noktası bilinmeyen bir eserdir. Ayrıca er-Red’alâ ehli’l-kader ve benzeri isimlerle de anılır.