Ebû Dâvud Tayâlisî, 133 senesinde dünyaya gelmiş bir zâttır. İran asıllı biri olması sebebiyle, Fârisî, Zübeyrî ve Basrî gibi nisbeler ile anılmıştır. Ona Zübeyrî denmesinin nedeni Zübeyr b. Avvâm ailesinin mensubu olmasıdır. Basra üzerinde oturuyor olmasından dolayı ise Basrî denmiştir. Ancak ona “taylasan” denilen bir şala nisbet edilip niye “Tayâlisî” denildiği ise tam olarak bilinmez. Annesinin adı Benî Nasr b. Muâviye’ye ait olan İranlı câriyedir.
Ebû Dâvud Tayâlisî, Hişâm ed-Destüvâî ile Abdullah bin Avn gibi bazı hocalardan bizzat hadis öğrenmiştir. 157 senesinde gitmiş olduğu Bağdat üzerinde Haccâc ile el-Mes’ûdî gibi isimlerden hadisler dinlemiştir. Ayrıca şu âlim isimlerden de bazı hadisleri rivayet etmiştir: el-Yeşkürî, es-Sevrî, es-Sebîî, el-Huzâî… Tayâlisî, Basra üzerinde kendinden tam yedi bin kadar hadis dinlemiş olduğu Haccâc isimli alimin önde gelen bazı talebelerindendir.
Tayâlisî ve Hadis
Tayâlisî ve hadis üzerine, onun görüşüne göre bir ilim dağı olarak nitelendirdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca hafızasına fazlasıyla güvenirdi. Bu yüzden de genel olarak ezberinden bazı rivayetlerde bulunmuştur. Tayâlisî, hafızasından tam otuz ya da kırk bin kadar hadis nakletmiştir; bu, bazı kaynaklar içerisinde zikredilen bir bilgidir. O, rivayetlerinde herhangi bir yazılı metne dayanmadığı için tam bin tane hadis içerisinde hataya düşmüş olduğu ileri sürülmüştür. Normalde bu sayıdan daha az olan hatalarda bile bir hadisçi, zayıf olarak görülebilse de Tayâlisî üzerine kimsenin böyle bir zayıf hükmü söz konusu değildir. Bu nedenle bu rakamın aslında biraz abartıldığı ve hatalarının da biraz önemsiz görüldüğü düşünülmektedir.
Tayâlisî ve hadis üzerine Ahmed bin Hanbel’in fikrine değinecek olursak; yazılı metin üzerinden rivayette bulunmuş olan birtakım râvi isimlere göre Tayâlisî, hadisleri çok daha iyi şekilde muhafaza etmiş olan bir muhaddistir. Tayâlisî ile arkadaşı olan Mehdî, sırf hafızalarını kuvvetlendirmek için baladur ağacının bir meyvesi ile yapılmış şerbetten çok fazla içmişler ve rahatsızlanmışlardır. Ayrıca Tayâlisî’nin bulunduğu rivayetler içerisindeki yanlışları düzeltmek için kendine ve başka kimselere ait bazı yazılı metinleri kullanmış olduğu bilinmektedir. Öte yandan onun rivayetleri, İslâm dünyasında ünlenmiş Buhârî gibi isimlerin ve daha pek çok önemli eserin içerisinde yer almıştır.
Ebû Dâvud Tayâlisî Eserleri
Ebû Dâvud Tayâlisî eserleri ve ondan bahsedilen ya da onun rivayet ettiği hadislerin bulunduğu eserler, çok sayıda karşımıza çıkar. Ancak burada en önemli eserlerinden bir tanesi olan el-Müsned isimli eserinden bahsetmek istiyoruz. Bu eser, aslında türünün de ilk örneği kabul edilir. Bu eser içerisinde toplam 2890 tane hadis bulunur. Onun rivayet etmiş olduğu söylenen on binlerce sayıda hadise oranla bu kitabın bu denli küçük hacimli olması ise müellifleri tarafından bazı yorumlara neden olmuştur. Bu noktada ortaya atılan düşünce bu kitabın hacminin daha da geniş şekilde tutulduğu ama bazı maktu ile mevkuf hadislerin sonradan kitaptan çıkarıldığı şeklindedir. Ancak bu varsayımdır ve somut bir delile dayanmamaktadır. Ayrıca müsned türü için söz konusu olan mantığa da belli oranda aykırıdır. Çünkü müsned, sahâbe adlarına göre düzenlenir ve içerisinde maktu ile mevkuf rivayetlerin merfûlara oranla daha çok olması da beklenemez.