Bosnalı Hacı Abdullah’ın torunu ve Ali Efendi’nin oğlu olarak dünyaya gelen El Hac Mehmed Refik Efendi, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun 109. şeyh-ül İslam’ıdır. 1872 yılında Çelebipazarı’nda dünyaya gelmiş ve henüz çocuk yaşlarda dünyada kalan son yakını babasını da kaybettikten sonra yetim kalmış. Daha sonra tahsili tamamlamak üzere Saraybosna’ya göç etmiş, Mustafa Efendi Gloce himayesinde şer’iyye mahkemesinde katiplik olarak görev yapmıştır. Bu sırada Bosna’da görev yapmakta olan Bosna kadısı Hüseyin Efendi onu fark etti ve görevini bitirdikten sonra 1833 yılında kendisiyle beraber İstanbul’a götürdü. Ispartalı Hüseyin Efendi onun tahsilini devam ettirebilmesi için yardımcı oldu, kızıyla evlenerek kendisinin damadı oldu ve Müzellef Ahmed Efendi ilmi ve nakli ilimleri tahsil etti ve kendisinden icazet aldı.
El Hac Mehmed Refik Efendi’nin İlmi Tahsilatı ve İcra Ettiği Görevleri
1837 yılında eşinin babası olan ve kendisini İstanbul’a getiren Mehmet Efendi’nin tayini Şam’a çıktı ve Mehmed Refik Efendi, onunla beraber gitti. Şam’da Muhyiddin Arabi’nin kabrini ziyaret etti ve aynı gece onu rüyasında gördükten sonra tasavvuf mütalaa etti. Abdülfettah-I Bağdadi’nin sohbetlerine katılarak onun öğrencisi oldu. 1 yıl sonra kayınpederinin ölümünden sonra ailesiyle beraber İstanbul’a geri döndü. İstanbul’da ilim tahsil etmeye devam ederek fetvahane görevinde yer alarak kendini ilmi konularda geliştirdi ve 1941 yılında Eyüp Şeriye mahkemesine kadı olarak tayin edildi. Burada 3 yıl görev yaptı ve daha sonra Bulgaristan’a kadı olarak tayin edildi ancak 1 yıl sonra tekrar İstanbul’a dönerek fetva makamına terfi etti. Aynı yıl Mehmet Arif Efendi’nin görevi bırakmasıyla Haremeyn, Mekke ve Medine kadı olarak görev yapmaya başladı. Genç sayılabilecek bir yaşta önemli bir görev üstlendi ve bu birtakım itiraz seslerinin yükselmesine sebep olmuştu fakat bu herhangi bir değişikliğe sebep olmadı. 1847 yılında Bosna mollası oldu, sırasıyla 1849, 1850 ve 1854 yıllarında İzmir, Edirne ve İstanbul payesini aldı. 1856 yılında vakıf kurumlarından sorumlu nazırlık görevi olan Eykaf-ı Hümayuna müfettiş olarak atandı ve bir yıl sonra Anadolu kazasker müsteşarlığı görevine getirildi. 1959 yılında Hz. Muhammed’in mezarından mimbere kadar olan (revda-ı mütahherasi) yerin tamiratında yazılacak bir hadis önerisinden sonra Osmanlı Sultanı Abdülhamid Han’ın övgüsüne nail oldu.
El Hac Mehmed Refik Efendi’nin Vefatı
1965 yılında Şeriat mahkemelerinin başkanlığı görevine getirişmiş ve aynı zamanda meclis üyeliğine getirildi. Aynı yıl Hac ibadetini gerçekleştirmesinden sonra isminin başına El Hac unvanı getirildi. 1866 yılında Şeyhülislam makamına yükseltildi ve 9 yıl bu görevde kaldı. Aynı zamanda Meclis-i Ali görevini de devam ettirmişti. Görevi bıraktıktan yaklaşık 3 yıl sonra, 1871 senesinde vefat etmiş ve Sultan Abdülaziz’in emriyle Fatih Sultan Mehmed’in kabrinin yakınlarında yer alan bir türbeye defnedildi. Yaşadığı yıllarda Bosna’da bir cami ve bir çocuk mektebi yaptırmış, Osmani ve Mecidi nişanları almıştır.