Fahreddin Acemi doğum tarihi bilinmemekle birlikte İran’da doğduğu ve Anadolu’ya göç ettiği bilinmektedir. İlk tahsilini iran’da yapmış ve Seyyid Şerif’in öğrencisi olmuştur. Anadolu’ya geliş döneminin Çelebi Mehmed zamanında olduğu düşünülmektedir ve ilk Burhaneddin Haydar’dan hadis rivayeti almıştır. Önce Bursa’ya ve daha sonra İstanbul’a gelmiştir. Osmanlı devletinin ilk müftüsü olarak bilinen Molla Fenari’nin oğlu Mehmed Şah Efendi’den onay alarak onun müridi olmuş ve kendisi molla olmuştur. İran’dan geldiği için kendisine “Acemi” denilmiştir.
Fahreddin Acemi’nin Müftülük Dönemi
Osmanlı’da müderrislik görevine başlamış ve II. Murad kendisini Edirne müftüsü olarak atamıştır. Kendisine 30 akçe maaş bağlanmış ve uzun yıllar bu görevde kaldığı sırada maaşına zam yapılmasını istememiş, bu konuda sultanın takdirine şayan olmuştur. II. Murad vefat ettikten sonra oğlu Fatih Sultan Mehmet zamanında da görevine devam etmiş ve bu sırada Hurufi tarikatlarına karşı çatışma içerisine girmiştir. Bu tarikatların padişahı olumsuz etkilediğini savunmuş ve yakılmalarının caiz olduğu fetvasını vermiştir. Bu durumdan kendisini haberdar eden Mahmud Paşa’dır. Fahreddin-i Acemi, Hurufilerin fikirlerini kendilerinin haberi olmadan bir yemek salonunda dinlemiş ve kendilerinin sapkın olduğuna karar vermiştir. Hurufiler, verdiği fetva sonrasında Fatih Sultan Mehmet’in karşı koymasına rağmen canlı canlı yakılmış ve kendisi de buna fiilen destek olmuştur.
30 yıllık müftülük makamında bulunduğu sırada pek çok alim yetiştirdi ve hadis rivayet etti. Hayreddin Halil bin Kasım ve Alaeddin Arabi gibi kişiler de talebeleri arasında olmuş ve ona müritlik etmiştir. Hocazade’ye de icazet verdiği bilinmektedir. Uzun süre müftülük görevi yapmış olan Fahreddin Acemi, 1460 yılında görev yaptığı Edirne’de vefat etmiştir. Mezarı kendi yaptırmış olduğu Darülhadis Medresesi mihrabı önünde yer almaktadır.