937 senesinde Nişabur’da dünyaya gelen Fethî’nin babası Ezd annesi ise Süleym kabilesine mensup bir kişi idi. O dönemde hemen hemen herkes babasının nisbesiyle tanınsa da kendisi annesinin Sülemî nisbesi ile tanınmıştır. Babası ve annesi de o dönemin sayılı din âlimlerinden biri olan Fethî’nin yetişmesinde ailesinin rolü çok büyüktür. Henüz yetişme döneminde iken babası vefat eden mübarek zat dedesinin himayesinde büyümüştür. Dedesinin vefatından sonra serveti büyük oranda kendisine kalan Fethî hayatı boyunca geçim sıkıntısı ile karşılaşmadığı gibi zengin de bir kütüphane kurmuştur. Dedesi de başta olmak üzere meşhur âlimlerden ders alan Fethî, Rey, Merv, Irak, Hicaz ve Hemedan’a giderek burada tanınmış din imamları ile görüşmüştür.
Fethî’nin Dini Eğitimi
Hâkim en-Nîsâbûrî, Muhammed b. Ali el-Kâffâl ve Dârekutnî gibi büyük zatlardan fıkıh ve hadis dersleri ile devam eden Fethî’nin dini eğitimi kısa sürede yerini eşine az rastlanır bir ilme bırakmıştır. Kendisi bir yandan İslami eserler yazarken bir yandan da tebliğ vazifesini yürütüyordu. Fethî 12 Kasım 1021 tarihinde memleketi Nişabur’da Hakk’a yürümüştür.
Yaşadığı devirde halkın yanında devlet adamlarının da saygı ve hürmetini kazanan Fethî, eserleri de takdirle karşılanan bir sufi idi. Kendisinden sonraki dönemde tasavvuf konularında ve hadislerde uydurma bilgiler vermekle suçlanan Fethî hak etmediği iftiralara maruz kalmıştır. Eserlerinde yer alan hadis ve çeşitli bilgiler sağlam kaynaklarda yer alan bilgilerden oluşmaktadır. Fethî kendi eserlerinde hadis ve fıkıh konularına yer verirken kendisinden önceki sufilerin yorumlarına da yer vermiştir.
Fethî’nin İlmi Yönü
Fethî’nin ilmi yönü değerlendirilirken yanlış yola sapanlar Onun eserlerinde yer alan dini bilgilerden ziyade kendisinden önceki sufilerin yorumlarına ağırlık vererek gerçek dışı değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Tarih kaynakları incelendiğinde Fethî’ye ait 100’ün üzerinde eserin bulunduğu anlaşılır. Fakat bu eserlerin birçoğu günümüze kadar ulaşamamıştır. Fethî’nin eserleri ömrünün son dönemlerinde büyük önem kazanmış ve birçok defa basılmıştır. Halktan ve devlet yöneticilerinden hak ettiği takdiri gören Fethî yaşadığı dönemde dine çok önemli hizmetlerde bulunmuş, yetiştirdiği talebeler vasıtasıyla fikirleri yıllarca İslam dünyasında takdir görmüştür.