Ramazan ayının başlamasıyla birlikte çeşitli göz hastalıkları nedeniyle; göz damlası kullanan milyonlarca kişinin göz damlası ve ağlaması orucu bozar mı?
Diyanet İşleri Başkanı doğrudan bu konuya ilişkin bir açıklama yaptı; göz doktorundan alınan bilgiye göre, göze çok düşük seviyede damlalar uygulandı, göz kırpma sebebiyle göz damlalarının bir kısmı direkt olarak dışarıya doğru atılır, geri kalanı ise emilerek vücut tarafından emilir. Göz ve burun mukozasının birleşim yerindeki mukoza zarları ve kanallar yoluyla vücuda alındı. Bazıları, yemek yemek, içmek diye bir şey olmadığı için göz damlasının oruç tutmaya engel teşkil etmediğini söylerler.
Kulak Damlası Oruç Bozar Mı?
Göz damlası damlatılınca oruç sakatlanır mı? En iyi cevap Diyanet İşleri Başkanlığından geliyor. Kulak damlasının orucu bozup bozmayacağına ilişkin açıklamada, kulak organı ile boğaz arasında bir kanal olduğu, kulak zarı sebebiyle bu kanalın tıkanması ve kulak damlalarının oruç tutmaya engel teşkil etmediği, bu nedenle herhangi bir nedenlerle oruç bozulmayacağı belirtildi.
Burun Damlası Oruç Bozar Mı?
Diyanet İşleri Başkanlığı, burun damlasının orucu bozup bozmayacağına ilişkin açıklaması şu şekilde; burun boşluğuna damlatılan burun damlalarının yaklaşık 0,06 cm3 olduğu, ilacın bir kısmının doğrudan burun duvarı tarafından emildiğini belirtti Geriye kalan çok az miktar emildi. Ancak mideye istemsiz olarak girebileceği iddia edildi, o yüzden bu durum affedildi, bu nedenle burun damlası orucu bozmazdı. İslam kolay bir dindir. İslam dininde hiçbir şekilde zorlama bulunmamaktadır.
Orucun Önemi
Oruç, canın arzusundan uzak, açlığa ve susuzluğa dayanmak için can sıkıntısına katlanarak bir irade eğitimi haline gelir. Başarılı bir yaşamda iradenin gücü ve zorluklara dayanma yeteneği de önemli bir rol oynar. Oruç, ruhun arzularını kontrol etmenin, ruhu arındırmanın ve yüceltmenin etkili bir yoludur. Ayrıca bu orucun farklı şekillerde de olsa hemen hemen tüm din ve kültürlerde rıza ve mücadele şeklinde var olduğu açıklandı.
Toplumsal yaşamın kaosuna yol açan huzursuzluklar, büyük ölçüde insan canlılığını tatmin eden maddi zevke düşkünlüğünden kaynaklanmaktadır. Maddi zevke gelince, yemek yemek ve cinsel ilişkiye girmek gibi zevkler akla gelir. Oruç, ruhu yatıştırmaya da bir çare olup, insanlara maddi zevk ve şehvet peşinde koşmaktan bir nebze alıkoyar.
Oruç, aynı zamanda insanların yoksulların durumunu daha iyi anlamalarını ve böylece sorunlarını hafifletmeye çalışmalarını sağlayabilir.
Uzmanlar, tüm bunlara ek olarak oruç tutmanın sağlık açısından pek çok faydası olduğunu söyledi. Ramazan orucuna şöyle bir bakacak olursak, bunun bir yıl boyunca çalışabilen bir insan makinesini dinlendirmek ve bakımını yapmak gibi bir işlev olduğu ortadadır. Aç bir mide, özellikle mide ve sindirim organları için dinlenmek için iyi bir zamandır.
Bu mübarek ayda Allah’ın emrettiği oruç ibadeti, geçici tattan vazgeçmenin ve ebedi tada sahip olmanın sırrına ulaşır. Oruçlu mümin, sürekli bir ibadet bilincinde ruhun sakatlığı ile mücadele eder ve onu kontrol ederek etkisini en aza indirir.
Oruç, “sebat, sabır, irade, inanç, rıza, özveri, manevi arzulardan vazgeçme” olarak tanımlanan ahlaki durumumuzu iyileştirebilir. Oruç, insanlığın şeref ve haysiyetini tükenmez arzulardan koruyarak yiyecek, su ve şehvet için bir kalkan görevi görür.
Oruç, hapis ve açlık nedeniyle Cenab-ı Hakk’ın verdiği sayısız nimeti bize hatırlatır. Bize fakirlerin durumu hakkında düşündürür ve kalplerimizi şefkat ve merhamete duyarlı hale getirir. Bu bakımdan oruç, sosyal hayatın olumsuz yönlerini (kızgınlık, kıskançlık gibi) ortadan kaldırmada en etkili ibadet davranışıdır.