Hacı İbrahim Efendi Kimdir? Nasıl Bir Âlimdir?

Osmanlı son dönem evliyalarından olarak bilinen Hacı İbrahim Efendi derin İslam ve fıkıh ilimleri üzerine  yetişmiş en önemli  âlimlerdendir. İbrahim Bolevu Efendi olarak tanılan alimin babası Ali Kavun  -zade olarak ün  kazanmış   Hasen  Bin İbrahim  Efendi  olarak kayıtlarda  gösterilmektedir.  İbrahim Efendi Bolu’da doğmuş olup gün ay yıl bakımından kesin bir tarih bilgisine erişilememektedir. Tasavvuf ilimleri bakımından oldukça gelişmiş bir tefsir ilim kudreti ve bilgisine sahip olan âlim, Kadiriyye yolunun büyüklerinden olarak toplumun önemli bir kısmının dikkatlerini üzerine çekmeyi başarmıştır.  Zilka aynın 12 sinde 1289 (m.1872)senedinde vefat eden âlim, İstanbul’da toprağa verilmiş ölümü çok büyük bir yankı uyandırmıştır.  İlim Hayatı boyunca sürekli çalışmamın önemine  dikkat çeken  alim, eğitim  gördüğü  sırada  Ayasofya  semtinde  bir tüccarın  yanında  çalışarak   mesleki  kariyerinde  emin adımlarla   yürümeyi  başarmıştır.

Hacı İbrahim Efendi’nin İslami Âlim olma Başarısı ve İslam Dinini Yayma Felsefesi   

Tasavvuf ilmi yolunda hızlı adımlarla yükselişe geçen âlim, önemli tasavvuf bilginlerinden olan Mustafa Efendi ve onun talebesi olan Ömer el Vasfi ile tanışma imkânı bulmuş, Mustafa Efendinin sohbetlerine de katılarak onu geniş İslam ve fıkıh ilminden feyz almayı bilmiş bir âlim olarak gösterilmektedir.  Onu yanında kâmil bir âlim olarak yetişme fırsatı bulan alım o zattan da hilâfet almayı bilen üstün nitelikli bir âlim olma önceliğine kavuşmuş oldu. Hocasından aldığı kudretli ilim dağarcığı ile topluma da geniş ölçekte İslami fıkıh ilimleri tefsirleri yapan Hacı İbrahim Efendi, daha pek çok İslami ilim bakış açısını insanlığa yayma düşüncesi ile seyahatler düzenledi. Mekke ve Medine ‘yi ziyaret etme şerefine nail olan âlim, yol esnafında bile evliya, bilgin ve İslam tefsiri yapma yetisine sahip Allah dostundan da destek almasını bildi.  Hacdan sonra İstanbul’a gelip evliyalar ile sohbet etme fırsatı yakalayan âlim, talebelerine ilim öğretirken Mehmet Ağa yanında bir odaya yerleşme imkânı buldu.

Mustafa Şefki Efendi adındaki Talebesini de desteği ile bir süre sonra 1275(m.1858) senesinde Toprak sokağında bir dergah bina satın, alarak burada İslami fıkıh ilimleri öğrenmeye ve talebelerine ilim nakşetmeyi son hız devam etti.14sene bu dergahta hizmet veren ve İslam’ın sönmeyen ışığı geniş coğrafyalara yayma fırsatı yakalayan alim bundan sonra da vefatının ardından vasiyeti üzerine Üsküdar’ daki  Karacaahmed  mezarlığında  defnolma kudretine nail oldu. Salih bir zat olarak akıllarda iz bırakan âlim, Amil olma derecesini, bir hayli gelişmiş bir felsefe ile sunma başarısı gösteren âlim,  daha da faydalı bir şekilde İslami fıkıh bilgisini toplumla paylaşmasını da bildi. Fakirlerin, düşkünlerin, kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin ilk sığındıkları bir liman olarak Hacı İbrahim Efendi derin fıkıh ilmini de birbirinden değerli talebeleri ile paylaşmasını bilen, bilge, kâmil, iyi huylu, duyarlı, güzel ahlak sahibi bir zattı. Bu sayede 11 talebesi ondan hilâfet alma başarısına ve feyzine nail oldu. Binlerce talebenin İslami ilimler bakımından, manevi iç huzuruna ışıklar yakmayı başaran Hacı İbrahim Efendi, en yüksek ilim bakımından ise Mustafa Şevki Efendi ‘yi yetiştirme şerefine ayrıca nail olma kudreti gösterdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir