Osmanlı şeyhülislamı Hasan Fehmi Efendi, 1210/1795 senesinde Konya’nın Akşehir vilayetinde dünyaya geldi. İlk öğrenimini Akşehir’de aldıktan sonra ise Konya’ya göç ederek kalan eğitimlerini de burada aldı. Konya’da tanıştığı arkadaşı ile eğitiminden sonra İstanbul’a göç etti. İstanbul’daki en ünlü hocalardan biri olan Vidinli Mustafa Efendi Hoca’dan ilim öğrenmiş ve hocanın sohbetlerine katılmıştır. Aynı dönemde açılmış olan ruus sınavından İstanbul birincisi oldu ve Ayasofya Camisinde hocalık yapmaya başladı. Ders verdiği sırada bilgisiyle dikkatleri üzerine çekti ve kavaid ile Arap edebiyatı hocalığı seviyesine yükseltildi.
1263/1847 senesinde ise İbtida-i haric derecesi aldı ve müderrislikte bir derece daha yükseldi. Kısa sürede müderrislik derecelerinin çoğunu geçerek musıle-i sahn derecesine ulaştı ki bu da ders vekilliği anlamına gelir, müderrisliğin en büyük seviyesi olarak bilinir.
Sultan Abdülaziz’in tahta çıkması ile de hem mevkisi hem de itibarı bir kat daha yükselmiş ve irade-i seniyye ve muallim-i sultani unvanlarını almıştır. 1863 senesinde Muğla vilayeti kendisine arpalık olarak Sultan tarafından hediye edildi ve yine 1863 senesinde Hasan Fehmi Efendi Anadolu kazaskerliği görevine getirildi.
Muallim-i Sultani Hasan Fehmi Efendi
Muallim-i Sultani Hasan Fehmi Efendi muallim-i sultani unvanını aldıktan birkaç sene sonra Sultan Abdülaziz tarafından gerçekleştirilen Mısır Seferine katılmıştır (1863). Bu, onun ilk devlet görevi olarak görülür. Mısır’da Ezher hatipleriyle tek tek tanıştı ve sohbet dergahlarında bulundu. 1868 senesine kadar birçok vilayetin bedeli kendisine verildi ve birçok vilayetin kazaskerliği görevlerine getirildikten sonra Hasan Fehmi Efendi, 1285/1868’de şeyhülislam oldu. Şeyhülislam unvanının yanında muallim-i sultani unvanını da taşıdığı için camiu’r-riyaseteyn unvanını almış ve bu unvana sahip olan üçüncü ve sonuncu şeyhülislam olmuştur. Bu sebeple Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yeri diğer alimlerden ayrıdır.
Şeyhülislamlık görevine getirildiği dönem, hem dini hem toplumsal hem de siyasi tartışmaların çokça yaşandığı İstanbul dönemine denk gelmiştir. Bu sebeple görevini yapma konusunda büyük çoğunlukla zorluklar yaşamıştır ki bunda kendisine karşı olan topluluğun sayısının çok fazla olması etkili olmuştur. Müderrislik yaptığı Sultaniyyelere rakip olarak açılan Darülfünun medreselerinin konuşmalarını yapan müderris ile karşı karşıya gelmiş ve bir ara görevinden azledilmiştir. Daha sonra muallim-i sultani görevine tekrar getirilen Hasan Fehmi Efendi, bu görevinde uzun süre devam ettikten sonra tekrar azledilmiştir.
Şeyhülislam Hasan Fehmi Efendi 1298/1881 senesinde vefat etmiştir.