Hüsameddin Hüseyin Bin Hasen Şeyh Hamdullah okulunda eğitim gören bir öğrenci olarak bilinmektedir. Aynı zamdan mektebin önde gelen hattatlarından yanı yazı ustalarından biri olarak bilinmektedir. Aynı zamanda Hüsâmeddin halife olarak tanınan bir kişidir. Aslen Amasyalı olarak bilinmektedir. Hüsameddin Hüseyin Bin Hasen, kendi yazmış olduğu Sabancı koleksiyonunda dua mecmuasının ketebesinde Şeyh Hamdullah’ın kölelerinde olduğundan bahsetmiştir. Fakat Hüsameddin Hüseyin Bin Hasen Koca Mustafa Paşa’nın vakfiye defterinde buluna bir kayda göre babasının Kemalpaşazâde Halil Bey olduğunu savunmaktadır.
Hüsameddin Hüseyin Bin Hasen ve Hayatı
Amasya’da Hüsâmeddin Hüseyin aklâm-ı sitteyi Şeyh Hamdullah’tan öğrenerek icâzet alan bir kişidir. Hüseyin hocasına oldukça bağlı bir öğrenci olduğundan hocanın yakınlığını kazanmıştır ve en gözde öğrencilerden biri haline gelmiştir. Hocasının oğlu ile akran olduğunda onunla büyümüştür ve bu sayede hocasından çok fazla ders alma fırsatı yakalamıştır. Aklâm-ı sitede döneminin en güçlü hattatları arasında yer almıştır. Hüsameddin Hüseyin Bin Hasen hayatı boyunca yapmış olduğu hatları hocasından örnek alarak esinlenerek yapmıştır ve hocası kadar güzel çalışmalar yaptığı anlaşılmaktadır.
Hüseyin Bin Hased II. Bayezid’in tahta geçmesinin hemen ardından Şeyh Hamdullah’la beraber İstanbul’a gitmiştir. 1492-93 Dîvân-ı Hümâyun, 1505 Hazîne-i Âmire kâtipliği görevini yapmaya getirilmiş bir kişidir. Daha sonra ise I. Selim’in tahta geçmesi üzerine Alemdağın da inzivaya çekilmiştir ve emekli olduğu dönemleri Üsküdar da geçirmiştir.
Hüsâmeddin Şah’ın ölüm yılı tam olarak bilinmemektedir. Kimine göre 1542 de vefat ettiği öne sürülürken kimine göre 1557-58 tarihleri arasında vefat ettiği ileri sürülmektedir. Ölüm yılı bilinmeyen Hüsyin Bin Hasen’in kabrinin yeri de tam olarak bilinmemektedir.
Hüsameddin Hüseyin Bin Hasene Ait Bazı Eserler
Hüsameddin Hüseyin Bin Hasen hayatı boyunca hocasından etkilenerek onun yolunda ilerleyerek eserler yapmıştır. Bu eserlerden sadece iki tanesi İstanbul da bulunmaktadır. Bu eserlerden bir tanesi12,3 × 18,6 cm. boylarında, nesih hattı ile yazılmış, başlık ve durakları tezhipli yirmi bir varaklık en‘âm-ı şerif olarak bilinmektedir ve Topkapı Sarayında sergilenmektedir. Aynı zamanda Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde ayarı bir eser yani murakka‘ içinde ise nesih kıtaları bulunmaktadır.