İbn-i Abdilberr, Yusuf bin Abdülber olarak da bilinen bir zâttır. Onun tam ismi ise şu şekilde geçer: Yusuf b. Abdullah b. Muhammed b. Abdülber. Lizbon üzerinde 11.yüzyıl içerisindeki Maliki bilginiydi. Ayrıca ölümü ile ilgili bilinen bilgiye göre ise tam olarak 93 yaşındayken 1071 yılının 2 Aralık günü vefat ettiğini söyleyebiliriz. Bu bilgiyi daha da açacak olursak 978 senesinde dünyaya gelen İbn-i Abdilber, 1071 senesinde Endülüs’te Xativa üzerinde vefat etmiştir, diyebiliriz.
İbn-i Abdilberr, önceleri Zahiri mezhebine bağlı şekilde kalmış ama daha sonrasında ise Maliki mezhebine mensup olmuş-geçmiştir. Ayrıca onun üç tane büyük Sünni imamı olan Ebu Hanife, Malik b. Enes ve Şafiî ile ilgili bir kitabı vardır. Bu kitap da oldukça eleştiriyi üzerine çekmiştir.
İbn-i Abdilberr Hakkında
İbn-i Abdilberr hakkında yukarıda verdiğimiz bilgilere ek olarak bazı konulardan daha bahsetmek istiyoruz. Bu noktada öncelikle onun 368 senesinin 5 Rebîülâhir tarihinde Kurtuba üzerinde dünyaya geldiğini söyleyebiliriz. Yani bu tarih, tam olarak 978 yılının 10 Kasım gününe denk düşer ve diğer adı ile Cordoba üzerinde doğmuştur, denilebilir.
Dedelerinden biri Nemir bin Kâsıt adında olduğu için “Nemerî” nisbesiyle de anılmıştır. Ayrıca ataları, başka Arap kabileleriyle ve Berberî olan Müslümanlar ile beraber Endülüs üzerine gelmiş ve Reyye’ye yerleşmiştir. Onun hem ilmî hem de ahlâkî anlamda kişiliğinin gelişmesinde çok önemli katkıları bulunan dedesi Muhammed, döneminin çok tanınmış olan sûfîlerindendi. Babası olan Abdullah ise Kurtuba üzerinde önde gelen fıkıh, kırâat, hadîs ve tefsir âlimlerindendi.
İbn-i Abdilberr’in İlmî Tahsili
İbn-i Abdilberr’in ilmî tahsili, ilk öğrenimi ile başlamıştır. İlk öğrenimi esnasında hem el-Hemedânî hem de Abdurrahman bin Ebân gibi bazı hocalardan yararlanmıştır. Daha sonrasında ise fıkıh, cebel, hadîs, sîret ve tefsir tahsil etmiştir. Yine tahsil maksadıyla Endülüs’ün dışına çıkmadığını söyleyebiliriz. Toplamda tam 100 tanesi Endülüslü olmak üzere tam 107 ayrı âlim kimseden de icâzet almıştır. Debbağ, Batalyevsî, Süfyân, el-Bâcî, Ahmed bin Kasım el-Bezzâr, İbnü’l-Mevkî ve İbnü’l-Faradî gibi isimler, onun önemli hocalarındandır.
Onun öğrencileri içerisinde Gassânî ve İbn Hazm başta olmak üzere Humeydî ile Attâb gibi bazı tanınmış kişiler vardır. Bu noktada aslında İbn Hazm, onun yaşıtı olmasına ve ikisi de aynı hocalardan ders görmesine karşın hadis ilmini İbn-i Abdilberr’den öğrenmiştir. Ayrıca bazen icâzet bazen ise semâ yolu ile ondan rivayetlerde bulunmuştur. Bununla beraber İbn Abdülberr, farklı ülkelerden onun yanına gelmiş olan pek çok sayıda öğrenci ve âlim aracılığıyla gidemediği ilim merkezlerindeki ilmî donanımdan yararlanma olanağı bulmuştur.
İbn-i Abdilberr’in Tanınması
İbn-i Abdilberr’in tanınması, öncelikle tanınmış olan bir aileden gelmesi ile başlar. Ayrıca kıymetli eserler kaleme alması nedeniyle de Endülüs’de büyük bir üne kavuşmuştur. Onun bu ününden yararlanmak isteyen dönemin yönetici isimleri kendi saraylarına onu davet etmiştir. Ayrıca Âmirîler içinden Muhammed el-Muzaffer ve Mücâhid el-Âmirî ve onun ilim meclisleri içerisine katılmış olan idareci bazı âlimler arasında bulunmuştur. İbn Abdülber, kendisine bu ilgi nedeniyle ilk olarak Mücâhid el-Âmirî’nin idaresinde olan Dâniye’ye gitmiş ve kıraat ilmi hakkındaki eserlerini orada kaleme almıştır.
İbn-i Abdülberr’in Oğlu, Kızı ve Torunu Hakkında
İbn-i Abdülberr’in oğlu, kızı ve torunu hakkında da bazı bilgilerden bahsetmek gerekiyor. Onun daha çok da belâgat ve edebiyat ile tanınmış olan oğlu Abdullah, dönem olarak Abbâdi Hükümdarı Mu’tazıd-Billâh devrinde vezirlik makamına dek yükselmiştir. Bir dönem hapse atılmış olsa da babası vasıtasıyla buradan çıkmıştır. İbn-i Abdülberr’in kızı Zeyneb ise onun yanında yetişmiştir ve onunla beraber yolculuk etmiştir. Ayrıca onun rivayetleri için de icâzet almıştır.
İbn-i Abdülberr, ölümünden bir sene öncesinde dünyaya gelen ilk torunu Abdullah’a tüm eserlerinin ve rivayetlerinin icâzetini vermiştir. Ayrıca İbn Beşküvâl’in de bir hocası olan Abdullah Endülüs ve bir de Mağrib’in önemli âlimlerinden bir tanesidir.
İbn-i Abdülberr Hakkındaki Görüşler
İbn-i Abdülberr hakkındaki görüşler, farklı farklıdır. Ün yapmış âlim kimselere ve bilhassa da yaşıtlarına olan aşırı düzeydeki eleştirileri ile tanınan İbn Hazm’ın onun hakkında hadîs ilminin imamı diyerek övgüyle bahsetme, önemli olan bir değerlendirmedir. Ayrıca İbn Ayyâd ise kendi eseri içerisinde V. yüzyıl için “İbn Abdülber asrı” demiştir. Bu yorum da hakkında yapılan oldukça dikkat çekici yorumlardan bir tanesidir. Bununla beraber Zehebî ise İbn-i Abdülberr’in bir ilim denizi olduğu yorumunu yapar. Süyutî ise itkan ve hıfz bakımından döneminin ileri gelen bir muhaddisi olduğunu dile getirir.
Sünnet ve hadise olan bağlılığı nedeniyle o, “Eserî” şeklinde nitelendirilmiştir. Ancak İbn Yeymiyye onun Hz.Ali’nin başka sahâbîlere göre daha üstün durumda olduğunu iddia etmesine karşı çıkar. İbn Teymiyye’ye göre İbn-i Abdülberr, Şîa taraftarı bir zâttır. Ama bu düşünce kabul görmemiştir. Pek çok kimse tarafından riayet edilmemiş bir değerlendirmedir.