İslam âlimlerinden biri olarak karşımıza çıkan İbn-i Gars, kendi döneminin önemli âlimlerinden biri olarak bilinmektedir. 14 Ekim 1429 (833) senesinde Kahire’de dünyaya gözlerini açmıştır. İbnü’l Gars ismiyle anılmasıyla birlikte bu isminle anılmasının sebebi de büyük dedesi olan Halil’in lakabına istinadendir. İlimlere olan merakı ile birlikte Kur’an okuyup ezberlemiş ve hıfzını tamamlamıştır. Daha sonrasında ise birçok âlimden mantık dallarında dersler okuyup öğrenmiştir. Bu âlimler arasında İbnü’l-Hümam olmakla birlikte onun talebesi olan Seyfeddin İbn-i Kutluboğa da yer almaktadır. Ardından İbnü’d-Deyri ve Ebü’l-Fazl el-Magribi’nin yanı sıra Burhaneddin el-Hindi, Adudüddin es-Sayrami, Eminüddin el-Aksaray-i gibi o dönemin ileri gelen âlimleri yer almaktadır. Bu saydığımız âlim isimlerinden fıkıh ilmini, belagat, kelam ve Arapça dalları hakkında da birçok öğrenim görmüştür.
İbn-i Gars ve Hayatı
Yaşadığı dönemin birçok değerli âliminden ders alan İbn-i Gars’ın hayatı ilimler içinde geçmiştir. Birden fazla hacca gitmiş ve gittiği zamanlarda bir süre kadar orada kaldığı söylenmektedir. Özellikle Mekke’de kaldığı süre boyunca birçok öğrenciye de ilim ile ilgili dersler vermiş ve ilmi öğretmiştir. Mısır Hanefi baş kadılığını yapması konusunda konuşmalar geçmesine rağmen Baş kadı İbnü’d-Deyri ve ondan sonra kadılık görevine gelen kadıya vekâlet vermiştir. Daha sonrasında ise el-Cemaliyyetü’l-Cedide ve Kubbetü’s Salih de birçok kişiye fıkıh ilmi dersleri vermiştir. Sonrasında ise İbn-i Uht Meyden aracılığı ile tarikata girmiş (tarikat burada mezhep olarak bilinmektedir) tasavvuf ehlinin sözlerine ilgi duymaya başlamış ve tasavvufu incelemeye başlamıştır. Bunlara ek olarak bazı âlimlere göre İbn-i Gars satranç oyununda çok iyiymiş. Bu sebepten dolayı da çok zeki olmasıyla bilinmekteymiş.
İbn-i Gars ve Eserleri
O dönemin âlimlerinden biri olmasıyla birlikte birden fazlada eseri bulunduğu kaynaklarda geçmektedir. O eserlerinden bazılarını bu yazımızın içeriğinde sizlerle paylaşacağız. İbn-i Gars’ın eserleri arasında ilk sırada Haşiye ala Şerhi’t – Teftazani li’i Aka idi’n- Nesefiyye adlı eseri yer almaktadır. Daha sonrasında ise Risale fi hükmi’l – ma-i’l – müsta’mel gelmektedir. Bu eserlerinin içinde yaşadığı dönemlerde yazmış olduğu şiirleri de bulunmaktadır. Bunlardan başka da daha birçok eseri olduğunu düşünüyoruz fakat günümüze gelen eserlerde bu yazdıklarımız bulunmaktadır. 1489 Mart ayında (894) Kahire’de hayata gözlerini yummuştur.