Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi hem yaşadığı coğrafya ve dönemin hem de tüm İslam tarihinin bildiği bir Osmanlı Devleti Şeyhülislâmıdır. Doğum yeri Tokat olarak bilinmektedir. İlk olarak babası Kadı Ömer Efendi’den eğitimler almış ve İslam ilmiyle bu şekilde tanışmıştır. Babasından aldığı eğitimlerin ardından İstanbul’a gitmiş ve burada ikamet eden devrin en bilinen alimlerinden dersler almaya devam etmiştir. Ardından Ruûs sınavlarına girmiş ve müderrislik unvanını kazanmıştır. Müderrislik; Osmanlı Devleti döneminde günümüzde üniversite öğretim görevlilerine eş değerde verilen bir unvandır. Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi 1196 (1782) tarihinde müderrislik unvanını kazanmıştır. Sonrasında kadılık yapmaya başlamış; Rumeli ve Anadolu bölgelerinde görevler yapmıştır. Kadılık görevi yaptığı sırada sürekli olarak ilerleme kaydeden âlim, sonunda Yenişehr-i Fenâr kadılığına tayin edilerek mesleğinde başarılı bir kariyer safhasına geçmiştir. Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi’nin atandığı en son unvan Şeyhülislamlık’dır. Yaşadığı dönemde birçok alim yetiştirmiş ve İslam dünyasında hizmet etmeyi kendisine vazife edinmiştir. Bilge, donanımlı, yüksek ilim sahibi bir kişi olması sebebiyle hem hayattayken hem de ölümünden sonra İslam tarihinde saygıyla bahsedilen alimlerden biri olmuştur.
Tarihteki Yeri ve Önemi Nedir?
Kendisinden önceki şeyhülislam olan Âsım Efendİ’nin yerine bu göreve atanmıştır. Osmanlı tarihinde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılma sürecinde çalışmalar yapan ve sıklıkla toplantılarda bir araya gelen meşveret meclislerinde pek çok başarılı işte rol almıştır. Yaşanan olayların giderek tehlikeli bir hal alması, Topkapı Sarayı’nda Sancak-ı şerif çıkarılmasına ön ayak olmuştur. Bu süreçten sonra başta Şeyhülislam olmak üzere tüm hizmet içi kıdemli olanlar ve talebeler sancak altına toplanmış çözüm arayışları devam etmiştir. Böylelikle duruma karşı çıkacak grupların uzaklaştırılmasına ivedilikle karar vermişlerdir. Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi’nin tarihteki yeri ve önemi günümüzde hala kitaplarda altı çizilerek anlatılmaktadır. Öyle ki Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasına ilişkin fetvayı dönemin padişahıyla paylaşmış ve neticesinde kendisine elmas bir yüzük hediye edilmiştir. Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi yine Nizâm-ı Cedîd askerlerine savaş için tasarlanmış özel bir kask türü olan miğfer giysisinin giydirilmesi için padişaha destek olmuş ve buna uygun fetvalar vererek kavuk yerine miğferi önermiştir. Kadızâde, Şeyhülislamlık unvanı ile iki buçuk yıl kadar görev yapmış 6 Mayıs 1828 tarihinde ise yaşını sebep göstererek görevinden ayrılmıştır. Kadılık ve Şeyhülislamlık görevleri yaptığı süre boyunca ise tarihin seyrini değiştirecek birçok olayda önemli roller oynamıştır.
Eserleri Nelerdir?
Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi İslam ilmiyle uğraştığı ve görev yaptığı zaman zarfı boyunca birçok eser de kaleme almış ve gelecek nesillere rehber olmayı hedeflemiştir. Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi’nin eserleri arasında adı en çok duyulan ve okunan kitabı Nûriye olarak bilinmektedir. Nûriye adlı eserinde kendisinin Kādirî tarikatına mensup olduğundan bahsetmiş ve tasavvufi birçok konuyu da ele almıştır. Tarihi araştırmalar ışığında Tefsîr-i Sûre-i İhlâs, Şerhu Kelimeti’t-Tevhîd ve Hakkında Bir Risâle gibi bazı eserlerin de Kadızâde Mehmed Tâhir Efendi tarafından kaleme alındığı ve topluma kazandırıldığı bildirilmektedir. Birçok eser kaleme alarak ve diğer eserlerin düzenlenmesine destek olarak İslam ilmi ile yetişmek isteyen alim adaylarına günümüzde hala rehberlik etmektedir.