Kazrûnî (Muhammed Bin Ahmed) hadis alimi olmasının yanında aynı zamanda şafii mezhebinin de fıkıh alimlerinden birisidir. Asıl adı Muhammed Bin Ahmed Bin Muhammed Bin Mahmud Bin İbrahim Bin Ahmed’dir. Aslen Kazrun memleketinden olduğundan kendisine Karûnî adı verilmiştir. Tarih kaynaklarından edinilen bilgiye göre 1356 senesinden Medine’de dünyaya gelmiştir. 1440 yılında yine Medine’de de hayata gözlerini kapatmıştır. Kabri Medine’de bulunan Baki mezarlığındadır. Küçük yaşta babası vefat eden Kazrûnî Hazretleri amcasının himayesinde büyümüştür. Amcasının yanında ilk tahsilini de gerçekleştiren Kazrûnî Havi ve Umde kitaplarını da Onun yanında ezberlemiştir. Medine’de bulunan âlimlerden çeşitli alanlarda din dersleri almıştır.
Kazrûnî’nin İlmi
Kazrûnî’nin ilmi özellikle hadis ve fıkıh alanlarındadır. Dönemin meşhur alimi Iraki’den hadis ilmini, Tacüddin Abdülvahid Bin Ömer Ensari Hazretlerinden nahiv dersleri almıştır. İlim öğrenmek maksadıyla Şam ve Mısır yolunu tutmuştur. Bahaüddin Ebul Beka Hazretlerinden fıkıh ve Arapça dersleri almıştır. Bu esnada Siracüddin Bülkini ve Burhan Ebnasi’den dersler almaya devam etmiştir. Söz konusu şahıslar ders okutma ve fetva konusunda kendisine icazet vermişlerdir. Bunun yanında birçok din aliminden de çeşitli alanlarda icazet almıştır. İcazetini tamamlamayı müteakip fetva vermeye ve hadis-i şerif rivayet etmeye başlamıştır. Kendisinden sonra gelen birçok din alimi kendisinin ilminden istifade etmiştir. Kısa sürede Medine’nin parmakla gösterilir alimi ve fakihi oldu.
Kazrûnî’nin Alimliği
Medine’de Kazrûnî’nin alimliği dönemin halkı ve devlet büyükleri tarafından da tescillenmiştir. Dönemin büyük alimlerinden Zeynüddin El-Meraği kendisi ile ilgili şunları söylemektedir: Kazrûnî ders okutmaya başladığı zaman bizim üzerimize farz-ı kifaye olan görev üzerimizden kalkmıştır demektedir. Bu sözden dönemin meşhur âlimlerinin de Kazrûnî’ye büyük hürmet gösterdiklerini ve ilmine saygı duyduklarını anlıyoruz. Necmüddin Sekkakini de Kazrûnî ile ilgili şunları söyler: Kazrûnî İslamın şeyhi ve insanların da bu kapsamda müftisidir. Kendisi akli ve dini ilimleri kendinde toplamış füru ve usul dallarında eşine az rastlanır bir âlimdir. Çok yüce bir hikmetin sahibi olmaya mazhar olmuş büyük bir müderristir.
Kazrûnî’nin Kadılığı
Kazrûnî’nin kadılığı 1409 senesinde Medine-i Münevvere kadısı Ebu Hamid Matari’nin vefat etmesinden sonra bu göreve kendisinin tayin olması ile gerçekleşmiştir. Bir dönem yine Medine’de hatiplik görevinde de bulunmuştur. Bir süre bu görevi sürdürmeyi müteakip tekrar kadılık görevine dönmüştür. Kendisi Kahire’ye dönünce yerine amcasının oğlu da olan Takıyüddin Bin Abdüsselam Kazruni vekâlet etmiştir. Hayatının her döneminde İslam’a hizmet etme gayesi gütmüş, dersler okutmuş ve nefsini ıslaha çalışmıştır. İbni Haber Enba Ül Gumr isimli kitabında kendisi ile ilgili şu ifadeyi kullanmıştır. Kazrûnî Medine’nin en büyük alimi idi. Yaşadığı dönemde kendisinden daha büyük bir alim yoktu. Pek çok talebe kendisinden ilim öğrenmiştir. Yolculuk yaptığı dönemde dahi teheccüt namazlarını kaçırdığına şahit olunmamıştır. Hayatında sadece vefat ettiği gece teheccüt namazını kılamamıştır.