Kuran’ı okumak, dinlemek veya dokunmak için abdest almaya gerek yok. Bazı ayet ve hadislerde yer alan ifadelere göre ise abdest, Kuran’ı okumakla veya Kuran’a dokunmakla ilgili değildir. Namaz için önemlidir. Pek çok kitap “abdest almadan Kuran’a dokunulmaz” cümlelerini kullanır ve fıkıh kitapları “zayıf” anlatılara dayanır. Zayıf bir hadis ile böylesine önemli bir konuda helal veya haram tespiti imkansızdır. Kuran İçin Abdest Gerekli Mi?
Ancak bazı âlimlere göre Kur’an okumak için abdestli olmak, başını örtmek hatta kabeye dönmek gerekir. Hatta bazı insanlar TV veya radyoda Kuran’ı dinlerken başlarını örtmektedir. Elbette Kuran sayfalarının temiz ellerle tutulması gerekir. Ancak abdest yapmak veya başı örtmek zorunlu değildir.
Abdestsiz Kuran Dinlemek Günah Mı?
Okunan Kuran’ı dinlemek farzdır. Kuran’ı nerede okuduğunuz önemli değil, bunlar sevaptır. Kur’an-ı Kerim’i abdestsiz okuyanların dinlemesinde bir sakınca yoktur. Kuran’ı okurken dinlemek için abdestli olmak gerekli değildir, ancak Kuranı abdestli bir şekilde dinlemek daha faydalıdır. Kuran’ı dinlemenin okumaktan daha faydalı olduğuna dair hadisler de vardır. Kur’an-ı Kerim’i abdest olmadan dinleyebilirsiniz.
Kuran Hangi Durumlarda Abdestsiz Okunur?
Bir kimsenin gusül abdesti var ise, normal abdestli değilse, belli şartlar altında Kuran okuyabilir. Kuran’ı öğrenmek veya öğretmek için Kuran’da bahsedilen kutsal yazı örneklerini sıralayarak okuyabilir veya öğretmek istediğiniz kelimeleri söyleyerek Kuran’ı okuyabilirsiniz. Kuran bir şifa kaynağı olduğu için, en iyi şekilde yararlanabilmek için abdest almak gerekir.
Kuran Okumak İçin Başörtüsü Şart Mı?
Kuran’ı okurken veya dinlerken başlarını örten kadınlar dini hükümler (vacip, sünnet vb.) değil âdâb’dır (İslami görgü kuralları). Göze çarpmadan okuyan ve dinleyen kimse suç işlemeyecektir.
İslam alimleri, abdesti olmayan veya Kuran’ı okuyan (Müşerref, Kuran’ın bir parçası, yazılı ayetler) ve ilgili deliller nedeniyle okuyan Müslümanlarla aynı fikirde değiller. Çoğu insan abdest alınmadan okuyabileceğinizi düşünür, ancak ona dokunmanıza izin verilmez. Bazı bilim adamları ise dokunulabileceğine veya okunabileceğine inanıyor. İbn Hazm, Kuranı okudu, ilahiler söyledi, sayfalara dokunup Allah’ı andı ve genel kanıtlarını açıkladı. Teşvik edici ve vaat edilen iyi işler; bazı durumlarda bunu yapamayan insanlar kanıt sunmalıdır. İbn Hazm, diğer tarafın sunduğu delilleri, kanıtların yanlış beyanlar veya kararnameleri göstermeme ve hemcinslerinden ve Müslümanlardan kendi içtihadına dair örnekler içerdiği gerekçesiyle reddetti.
İlgili kaynakları da dikkate alan kişiler, “kadınların özel şartlarda namaz kılamaz ve oruç tutamayacağı” konusunda bir ittifak (icma) olduğunu, “camiye girme, Kuran’a dokunma ve okuma konusunda bir tartışma olduğunu, gerektiğinde yapmak” Birçoğu buna izin verilmediğini düşünüyor, ancak bazı bilim adamları buna müsaade edildiği düşünüyor.
Ortak görüş bağlayıcıdır, ancak çoğunluğun görüşleri değildir. Dört ünlü mezhep arasında, bazen bir kişi diğer tüm mezheplere karşı çıkar (bu anlamda çoğunluk, çoğunluk), ancak üyeleri (çoğunluğun bilgeleri değil) hala tek olan mezhebi uygular. Özel durumlarda kimse kadınları camilere girmeye veya Kuran okumaya zorlamaz. Ancak farklı (izin verilebilir diyelim) bir içtihatı izlerlerse ve bunu yaparlarsa, hiç kimsenin onları durdurma veya kınama hakkı yoktur. Kuran okurken yıkanmak isteyenlerin sayısının azaltılacağı anlaşılırsa içtihat / fetva ifadesi benimsenmelidir, yani “Kuran’ı yıkanmadan okumaya ve dokunmaya izin vermek” uygundur.
Peygamberimiz (sav): “Sakin olun, zorluklara müsaade etmeyin, müjdeleyin (sevin), sizi nefret ettirmeyin” demiştir. Bazen bu yoldan gitmek, özellikle günümüz koşullarında, değişmeyen dini kuralları değiştirmeden veya çiğnemeden bunu kolaylaştırmak için kaçınılmazdır. İslam dininde zorlama yoktur, kolaylık vardır. Ve her Müslümanın kendi şartına göre yaşaması esas alınmıştır.